site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Söz kuşakta mı?

23.08.2020
A+
A-

Nedir bu kuşak meselesi? GELENEKÇİLER, BABY BOOMERS, X, Y, Z, ALFA GEN nedir? Jenerasyon aynı mıdır ayrı mı? Gerçekten de söz kuşakta mıdır? Yazımda hedefini seç ve neslini tanı!
Jenerasyon olarak da bildiğimiz kuşaklar, yaşamımızın yaklaşık 20 yılda bir değişen mertebelerini ifade eder. Kuşaklar; aynı yıllarda doğmuş, çağın şartlarını, birbirine benzer sıkıntılarını yaşamış, kederlerini, sevinçlerini paylaşmış, benzer sorumluluklarla yükümlü olmuş kişilerin yaşadığı dönemleri ifade eder. (tdk) Kuşakların değişmesi için bir sonraki neslin doğması ve öncekinin yerini alması gerekir. Her kuşağın kendine özgü özellikleri olsa da yakın kuşaklar her zaman birbirini etkilemiştir. Farklı yıllarda doğan bireylerin ise, fikirlerinde ve dünya görüşlerinde farklılıklar ortaya çıkmıştır.

1924-1940 yılları arasında doğanlar, SESSİZ NESİL- GELENEKÇİLER ( SİLENT GENERSTİON) olarak adlandırılırlar. Günümüzün büyük anane ve dedelerini oluştururlar. Sessiz nesil tanımlaması, 1950’lerde TİE Dergisinde yayınlanan makaleden ileri gelmiştir. Bu nesildeki çocuklara görülmemenin ve duyulmamanın öğretildiği ifade edilir. Bu yıllar ülkemiz açısından baktığımızda cumhuriyet yıllarına denk gelir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarını görmüş bu kuşak, buhran döneminde büyümüş, savaşlara şahit olmuştur. Teknoloji olmadığı için yüz yüze konuşmanın tadını doyasıya yaşayan bu nesil, çalışkan ve kariyer odaklı olmuştur. İşlerini disiplinle yürütmüş, uyum odaklı olmuş ve değerlerimize adeta sadık kalmışlardır.

1940- 1960 arasında doğanlar BEBEK PATLAMASI KUŞAĞI(BABY BOOMERS) olarak adlandırılmıştır. Bu adlandırmanın hikâyesi, ikinci dünya savaşından gelir. Yaşanan yoğun nüfus kaybından sonra doğan yaklaşık bir buçuk milyar bebekten dolayı bebek patlaması kuşağı denmiştir.

Gerektiği zaman teknolojiyi kullanmayı da bilen bu kuşak bireyleri, kültür ve geleneklerine bağlıdırlar. Yüksek nüfus oranı ve işkolik tavırlarıyla çağa damgasını vurmuşlardır. Çok çalışıp az üreten, adeta yaşama gayeleri çalışmak olan bir nesildirler. Kendilerine yeten ve rekabetçi, sadakat duyguları yoğun ve duygusaldırlar. Otoriteye bağlılıkları vardır. 1964 yılından sonra doğum oranı düşmeye başlayınca dönem kapanmıştır. Çünkü yaşamak için çalışıp üretmeleri gerekmektedir.

1960- 1979 tarihleri arasında doğanlar X KUŞAĞI’nda yaşamış bireylerdir. En parlak kuşaklar olarak tanımlanan Bebek patlaması ve Y kuşağı arasında yaşamalarından dolayı GEÇİŞ KUŞAĞI olarak da bilinmektedirler. X döneminde teknolojiye ulaşmak bugünkü kadar kolay olmasa da bu dönem teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemdir. Bu neslin çoğunluğu bilgisayardan uzak büyümüş hem dijital, hem dijital olmayan dünyayı bilmiştir. Her iki dünyanın da değerini anlamıştır.

Bireycilik ön planda olduğu bu kuşak bireyleri, iş- özel yaşam dengesini koruyan, küresel düşünen, hoşgörülü ve garantici tavır sergilemiştir. Bebek Patlaması kuşağındaki “Çalışmak için yaşamak’’ felsefesi X kuşağında ‘’Yaşamak için çalışmak’ anlayışına dönüşmüştür. Mantıklı, becerikli olmalarının yanında kurallara uyan, otorite üzerinde baskı kurmayan, saygın, saygılı bireyler olmuşlardır.

1980- 1999 yılları arasında doğanlar Y KUŞAĞI (MİLENNİAL) döneminde yaşamış bireylerdir. Dünyanın en kalabalık kuşağı Y Kuşağı dönemi olmuştur. Adeta ele avuca sığmayan bir nesli ifade eder. Neden ve niçinlerin sorgulandığı bir kuşak olması ‘’NEDEN KUŞAĞI’’ olarak adlandırılmasını sağlamıştır. Teknoloji ve bilgi çağında yetişen bu kuşak üyeleri özgür ruhlu ve yüksek eğitimlidir. Hayatında çok fazla iş değiştirebilir, esnek çalışabilir, teknolojik becerileri kolaylıkla edinebilirler. Demokratik yaşamı savunur, kendilerine güvenir, hırslı, sorgulayıcı, değişim odaklıdır. Özgür ruhludurlar.

2000 yılında doğanlar Z KUŞAĞInı oluşturan bireylerdir. Hangi yıllar arasında doğanlarla başladığı konusunda fikir ayrılıkları vardır. Amerikalı psikolog Dr Jean Twenge, Z kuşağını teknoloji ilişkileri nedeniyle’’ İ GEN ‘’olarak adlandırmıştır. Hiçbir zaman teknolojisiz bir hayat görmeyen Z Kuşağı bireyleri adeta teknolojinin içinde doğmuştur. Teknoloji onların yaşam tarzıdır. Bilgisayar ve cep telefonu olmayan bir dünya tanımadılar. Teknolojiyi hayatlarına çok kolay entegre ettiler. En bireyselleşmiş en yalnız yaşam tarzı bu kuşağa aittir. İstediği şeyi elde etmeyi bilen ve çok zeki olan bu kuşak bireyleri, sosyal becerilerde yalnızlık ve yalıtılmışlık hissi yaşar. Tüketici nesil kuşağıdır. Teknolojinin içerisinde olmalarına rağmen dijital okuryazarlık oranları düşüktür. Sosyal medyada ünlenebilmekte, dijital geçim kaynaklarına kolayca ulaşabilmektedirler. Dikkat süreleri biraz düşüktür. Geleneksellikten her ne kadar uzak olsalar da kültürlü dünya dönemine denk geldikleri için insanlar arasında ayrım asla yapmazlar ve hoşgörülüdürler. Hırslı yapıları ile istediklerine kolaylıkla ulaşırlar. Kendilerine güvenirler.

2013- 2025 yılları arasında doğan bireyler ALFA GEN KUŞAĞInı oluşturur. Dünyaya gözlerini açtıklarından itibaren teknolojik bir dünyaya adım atarlar. Pek çok konuda bilinçlidirler. Bu çocuklar asla sabit kalamazlar. Hiperaktif davranışlar sergilerler. Problem çözme becerisinde uzamandırlar. Hiçbir dönemde görünmeyen kendilerine özgü giyim tarzları ve hayata bakışları vardır. Paylaşımı çok sevmeyen yapıları onları farklı bir benmerkezcilik anlayışıyla tanımlamamıza neden olur. Obezite, hareketsiz yaşam sonucu bu çocuklarımızın en büyük düşmanı olmuştur. En yaşlısı bile çok genç olan bu neslin yaptıklarıyla dünyayı nasıl etkilediğini hep beraber göreceğiz.

Kuşaklarla ilgili Twenge şöyle der: ‘’İnsan, içinde yaşadığı çağa babasına benzediğinden daha çok benzemektedir.’’ Öyleyse tarihte aynı kuşağa mensup bireyler, ortak bilinç ve algının oluşmasına neden olur. Ve her kuşak kendinden sonra gelen kuşağı derinden etkiler.
Her kuşak kendinden önceki kuşağı sorgulayarak toplumu ileri çeker; her insan hayatı boyunca kendini…
ESRA ÜNER

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
12 Mayıs 2021
6 Ocak 2021
13 Aralık 2020
11 Eylül 2020
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.