Ruhun Gereksinimi: Mücadele

Başlamak kadar bitmek ve bitirmekte doğaldır tıpkı doğmak ve ölmek gibi. İnsanlar doğar büyür ve yaşamaya başlarlar. Binbir türlü zorluğun üstesinden gelmek dile kolay gelse de, bir tek yaşayan bilir onu.
Herkes hayatının belirli dönemlerinde zorluklarla karşılaşmış ve mücadele etmiştir. Zaten hayattaki asli görevimizin mücadele olduğunu biliyor olsakta yine de insanların zorluklarla mücadele etmesi ve üstesinden gelmesi farklıdır. Çünkü herkesin hayatı farklı ve mücadelesi farklıdır. Birinin hayatında aşk acısı çok hafif atlatılırken birinin hayatında dönüm noktası olabilir. Birinin hayatında kariyer önemli yerdeyken diğerinin hayatında anda kalmak önemli olabilir. İşte bu yüzden hep derler “kimsenin acısını küçümsemeyin” Diye. Çünkü her acı farklıdır, tektir. Sen aldatılmayı 2 haftada atlatabilirsin bunun mücadelesini günler sonra bitirebilirsin ama başkası belki 2 yıl bu mücadeleyi verir, bilemezsin. Zaten dönüp bakarsak tüm zaferlere önemli olan galibiyeti kazanmak değil. O galibiyet yolundaki mücadeledir. Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşların mücadeleci yanı olmasaydı şimdi bu hâlde olabilir miydik? Refah yaşam sürdürüp modern çağa ayak uydurabilir miydik? Hiç sanmıyorum. Ama biliyorum ki, o mücadeleler bize bir değil birden çok ders verdi. Tıpkı pes etmemek gibi. Tıpkı varış noktasından ziyade yolun nasıl olduğu ve gidileceğinin önemi gibi.
İşte bu yüzden hayatta verdiğiniz mücadelelere dönüp bakın, gerekirse hâlâ o mücadeleye devam edin ve durmayın, pes etmeyin. Çünkü sizi siz yapan şey, bu hayatta verdiğiniz mücadelelerdir.
Gönlümden gönlünüze çiçek çiçek sevgilerimle🌸
-Eda Çivici