Kaşif Olabilmek

İnsanın kendini keşfetmesini keşiflerin en zorudur. Çünkü zorlamayla yapılacak olan keşiflerdir insanı bir yerden bir yere götüren. Ve bu keşifler çoğu zaman insanı yorar, mücadelesini daha da zorlaştırır. Hayata baktığınızda doğup büyüdükten sonra ölüme kadar geçen sürede hep bir şekilde engellerle savaş verilir. Kimisi minik bir taş gibidir kimisi de kayalar kadar büyük. Ama bir şekilde boyutu bir kenara bırakıp hayatınızda bırakacağı ize odaklanmak gerekiyor. Düşünsenize Kristof Kolomb Amerika’ya ayak basmasaydı nasıl kaşif olduğunu bilirdik, günümüzde bile? İnsanın hayat yolculuğunda kaşif olması gerekir. Belki kıtaları keşfedemez ama kendini keşfedebilir.
Bu keşfetme serüveni, öz inançla ve özgüven ile beraber başlar. Zaten umudu olmasa insanın nasıl inanarak bir yola başlayabilir ki? Ya da kendine güvenmeden bir yola başlamak, uzun yolculuk yapacak arabalar gibi değil midir? Benzin deposu dolu olmazsa yarı yolda kalabilirsin. Ve bazen gittiğin yerde benzin istasyonu da olmayabilir. Mesela otobanda benzin istasyonu bulmak sıkıntılıdır. Çünkü yoktur. Bu yüzden insanın tüm teçhizatları yanına alarak bir yolculuğa başlaması gerekir. Bu teçhizatların hepsi ”öz” ile başlayan kelimeler ve beraberinde getirdiği duygulardır. Öz değerin olmazsa bu yolda, hayatına girecek diğer insanlara kendinden fazla değer vererek; kendini önemsizleştirirsin. Öz saygın olmazsa bu yolda, başka birinin fikrine, düşünce yapına ve diğer özelliklerine saygılı olmasını bekleyemezsin. Öz sevgin olmazsa bu yolda, gördüğün kelebekleri midende hissedemezsin. Özgüvenin olmazsa bu yolda, her an geri dönecek gibi yarım adımlar atarsın. Ve en önemlisi öz inanç olmazsa bu yolda, her an gittiğin yoldan başka bir yola sapabilirsin. Oysa umudu eksiltmesen sol cebinden, herhangi aşılamayan zorluğun bile aşılabilir olduğunu görebilirsin. İşte tüm teçhizatlar hazırsa, yolculuk senin için gerçekten keşiflerle dolu olur. Çünkü insanın kendi vücudunda, kendi iç dünyasında yolculuğa çıkması, yolculukların en güzelidir. Neden mi? Çünkü böyle çalışan bir mekanizma hayatın boyunca görebildin mi? Sinir sistemin ayrı, dolaşım sistemin ayrı, sindirim sistemin ve daha birçok sistem ayrı ayrı çalışıyor. Ve hepsi ritmik, sürekli çalışıyor. Yoruldum diyor mu bağırsaklar? İşte insanın yorulması da böyle inanılması güç bir durum. Çünkü mekanizma tüm gücüyle çalıştığında iç dünyadan başlayarak tüm hayatına ”hayaller” eklersin. Ve inanır mısın bilmem ama, bavullarla başladığın yolculuğa gün gelecek sadece bir çanta ile devam edeceksin. Tüm hayallerini bir çantaya sığdırıp keşfine devam edeceksin. Ve keşif boyunca bir lisanın bir insan olduğunu da göreceksin. Yaşamın olduğu bir tanecik dünya olsa da herkesin hayallerinde, hedeflerinde kendi dünyası olduğunu da göreceksin. Keşfetmek böyledir, gökkuşağı misali. Her rengin hayatında farklı anlamları ve farklı dersleri olacak. Ve unutmaman gerek, gökkuşağı ne kadar rengarenk olsa da gökyüzü hep mavidir.
Gönlümden gönlünüze çiçek çiçek sevgilerimle…