Hayaller ”Sınav”dan Geçmiyor

Çoğu ailenin istediği şeydir çocuğunun işinin iyi olması ve kendi ayaklarının üzerinde durması. Büyümeye başladıkça insanların geçim sıkıntıları artıyor ve gelecek kaygısı oluşuyor. Bende önceleri bu cümleye çok sinir oluyordum ama sonradan anladım ki, iş hayatı özel hayat kadar konforlu olamayabiliyor. Ve Türkiye şartlarında bir ailenin kendi ihtiyaçlarını karşılaması diğer ülkelere göre daha sıkıntılı. Bu sıkıntıya yenik düşen bazı insanlar intihar ederken kimisi de daha çok çalışmaya, ailesini rahat ettirmeye çalışıyor. Bu gibi birçok şey sosyal medyada her zaman gündemde olduğundan insanlar gerçeği kendine sürekli hatırlatabiliyor.
Ama olaya daha farklı bakacak olursak, her ailenin istediği gibi işinin iyi olması durumundan ziyade bence bir bireyin işini gerçekten seviyor olması gerekiyor. Oraya hayatını,emeklerini ve en önemlisi zamanını harcayacakları için insanlar durup düşünmeliler ”gerçekten istiyor muyum?” diye. LGS gibi olan TEOG sürecinde mantıklı ve hayalperest olamasam da üniversite sınavı için aynısını diyemem. Bu yüzden biliyorum ki,her tercih bir vazgeçiş olduğu kadar yeni kapıları da açar. Ben YKS ye 2 kere girip deneyim sahibi olduktan sonra anladım ki sınav süreci aşırı stres ve kaygıya neden olsa da insanın mücadeleci tarafını geliştiriyor. YKS ye çalışmak, kendinden ödün verebilmek o kadar farklı bir durum ki bunu sadece yaşayan anlayabiliyor. Bu yüzden bence sınava girecek olan insanlara ”stres yapma,tüm soruları çözmeye çalışma, vaktini iyi kullan” gibi öğrenciyi daha çok strese sokan cümleler veya güven içeren ” ben sana güveniyorum kızım, ben sana güveniyorum oğlum” demektense ”bu sınav sadece hayallerine giden bir yol, bu sınav bitince üstünden büyük bir yükün kalktığını hissedeceksin” gibi daha çok moral veren şeyler söyleyerek desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir öğrenci gözüyle baktığımda olaya; birinin bana güvenmesi benim daha çok yanlış yapmamı da sağlayabilir ya da sınavım kötü geçince kendime olan özgüvenimi de yitirebilirim. İşte bu yüzden daha yapıcı ve hayallerini hatırlatan cümlelerle destek olunmalı. Sınav süreçleri her zaman iki seçenek olduğunu bize hatırlatan alarmlar gibidir. Ya kazanırsın ya kazanamazsın. Ya başarırsın ya başaramazsın. Oysaki başarı insanın kendinde aradığı şeylerle alakalıdır. Doktorluk, diş hekimliği, avukatlık gibi meslekler değilse bir gencin hayali o zaman ona toplumsal statü gibi şeylerden bahsetmek yerine daha çok hayalindeki mesleğe yatırım yapmasını söyleyebiliriz.
Evet belki hayalindeki meslek olmayacak ve belki sen bu durumda pes edecek ve herhangi bir bölüme yerleşeceksin. Ya da hayalindeki mesleğe ulaşacaksın. Ama unutmamalısın, önemli olan sensin. Senin hayallerin. Senin hedeflerin. Sen ile başlayan diğer şeyler. Bu yüzden herkesi ve her şeyi bir kenara bırakarak sadece hayallerini yanına alarak gir sınava. Kendini denediğini ve her ne olursa olsun bunun hayatında tecrübe olacağını unutmadan, kendin olarak gir sınava. Tüm baskıları kenara koy ve gözlerini kapattığında sahip olmak istediğin o mesleği canlandır. Sana sen yardım edebilirsin, bir başkası değil. YKS ye girecek kuzenime, arkadaşlarıma ve tüm öğrencilere şimdiden başarılar dilerim. Kaleminizin gücüne inanın gençler 🙂
Gönlümden gönlünüze çiçek çiçek sevgilerimle…