site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Devrim Kavun Fiyatlarıyla İlgili Bir Şey Değildir

23.07.2015
A+
A-

sevketapuhan21Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’dan oluşan P5+1 ülkeleri (P5: ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin) ile İran arasında Viyana’da on altı gündür süren görüşmelerde sonuca ulaşıldı.

İran Merkez Bankası Ekonomik İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Peyman Ghorbani; “Yaptırımların kaldırılmasıyla enflasyonu düşürecek ve ekonomik büyümeyi teşvik edecek önlemler alabileceğiz. Bu ağırlıklar ekonomimizin üzerinden kalktığı zaman büyük olasılıkla bu hedeflere çok daha çabuk ulaşabileceğimize inanıyorum” diyerek anlaşmayı yorumladı.

Sevinen yalnız ekonomi yönetimi olmadı şüphesiz. Anlaşmanın hemen ardından, ekonomik ambargolardan bunalan İran halkı sokaklara dökülerek büyük sevinç gösterileriyle batı ile yapılan müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını kutladı.

Gerçekten de İran yıllardır Batı dünyası ile ters düşmesinin bedelini ağır ekonomik bedeller ödeyerek çekmekteydi. Halk için bunun olumsuz sonuçları o raddeye gelmişti ki artık birçok ilaç bulunamıyor, işsizlik insanların belini bükerken, özellikle gençler etraflarına örülen duvarları yıkmak için can atıyorlardı.

İsrail ve İsrail’in koruyuculuğuna savunan Batı ülkelerine karşı güçlü görünmek için büyük çaba sarf eden İran Devleti’nin aksine halk Batı dünyasını imrenerek takip ediyordu.

Ahmedinejat’tan sonra göreve gelen Ruhani işte bütün bu ilgi ve yakınlaşma isteğinin bir sonucu olarak görülebilir.

Zira, Ruhani de kendisine oy veren halkın arzularına ayak uydurdu ve Batı ile uzlaşmacı bir politika izleyerek kısmi entegre sürecini başlatmış oldu.

Oysa Humeyni “Devrim, kavun fiyatlarıyla ilgili bir şey değildir” diyerek, İslam Devrimi sonrası İranı Batı karşıtı olarak örgütlemiş, İran’ın büyük hedeflerinin (!) bir gün halkın ihtiyaçları karşısında eriyeceğini ve insani ihtiyaç ve beklentilerin, ideolojinin önüne geçebileceğini besbelli ki hesaplamamıştı.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi İran örneğiyle, bir kez daha milletler ve fikirler üstü olduğunu İspatladı. Ekonomik ambargolardan bunalmış ve çaresiz kalmış halk, “Şeytanla” yapılan anlaşmayı hiç yadırgamadı ve sevinç çığlıklarıyla kutladı.

Demek ki “Kavun fiyatları” yabana atılamazmış. Demek ki “Kavun fiyatları” göz ardı edilerek bir milleti yeniden teşkilatlanmak ve bir hedefe yönlendirmek mümkün olmuyormuş.

Bugün İran’da kimse İsrail’in haritadan silinmesinden bahsetmiyor lakin İran ekonomisinin yıllık 110 milyar dolar kazanç elde edeceği dillerden düşmüyor.

Sonuç olarak; Kavun fiyatları, devrimin ruhunu ayakları altına aldı ve paramparça etti. İran, bize bir kez daha yeni dünya düzeninde “Kavun fiyatları” gözetilmeksizin devrim olmayacağını gösterdi.

Kitap Tavsiyesi
Aleksandr Dugin, Rus Jeopolitiği-Avrasyacı Yaklaşım/ Küre Yayınları

Şevket Talha APUHAN / [email protected]

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.