65 Yaş Üstü Ehliyetler İptal Edilsin!

Turizmde Yol ve Trafik Sorunu

Geçen hafta 10 günlük Anadolu turum vardı. Yolcuları Fethiye’den alıp tüm Batı Anadolu gezisinden sonra İstanbul’a bırakacaktım. Bunun için toplam 2.750 km yol yaptım ve inanın yollarımızın ne kadar kötü olduğunu, otoyollarda araç kullanan sürücülerin bazılarının ne kadar kötü ve dikkatsiz araç kullandıklarını ve de milletçe kuralları nasıl hiçe sayıp, yasaları ne kadar ihlal ettiğimize çok net şahit oldum.

Kuşadası yol sorununu çözmek üzere ve inşallah Kuşadalılar yakında uzun zamandan beridir çektikleri bu işkenceden kurtulacaklar. Söke içinde hala yollar bozuk. Bodrum’a gitmek için şehiriçinden geçtiğinizde köprüden sağa dönüp Sanayi’ye devam ettiğiniz yolun yüzeyindeki asfalt rezalet. Didim-Akbük’e sapan yolun ilk km’leri Denizkent’e kadar olan kısım elden geçmeyi bekliyor. Artık bu ana yolları en azından lütfen bir bakıma sokun.

Didim içindeki yol da özellikle Mavişehir yolu bakımsız. Milet’e Balat tarafından girince Müze’ye kadar yol çok lakalı. Yazın köründe asfalt dökersin o da gelen giden aracın sağına soluna yapışır sonra turdan aldığın parayı yıkamaya verirsin. Asfalt dediğin sezondan önce atılır. Temmuz’da değil.

Priene yolunda traktörler yine tehlike yaratıyor. Hele pamuk zamanı, Eylül ayı, korkunç. Uzun ve geniş römorklar işaretsiz ve uyarısız yükleriyle kazalara davetiye çıkarıyorlar. Yolu genişlet biraz olsun bitsin; biliyorsun burası bilhassa sezonda işlek bir yol ve sen yıllardır bu yola çivi çakmadın. Şimdi de kalkmış buraya cezaevi yapıyorsun. Oldu canım istersen bir de genelev yap. Ne güzel olur. Biz de yolda bol bol soranlara anlatırız.

Bir de belediye araçları. Siyah plakalarına mı güveniyorlar nedir hepsi trafik canavarı. Çöp kamyonları trafiğin en cav cav zamanında çöp topluyor. Koca tur aracı arkasında saatlerce bekliyor. Gemi nerdeyse halat toplayacak biz hala çöp kamyonu arkasındayız. Sen turistik bir yerde belediye olduğunu unutursan ben sana bu saatten sonra nasıl hatırlatayım?

…

İzmir-Karşıyaka’da yaşlı kişilerin kullandığı daha doğrusu kullanamayıp insanlara çarptığı kazalarda iki gençten biri hayatını kaybetti diğeri de iki bacağını. Şimdi; kimse üstüne alınmasın. 65 yaşında bir insanı emekli ediyorsun yani yorgundur, yaşlıdır, gözü görmez, eli tutmaz veya iş-görmez diyorsun sonra bu adamı ölünceye kadar araç kullandırıyorsun. Bu ne saçmalıktır ve bu ne aptalca bir uygulamadır. Adamın gözü görmüyor, kulağı duymuyor ama pekâlâ trafiğe çıkıyor ve araç kullanmaya çalışıyor. Bastonla zor yürüyen, gazete okuyamayan ve refleksleri kalmamış herkes trafikte.

Başta bu kişilerin araca binmemesi lazım ardından da bunlara akrabası, çoluğu çocuğu engel olması lazım ama bizim insanımızda böyle şeyler biraz geç gelişiyor. Bu yüzden bunu kişiye bırakmayıp kanunen engelleyeceksin. 65 yaşına giren herkesin ehliyeti iptal edilecek ki gencecik canlar hayatlarını kaybetmesin. Hem adama indirimli bilet hatta bedava seyahat tanıyorsun ama demiyorsun amca-teyze sen artık yaşlandın, araç kullanman sakıncalı.

Geçen gün önümde bir araç gidiyor. 60-70 ile. Bomboş yol, baktım cep telefonuyla konuşan bir sürücü mü diye çünkü böyle tipler türedi son zamanlarda, değil. Bir amca direksiyon simidine öyle bir sarılmış ki sanki kaçacak elinden… Kafasını ileriye uzatmış, gözlerini kısmış, araba sürmeye çalışıyor. Yaşı 70-80 vardı herhalde. Şimdi bu amca önüne çıkan bir araç, insan veya bir köpeği görür görmez sizce frene basabilir ve refleks gösterebilir mi? Önünün zor görüyor ve yola hâkim değil. Bu adamın trafikte ne işi var?

Sanki memlekette adam kıtlığı var; sürücü yok. Burası yaş ortalaması çok yaşlı bir ülke değil. Gençler sıra sıra iş bekliyor, ekmek bekliyor. Öndeki yaşlı ve emekliliği gelmişleri gönderin de gençlerin önü açılsın ve çalışan insan ve işgücü gençleşsin. 70-80 yaşındaki adamı çalıştırıp, iş gördürüp ne verim ne kaliteli işgücü bekliyorsun?

…

Öte yandan 65 yaş üstüne bedava seyahat ettiriyorsun ama her gün okula giden çocuktan öğrenci indirimi bile olsa para alıyorsun. Hani senin eğitime verdiğin önem. 65 yaşın işe gitme zorunluluğu yok. Seyahat etme keyfiyetine bedava ama zorunlu eğitime ücret ödeme sorunluluğu. Bu anlayış çok saçma ve uygulama aptalca. Zaten 65 yaş üstü bedava diye çocukların binerek okula gidecekleri otobüslere doluşup günlere gidiyorlar. İnsanlar işe gidecek boş otobüs bekliyor, çocuklar okula, sınava yetişecek ama bedavacılar tıklım tıklım semtler arası günlere gitmek için… Para verip otobüse binen çocuğa zaten oturma hakkı yok.

Emeklinin parası yok da ufacık okul çocuğunun parası çok. Öğrenci ve öğretim, gençlik ve genç işgücü sizin en büyük yatırımınız ve de önceliğiniz olmalı. Bir ülkede çocuklara ve gençlere önem veriliyorsa, değer görüyorsa o zaman Atatürk’ün bayramları hep çocuklara ve gençlere hediye etmesinin anlamı ortaya çıkar, niye hitabede 65 yaş üstüne değil de gençliğe seslendiğini anlarsınız. Tabi anlamak istiyorsanız…

***** ÖZELLİKLE ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN BAYRAMLARINI KUTLUYORUM*****