site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Sürüsüne Bereket!

14.02.2019
A+
A-

İsterdim ki; yukarıdaki ifadeyi bu ülkenin bilim, sanat, kültür kapsamında ve nihayet insan yaşamını kolaylaştırmak için mücadele veren yoğun bir kitle için kullanayım. Ancak ne yazık ki, bu yazının başlığı itibariyle, özellikle son 10 yılda bu memlekette türemiş manyaklardan, psikopatlardan, meczuplardan ve egemenliği elinde bulunduranlara yaranmak uğruna bunlara cesaret verip çanak tutan medya içindeki yalakalardan bahsediyorum.

Yakın tarihimiz itibariyle, fetva ve bilimsel (!) hakikat adı altında yapılan deli saçması açıklamaları buraya sıralamaya kalksam, eminim ki okumanız haftalar alır.

Manyaklığı kafasına geçirdiği püsküllü fesi ve halk arasındaki tabiriyle, (özellikle yalan söyleyenler için kullanılır) ‘’eşek osurdukça’’ ağzından lağım akıtmasıyla tescilli biri, daha birkaç gün önce bir televizyon kanalında. ‘’Şeriat gelsin de, isterse Türkiye batsın’’ diyebilmektedir.

Daha önce bir seçim dönemi öncesi, muhalif kitleleri hedef alarak konuşan başka bir manyak; ‘’Oluk oluk kan akacak’’ demesinin üzerinden birkaç yıl bile geçmeden, geçtiğimiz günlerde yine muhalif kitleleri hedef göstererek; ‘’Gücü olan silahlansın’’ diyerek, psikopat kimliğiyle örtüşen manyaklıklarına bir yenisini daha eklemiştir. Toplumu tahrik edip adeta bir iç savaş kışkırtıcılığı yapan bu manyaklarla ilgili yapılması gerekenler yargının ilgi alanına girer ki; ne yapılması gerekiyorsa, er yada geç mutlaka yapılacaktır. Dolayısıyla burada herhangi bir telkinde bulunmak bizim işimiz değil.

Benim asıl üzerinde durduğum konu, bu meczupların kullandığı ifadeleri, ağızlarından salya salya dökülen kin ve nefrete boğulmuş söylemleri; hemen hemen her Allahın günü ekranlarından ve gazetelerinden topluma ulaştıran yalaka takımıdır. Bu söylemleri okuyucusuna ve izleyicisine ulaştırarak, toplumun içerisine nifak tohumu ektiklerinin bile farkında olmayan bu aymazların emin olun ki; zırt pırt abuk sabuk açıklama yapan o meczuplardan daha da meczup olduğunu düşünüyorum değerli okuyucular.

Toplumun önünde her gün; bu devletin kurucularına hakaret eden fesli manyaklarla hayatı boyunca belki de bir kedi yavrusunu bile sevmemiş, bir çocuğun başını okşamamış psikopat tetikçilerin karakter(sizlik)lerini sergilediği muhakkak. Peki, bunların sabah akşam havlamalarını topluma yansıtan yalaka takımının gayesi nedir diyecek olursanız; cevap bunların sıfatlarında, yani yalakalıklarında gizlidir. Çoğunluğu medya içerisinde bulunan bu yanaşma takımı, bakar ki; her gün ağızlarından lağım dökülen meczuplar egemen güçten yana olanlardan çıkmışsa, işte o egemen güce yalakalık yapmak maksadıyla o manyakların söylemlerini kitlelere ulaştırmak için var güçleriyle çalışırlar. Bu noktada inancım odur ki; Ülkede egemen gücü oluşturan, ülkeyi yöneten hiç kimsenin bu meczupların söylemlerine katılmadığından, dolayısıyla medyadaki yalaka takımının bu söylemleri topluma ulaştırması talimatı vermediğinden adım kadar da eminim.

Dahası her günün kör sabahında haber sunduğu ekranlardan mehter marşı fonuyla, ağzından salyalar akıtarak; iktidar muhalifleri için “Başları kesilmeli” diyen bir manyağın arkasında, devlet erbabı hiç kimsenin durmayacağı da muhakkaktır. Yukarıda da ifade ettiğim gibi; bu manyaklar yargının ilgi alanındadır ve er yada geç, topluma enjekte etmeye kalktıkları zehirin hesabını mutlaka vereceklerdir.

Başlıktaki ifadeyi beyhude yere kullanmadım değerli okuyucular. Bu ülkenin meczubu o kadar çok ki; yukarıda da söylediğim gibi; zırvalıklarını buraya yazsam sadece okumanız bile haftalar alır. Üstelik çoğunluğu din üzerinden kurgulanarak hurafe halinde topluma enjekte edilmeye çalışılan bu zırvalıklar yüzünden, dünya üzerindeki en güzel din olan dinimizden soğuyan nüfus oranı son yıllardaki araştırma sonuçlarına göre, hiç te küçümsenecek ölçüde değildir. Bu konuda basına ve hatta kitaplara yansımış onlarca toplumsal anket ve araştırmanın varlığı da çoğunuzca malumdur.

Mesela İstanbul Üniversitesi’ndeki bir öğretim üyesi, üstelik yukarıda bahsettiğim yalaka takımı tarafından TRT ekranlarına çıkartılarak, *”Hazreti Nuh’un oğlunu cep telefonuyla aradığını, gemisinin nükleer enerjiyle çalıştığını, insansız hava aracı kullandığını” söyleyecek kadar zırvalamıştır.

Bir başka örneğiyle, Profösör ünvanlı bir adam; *”Elbiselerinizi çıkarmadan sevişin, eşeklerin yaptığı gibi tamamen soyunmayın, soyunursanız melekler dışarı çıkar, şeytan odada kalır ve oluşacak çocuk şeytanın nasibi olur” gibi akla hayale sığmayacak bir dangalaklığı dillendirsin diye, televizyon ekranlarına çıkartılmıştır.

Ve kimilerince ilim adamı (!) diye nitelendirilip, kafasında fesle dolaşan tımarhanelik herif; *”Karl Marks’a Das Kapital’i cinler yazdırdı, Shakespeare gizli müslümandı, asıl adı Şeyh Pir’di” sözleriyle ekranlardan zırvalamakta tavan yapmıştır.

TRT’deki bir bilim programında, *”CIA ve Mossad’ın cinlerle istihbarat topladığı, KGB’nin cinler sayesinde düşman denizaltılarını takip ettiği, NASA yetkililerinin uzayda kaybolan uyduların cinler tarafından tamir edilmesi Türkiye’ye geldiği’’ bile konuşulmuştur mesela.

Son olarak; yıllardır Pensilvanya’dan CIA uşaklığı yaparak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak için en aşağılık eylemlere başvuran bir manyağı da hatırlatmak istiyorum değerli okuyucular. Bu meczup ta, yıllarca geceleri Allah’la konuştuğunu söylemiş ve akabinde mektep, medrese görmüş kelli felli, eşek kadar adamlar, hiç utanmadan bu zır deliye alkış tutup, ekranlarından ve gazetelerinden methiler dizmiştir.

Sıralamaya kalksam, gerçekten buraya sığacak gibi değil değerli okuyucular. Zaten birkaç örnek daha okuyacak olursanız, sizinde ruh sağlığınızla ilgili ciddi kaygılarımın doğacağından şüphem yok.

Ve bitirirken şunu özellikle ifade etmek istiyorum ki; kimsenin kuşkusu olmasın. Ne ağızlarında salyalar akıtarak kin kusanlar bu toplumu birbirine düşürmeyi başaracaktır, ne de bir yığın akıl sağlığını yitirmiş tımarhanelik heriflerin hurafeleriyle bu toplum dininden soğuyacaktır.

Yine ısrarla altını çizerek söylüyorum, bu toplumu içlerindeki kin, nefret ve aşağılık hurafelerle zehirlemeye kalkan kim varsa eğer; er yada geç yargı önünde hesabı sorulacaktır, sorulmalıdır. Aksi halde kamu vicdanını yaralayan bu zilletle yaşamak; bu ülkenin, dolayısıyla Türk halkının en büyük utancı olacaktır.

(*) Yılmaz Özdil’in SÖZCÜ Gazetesi’ndeki, 07 Ocak 2018 Tarihli ‘’Hazreti Nuh’un cep telefonu 0538…’’ başlıklı yazısından kaynak alınmıştır.

ETİKETLER:
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
20 Şubat 2024
4 Şubat 2024
6 Ocak 2024
21 Aralık 2023
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.