site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Korkuyorsunuz

Korkuyorsunuz
25.04.2015
A+
A-

fikri-atilbaz13İçinde intihalcileri barındıran AKP, hatta bu intihalcileri bakanlığa kadar taşıyan AKP ‘nin Genel Başkanı, namı diğer, birilerine göre ‘Serok Ahmet’ birilerine göre de ‘Ahmet Hoca’ anlaşılan seçim beyannamesinin ciddiye alınmamasına çok içerlemiş. Neymiş, orada yazanlara kimse cevap vermemiş. Diğer Genel Başkanlar böyle bir metin yazamazlarmış.

“Her bir virgül ve nokta itina ile yazılmıştır.” Dediği metni baskıya kadar itina içinde taşıyamayan sayın Ahmedi Sani, bu ne kadar ciddi bir metindir? AKP’ce Türkiye’nin 4 yıllık geleceğini anlatan metninizin eksik kaldığı siz söylüyorsunuz. Siz düşmüş diyorsunuz; ancak çözümden sorumlu yardımcınız Yalçın Akdoğan sizi yalanlıyor. Akdoğan bu konuyla ilgili olarak; “Beyanname yemek tarifi değil ki öyle her şey içine konsun. Beyannamede çözüm sürecinin ruhu, felsefesi var; özel olarak yazmanın anlamı yok” demiş.

Akdoğan’ın bu açıklaması açıkça sizi üstü kapalı olarak itham etmektir. Başbakanlığa alışamamış olsanız da sayın Davutoğlu, sizin bir yardımcınız söylediğiniz bir şeyin doğru olmadığını ifade etmemelidir. Siz daha kendi içinizde bir konuda ne olduğuna karar veremiyorsanız, diğer partilerin Genel Başkanları, Türk milleti sizi nasıl ciddiye alsın?

XXX

Sayın Akdoğan, siz Türk milletiyle dalga mı geçiyorsunuz? Doğu ve Güneydoğu’da bölge hakimiyetini tamamen PKK’ya teslim olmasına sebep olan ve talimatlarını da bebek katilinin ulaklarından aldığınız çözüm sürecini bir yemeğin unsuru olarak mı görüyorsunuz?

Çözüm dediğiniz süreç madem bu kadar önemsiz bir şey, o zaman niye çözüm sürecinden sorumlu bir Başbakan Yardımcılığı makamı ihsas ettiniz? “Yok, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı var, yok çözüm süreci ibaresi yok; yok, Türklük çıkarıldı; yok, şöyle oldu böyle oldu.” diye eleştirenlere beyannamede her şeyin olmayacağını söylüyorsunuz. Sayın Başbakan niye ciddiye alınmadığınızı anlıyorsunuz değil mi?

Sizin “yok Türklük çıkarıldı” diyerek küçümsediğiniz Türklüğü, tarihten çıkarsalar tarihi yazamaz bir konumda olacağını dünya kabul etmişken siz nasıl olur da anayasadan, geleceğimize ilişkin yazdığınızı metinden çıkarırsınız? Siz Türklüğün ne olduğunu kavrayamamış, kendinizi Türk olarak değil, Türkiyeli diye tarif eden kimliksiz bir zihniyetin mensubusunuz. Türklük sizin için önemsiz olabilir; ancak bizim için, Türk milleti için çok önemlidir.

XXX

Türkiye’nin başına bela ettiğiniz; ülkeyi teröre teslim eden, terör çetesinin oyuncağı konumuna düşüren, bölücülerin bütün isteklerini hak olarak kabul eden ve tarafınızdan ülkenin geleceğiyle ilgili çözüm süreci bu metnin içinde olmayacak da nerede olacak sayın bakan? Yoksa, ‘başkan’ yapmaya çalıştığınız Türkiye’nin muhtarının önünde mi olacak?

Bu ne aymazlıktır, bu nasıl bir iştir?

Çözüm süreci neden o metinde yer almadı biliyor musunuz? Çünkü siz bu sürecin sonunda ne olacağını Türk milletine izah etmediniz. Bu sürecin sonunda; Türkiye’nin bir federatif yapıya mı dönüşeceğini, özerk bölgelere mi ayrılacağını, bağımsız devletçikler mi çıkacağını tam manasıyla anlatmadınız. Sonu belirsizlik olan bir projenin adı hiç ‘çözüm süreci’ olur mu?

Başta Türkiye’nin muhtarı olmak üzere Başbakanlık koltuğunda oturan sayın Davutoğlu, sürecin başında bulunmuş ve bulunan eski ve yeni sorumluları hep bir arada çok sevdiğiniz ekranlara çıkın ‘çözüm süreci’nin sonunda ne olacağını Türk milletine anlatın.

XXX

Beyannameniz, aynen olmadığını söylediğiniz yemek tarifi gibi. Lakin sizin bırakın yaptığınız çorbayı içmeyi, verdiğiniz kabuklu yumurtayı yemek bile caiz değildir. Siz ekmeğimize kan doğranmasına seyirci kaldınız. Dağda yaşamaktan, insanlığı unutmuş teröristlere insan muamelesi yaptınız. Bölgede yaşayan insanları, terör çetesinin silah gücüyle kurduğu baskıya, korkuya, siyasi güç kazandırdınız. PKK’yı meşrulaştırdınız baylar.

Çünkü onları masaya oturarak muhatap aldınız. İmralı’daki görüşmeleri zabıt altına siz aldınız. ‘İmralı Zabıtları’ diye yayınlanınca kıyameti kopardınız. Lakin katipliklerini yaptınız. Millet olarak merak ediyoruz, bebek katilinden Kandil’e giden mektupları, raporları kim yazdı veya yazılmasına yardımcı olan kimler? Bütün bunları açıklamadıktan sonra bu konuda açık ve net olarak hareket edemezsiniz?

Bu işin sonunda ne olacağın açıklayamadığınız için, seçime ‘çözüm süreci’ safsatasıyla girerseniz milliyetçi oyları alamayacağınızı bildiğiniz için beyannameye, ‘çözüm süreci’ni koyamadınız. Düştü diyerek Türk milletine yedirmeye kalktınız; fakat bir bakan çıkıp, sayın Davutoğlu’nun beyannameyle, yemek tarifini karıştırdığını ifadeleriyle açıklamış oldu. Korkudan, sonunu açıklayamadığınız, “çözüm süreci”ni seçim beyannamenize koyamadınız. Korkuyorsunuz, işte gerçek neden bu!

Ne yaparsanız yapın korkunun ecele faydası yok.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.