Türkçem, Ses Bayrağım Benim
Bu aralar Türkçe sözcüklerin yerine başka dillerden gelen sözcükleri her alanda kullanmaya başladık. Mesela;
Antre : Giriş Argüman: Kanıt, Asist : Yardımcı, Agresif: saldırgan, Antet : başlık Aroma : hoş koku, Bariyer : engel Blender : karıştırıcı, Bodyguard : koruma, Brifing : bilgilendirme, Çek up: tam bakım, Defans: savunma, Deklarasyon : bildirge, Dekoder : çözücü
Günümüzde adını sık duyduğumuz Selfie kelimesi var bir de, anlamı “Özçekim”
Bilmeyenler için konuyu biraz açayım istedim.” Kişinin kendi fotoğrafını çekmesi, genellikle sosyal medyada paylaşılan akıllı telefonlar veya web cam ile çekilen fotoğraflar” için kullanılan kelimeymiş.
Destur dedim kendime.
Öyle yanlışlar yapıyoruz ki, anlamını bilmediğimiz yabancı kelimeleri sosyal medyada kendimizi tarif edebilme adına döktürüyoruz da döktürüyoruz.
Osmanlı Devletinden miras kalan Osmanlıca sözcükleri anlamakta güçlük çekerken bir de teknolojiyle ithal ettiğimiz sözcükler çıktı başımıza
Tvitter, face, mause, fast, CD, decoder, Soket, Playback vs. Yolda, izde, otobüs,tren her yerde bu kelimeler ve diğerleri..
Bir yabancı Türkiyede gezerken kendisini kendi ülkesinde sanabilir.Neden mi? Her yerde cafe, bistro, casino, restaurant, tost, burger vs.
Eskiden yabancı sözcükleri anlamayan kişilerle dalga geçilir, bilmemek bir eksiklik olarak görülürdü.Komedilere konu olurdu bu eksiklik! Şimdilerde ne o tiyatrolar kaldı, ne de o komedyenler. Sanki Kültür aşınması yaşıyoruz, her yer tiyatro.
Facebook ve twetter kullanıcılarının yorumlarına bakınca insana pes dedirtecek cinsten yazım hataları ile karşılaşıyoruz. İyi yerine “ii”, tamam yerine “ok” kendine iyi bak yerine “kib” vs, Yakında simgelerle konuşmaya başlarsak şaşmayın derim.
Eğer bir milleti yok edecekseniz ilk önce dilinden başlayın demişler.
İşte tamda bu noktadayız. Ve 13.Yüzyıldan bir alıntıyla, Karaman Oğlu Mehmet Bey’in “Bugünden gerü hiç kimse sarayda, divanda, dergâhta, mecliste ve seyranda Türk Dilinden başka dil kullanmaya”
Emirnamesiyle bitiriyorum yazımı.
“Anlayana sözümüz, anlamayanla olmaz işimiz “
Mehmet Uyaroğlu
hocalar kahvede okey oynuyor .sen Türkçe nasıl kurtulur onun peşindesin.Başka işin yokmu senin!
varsın hocalar okey oynasın sorun değil, tebrik ederim çok güzel yazı birileri bunları söylemek zorundaydı özellikle gençliğimize ve halkımıza çok sağolun
Eğer bir milleti yok edecekseniz ilk önce dilinden başlayın demişler.Sahiden gerçek mi bunlar.Bu gençlik nereye gidiyor o zaman.Eskiler doğru demiş ne ekersen onu biçersin diye,bu yazılanlar gerçekleşecek desene.Bazen son pişmanlık fayda etmiyor.Diyorlardı da inanmıyordum.