Sürüden Ayrılanı BOP Kapar

AKP’den öneri Yargıtay, Danıştay kaldırılsın. Başka, mevcut anayasadaki yargının, “Türk milleti adına” karar verme yetkisi kaldırılıyor. Adalet tek çatı altına alınacakmış… Başka bir deyişle kumandada fazla düğme olması istenmiyor.
Türk adının geçtiği her anayasa maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Türklüğü benimsemeyen, hakir gören hükümeti; başkalarını tahrik etmeyelim, incitmeyelim, “Ne mutlu Türküm diyene” demeyin, başkaları da “Ne mutlu Kürt olana” deme hakkı doğar diyerek, Türk adını etnikleştirme gafletine düşen iktidar Türk gördüğü yerde kırmızı rengi görmüş durumuna düşüp saldırganlaşıyor. Etniklik yaygarasıyla, çok kültürlülüğü, çok dilliliğin alt yapısını oluşturmaktalar. Şimdi değil ama bir müddet sonra çok dinliliği savunur bir pozisyona düşeceklerdir.
İstekler bitmiyor ve sadece AKP’den gelmiyor. Son dönemde AKP hükümeti tarafından takılan serumla güç, kuvvet, dayanak bularak şımaran, memlekette sahiplik taslayıp, bu ülkenin gerçek sahiplerini siz konuşmayın, susun, giden diyerek ilk fırsatta diş gösterenler, şimdi de tevhidi tedrisat kanununun kaldırılmasını istemektedirler.
Önceki yazılarımızda bu konuyu gündeme getirmiş tevhidi tedrisat kanununun kalkmasıyla başımıza neler gelebileceğini dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışmıştık.
Hemen her bölücü istek konusunda koro halinde hareket eden; ancak solo söylemek için ön plana çıkma kavgası veren, AKP, BDP ve Yeni CHP Türk kavramını yok sayma girişiminde bulunmaktadırlar.
BDP “Tevhidi Tedrisat Kanunu”nun yürürlükten kaldırılmasını talep ettikleri tekliflerine gerekçe olarak “Eğitim milli bir karakter kazandıran ve eğitim-öğretimin tüm unsurlarıyla tek merkezden kumanda edilmesine yol açan, dolayısıyla hiyerarşik bir yapılanmayı da beraberinde getiren bu “tevhitçi” eğitim anlayışı bugün hala yürürlüktedir. Ve gelişen dünyanın taleplerine cevap verememektedir” demektedir.
Millilikten, Türk’ten nefret ediyor arkadaşlar. Biz hala bir ayrım yapıyoruz. Kürt kökenli olup da vatanını, milletini, bayrağını, Türkiye Cumhuriyeti Devletini seven ve ülkenin birlik ve beraberliğine halel getirecek işlerden kaçınan, birlikte var olma iradesi ortaya koymuş olan vatandaşlarımızla; Kürtçülük yaparak bu güzel ülkeyi bölmeye çalışan, çalışanlara yardım ve yatakçılık eden, terör çetesinin emrinde hareket eden vatan hainlerini birbirinden ayırıyoruz.
Ne acıdır ki bu bizim yaptığımızın tam tersini yapan bir ana muhalefet, iktidar ve istedikleri her şeyi bu iki parti vasıtasıyla dillendiren, uygulanmasını sağlayan BDP tamamen ırkçı bir yaklaşımla Kürtçülük yaparak yüz yıllardır Hıristiyan Batının Türk Milletini ve Devletini ortadan kaldırma, bölme, parçalama, yok etme planlarında, kötü adamlığını yapmakta, Banının hain emelleri doğrultusunda taşeronluğa soyunmaktadırlar… BOP’un ağına düşenler inanın ki ölüm de varrrrr.
Bu gün Türkiye’nin başında bulunan siyasi irade, bütün bu hain emellere yardakçılık, taşeronluk, tetikçilik yapan terör çetesiyle müzakere yapıyor. Daha da ileri gidiyor, BDP’yle yürürüz diyebiliyor. Ne uğruna? Başkanlık sistemini getirip, Başkan olma uğruna. Unuttukları, bu devirde kimsenin Padişah ya da Sultan olmadığı gerçeğidir. Millet iradesinin er ya da geç tecelli edeceğini unutmasınlar.
Bu saatten sonra bir bataklığa girmiş bulunmaktadırlar. Bu bataklıktan yürüyerek, ellerini kollarını sallayarak çıkacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Herkes bilsin ki ülkemizin bu bataklıkta yok olmasına asla izin vermeyiz. Yalnız başkalarının belirledikleri planlar çerçevesinde, düştükleri bataklıktan habersiz yürümeye çalışanlar kendi bataklıklarında yok olup gideceklerdir.
Bu ülkenin kurtuluşu için bir Nuh Tufanı olması gerekiyorsa olacak, kıyametin kopması gerekiyorsa kopacaktır. Çünkü yüce Allah her büyük tehlikeli gidişin ardından bir felaketle de olsa inananları doğru yola iletip, kötülük, tevhitten uzak yaşayanları felaketler içinde yok etmiştir.
O kalksın, bu kalksın, ülkenin adı değişsin, toprak bütünlük içinde bölünsün. Ebedi düşmanların taşeronluğunu yapanlar oldukları yerlerde kuzgunlara leş olacaktır. Türk Devleti ve Milleti ebed müddet yaşayacaktır.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz