Selçuklu Bisikletçiler Neden Maske Taktı?

Zirve Selçuk Bisiklet Takımı 20 Eylül 2012 Çarşamba günü Küçük Menderes Nehrindeki kirlenmeye dikkat çekmek için pedal bastı.

Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Selçuk Şube Başkanı Özgür Aydoğan ve Yönetim Kurulu üyeleri Küçük Menderes Nehrindeki kirlenmeye dikkat çekmek amacı ile Zirve Selçuk Bisiklet Takımı Sorumlusu Adnan Barım rehberliğinde nehrin kenarına kadar bisiklet sürdüler. Nehre vardıklarında kirlilik ve kokudan korunmak için maske takan bisikletçiler gerçekleşen etkinliğin kirlenme hakkındaki tek etkinlik olmayacağını aksine başlangıç sayılması gerektiğini söylediler.

Fatih Taşkıran’dan Zirve Selçuk Bisiklet Takımına destek
Bisikletli çevre savunucusu, göl savaşçısı ve aktivist Fatih Taşkıran Selçuk ilçesine gelerek Zirve Selçuk Bisiklet Takımının Küçük Menderes için başlattığı seferberliğe desteklerini iletti. Zirve Dağcılık Selçuk Şube Başkanı Özgür Aydoğan ve Zirve Selçuk Bisiklet Takımı Sorumlusu Adnan Barım ile görüşen Fatih Taşkıran daha önce Burdur ve çevresindeki göller için 4000 km. bisiklet sürerek bölgedeki kuraklaşmaya dikkat çekmişti.

Zirve Dağcılık Selçuk Şube Başkanı Özgür Aydoğan’ın açıklaması
Nehrin kenarına giderken kirliliğe dikkat çekmek amacı ile yanımızda maske götürdük fakat orada bu maskelere gerçekten ve şiddetle ihtiyaç duyduk. Konuya dikkat çekmek nehrimize sahip çıkmak adına çeşitli etkinlikler yapmaya devam edeceğiz. Küçük Menderes Nehri, kirlilik nedeni ile içerisinde taşıdığı kurşun, demir ve çinko gibi ağır metalleri üst düzeyde bulundurduğu için denizdeki canlıların ölümüne ve çevresindeki tarla alanlarının çoraklaşmasına yol açıyor. Nehrin sulama kaynağı olarak kullanılmasından dolayı bölgedeki tarım alanlarının giderek yok olmasına sebebiyet veriyor. Nehir Kullanılamayacak derecede kirli su, zehir akıtıyor ve çevredeki yaban hayatını da olumsuz yönde etkiliyor. 2012 yılında TUBİTAK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ortak çalışmasıyla ortaya çıkarılan Küçük Menderes Havzası Koruma Eylem Planı maalesef bir türlü tam anlamıyla uygulanamıyor. İşte tamda bu noktada görev bize düşüyor, Unutmamalıyız ki nehrimiz değil geleceğimiz karartılıyor.