Selçuk İşçi Partisi’nden Aşık Veysel’li Mesaj

İşçi Partisi Selçuk İlçe Başkanı Seyfi Talyak; “Birlik ve dirliğin sesi, büyük halk ozanı Aşık Veysel’i ölümünün 40. yıldönümünde sevgi ve özlemle anıyoruz.”

20.yy Türk Halk Şiirinin önde gelen aşıklarından VEYSEL ŞATIROĞLU 21 Mart 1973 tarihinde bedenen aramızdan ayrıldı. Eserleri dillerde, gönüllerde yerini aldı. Ne mümkün AŞIK Veysel’i unutmak! Dostlar beni hatırlasın, Uzun ince bir yoldayım, Ben giderim sazım sen kal dünyada, Benim sadık yarim kara Topraktır, Güzelliğin On’Par Etmez, hangisi unutulabilir ki? Yaşadığı döneme damgasını vuran Aşık Veysel küçük yaşta gözlerini kaybetmiş, gönül gözü ile dünyayı, insanlığı anlamaya çalışmıştır. Bunu eserlerine yoğun biçimde yansıtmıştır. Türkçesi yalındır, tam bir dil ustasıdır.

Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde doğan(1894) Aşık Veysel’in çokluğu yörenin kültürel yapısı gereği saz, söz, şiir, muhabbet ortamlarında geçmiş, ustalardan ders almıştır.
1931 yılında Sivas Lisesi edebiyat öğretmeni AHMET KUTSİ TECER ile tanışınca hayatının yönü de değişir. 1931 yılında Atatürk Türkiye’nin İhyası… destanını yazar, adı daha fazla duyulur. Cumhuriyet Devrimi ile özdeşleşir. Reformların halk tarafından benimsenmesi, içselleşmesine sazı ve şiirleri, türküleri ile katkı verir. Yurdun her tarafını dolaşır çalar, söyler. Köy Enstitülerinin kurulmasıyla; Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Gölköy, Yıldızeli ve Akpınar Köy Enstitülerinde saz öğretmenliği yapar. Çok sayıda aydın ve sanatçının yetişmesine emeği geçer.

Başta Atatürk Destanı olmak üzere şiirleri Hakimiyet-i Milliye(Ulus) gazetesinde yayınlanır. 1965 yılında TBMM özel bir kanunla Aşık Veysel’e “ANADİLİMİZE ve MİLLİ BİRLİĞİMİZE HİZMETLERİNDEN ÖTÜRÜ” 500 lira aylık bağlamıştır. 21 Mart 1973 tarihinde Sivrialan’da şimdi müze olan evinde Hak’a yürüdü.
Veysel gitti sadece adı değil eserleri de kaldı. Dostları, sevenleri, milletimiz onu unutmaz unutturmaz. Çünkü o yaşadığı sürece esnektir, hoşgörülüdür, her şeyden önce birlikçi ve taraftır. Cumhuriyet Devrimlerinden yanadır. Atatürk’ten yana taraftır. Halkçıdır ve sorumludur. Kızılırmak üzerinde Kaplan Deresi Köprüsü’nü, köy köy dolaşıp para toplayarak yaptırmıştır. Günümüzdeki yiyicileri düşündüğümüzde, Cumhuriyet’in erdemli yurttaşının farkını görürüz Veysel’de.

Evet Aşık Veysel’in yaşam öyküsü KIZILIRMAK gibidir. Bir ucu Bafra’dadır, bir ucu da Zara’da. Bafra’ya dek uzanan acılı bir yaşam, Zara’nın doğusundaki Kızıldağ’ın gür sularıyla beslenip sona erer.
40.ölüm yıldönümünde Aşık Veysel’in birlikçi, birleştirici, yapıcı öğretileri milletimize yol göstersin. Ona ihtiyacımız var. Bu duygularla sevgi ve minnet duygularımızı bir kez daha yineliyor o’nun bir dörtlüğüyle açıklamamı bitiriyorum.

Veysel sapma sağa sola
Sen Allah’tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası