site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Paris’te Yaşananların Türkiye’ye Yansımaları

16.01.2013
A+
A-

fikriatilbazParis’te silahlar patladı. 3 katil çetesi üyesi geberdi. Hey hat Türkiye’de matem var. Hükümetin çok konuşan üyesi, neredeyse milli yas ilan edilmesini isteyecek. Bölücü cenahın malum gazetelerinde “Kürtlerin kalbi Paris’te atıyor” diye manşetler atılıyor. Birbirlerini öldürmeye alışkın bir geçmişten yani çete içi infazı en iyi uygulayan PKK’nın içindeki bu cinayetle birlikte bir anda bambaşka bir hava oluşturuldu.
Kimdir bu kadınlar biri PKK’nın kurucularından çok önemli bir şahsiyetmiş. Yani bölücü terör çetesinin bugüne kadar işlediği cinayetlerde payı, emeği, teri olan biriymiş. Yarattıkları canavarın kan pompaları. Uluslar arası istihbarat örgütlerinin oyuncakları, uluslararası arenanın taşeronları.
Nasıl gittiler, niçin gittiler, kimler tarafından gönderildiler belki ilerleyen zaman içinde ortaya çıkar. Gerçek ortaya çıkıncaya kadar Paris efsaneleri sürer gider. Kim yaptı, o yaptı, bu yaptı diye gider. Ancak bütün bu tartışan, düşünen büyük beyinlerin vardıkları sonuç; bu cinayetlerin barış sürecine vurulan bir darbe olduğu. Aynı noktada buluşmuş olan ayrı cenahların insanların yaptıkları çıkarım İmralı barış sürecine darbe olduğu.
XXXXXXX
Peki bütün bu olaylar neticesinde güçlenen kim ona bakmak lazım. Bugüne kadar yurt içinde yapılan destek çalışmalarıyla katilbaşı önce dindar, sonra insancıl, daha sonra barış azizi ilan edilen, tek sözüyle açlık grevlerini bitiren büyük insan, okyanus ötesi dualarla kutsanan bir makama getirilmiştir. Şimdi yapılanlar bu adamın oturtulduğu yeri sağlamlaştırmak için yapılan eylemler olduğunu düşünmek doğru olsa gerek.
Öyleydi, böyleydi aman ha tren kaçmasın diyerek, İmralı barış süreci baltalanmasın, çabucak anlaşalım demeye getiriyorlar. Her zaman olduğu gibi Başbakan Erdoğan konuşmadan yapamıyor. Konuştukça da ortam geriliyor. Bu sefer de yardımcısı ortamı yumuşatmak için öldürülenlere ağıt yakıyor. Şehitlerimizin ruhlarını daraltıyorlar.
Oyunun gereği mi, yoksa gerçek niyeti mi bilemeyiz; ancak her ikisinde de kabul edilmez bir davranış içinde bulunuyor yardımcı. Bu olayı vahşet olarak niteleyen bu zatı muhterem, esefle kınamada bulunmuş. Binlerce masumun kanı eline bulaşmış bu kadınlar böyle bir ölümü hak etmemişler.
XXXXXXX
Dünyada en önemli şey akıl sağlığı. Allah kimseyi aklından zoru olan haline düşürmesin. Elden ayaktan olmak başka bir şey; ama akıldan olmak çok kötü… Allah kimseye böyle bir hastalık vermesin.
Hemen her akşam aynı simaları bu konularda konuşur olarak görüyoruz. Söylenenlerin hepsi aynı, söyleyenlerin de hepsi aynı. Buna rağmen istedikleri sonuca ulaşamıyorlar. Çünkü gizledikleri gerçekleri açıklamaya cesaretleri yok. Görüşmeleri aleniyete döktüler; lakin orada konuşulanları söyleyemiyorlar. Ne diyor Başbakan, İmralı’nın taleplerini size söyleyemem. Söylemeyin bakalım… Ancak şunu da unutmayın ki gök kubbe altında hiçbir şey saklı kalmıyor. Hele de 3-4 kişi arasındaysa bu görüşmeler, konuşulanların ilânihaye saklanması mümkün olmaz. Gerçekler er ya da geç anlaşılacak.
XXXXXXX
Geçenlerde Bengü Türk tv’de günün sözünde; güzel bir söz ekranlara getirildi. “Akıllı adamlar söyleyecek sözleri oldukları, aptallar konuşmak zorunda oldukları için konuşurlar” Platon.
Bütün bu olaylar yaşanırken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasıyla Türkiye’yi salladı. Millet onun konuşmasıyla beraber titredi, inşallah gerekeni de yapacak. Bu durumdan rahatsız olanlar şimdi de yeni şeyler ortaya atmaya kalkıştılar. Neymiş Bahçeli Silivri’ye giderek 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğu ziyarete gitmesi Katilbaşıyla onu eş tutma anlamına geliyormuş. Yazık binlerce kez yazık… Söyleyecek hiçbir söz bulamıyor insan. Kim ne parsa yapsın, nasıl değerlendirirse değerlendirsin sağduyu galip gelecektir.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.