site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Nuh Tufanı Gerçek Mi?

Nuh Tufanı Gerçek Mi?
11.05.2014
A+
A-

m-uyaroglu6Yeryüzündeki tüm canlılar yok olmuş. Kuran’da şöyle der. “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Bugün İnsanlar kolayı neden zorlaştırır an-la-mı-yo-rum.

Bu yazımda anlatacaklarımın gerçeklerle hiçbir alakası yoktur. Hatta Hayal ürünüdür diyebilirim. Sakın kimse, sakın ha üstüne alınmasın. Bir dönem Selçuk’un yerel sanatçısı olarak gerek gece hayatında gerek düğünlerde yirmi beş sene müzik yaparak şarkı söyleyip kazandım hayatımı. Günümüz şartlarından farklı ve çok güzel mutlu bir dönem yaşadım. O günlerimi hep arar dururum.

Yaşamda; İnsanların gerçeklerle yüzleşmesi kadar zor bir durum olduğunu sanmıyorum. Bunun içerisine bir de maddi sıkıntılar girmişse kişinin hayatına, hayat” Zorluklar açısından” içerisinden çıkılmaz bir hal alıyor. Yaşadıklarımdan aldığım tecrübe doğrultusunda, insana ne anlatırsan anlat, karşındaki insan senin ne anlattığını değil, kendisinin ne anlamak istediği üzerinde yoğunlaşır fani.

Bu hafta sevgi ve saygı neyin ifadesi diye bir dize fikir geldi aklıma. Geçtiğimiz günlerde belediye meclis toplantısında “Gezi Kafe”nin, ismi “Gazi kafe “olması sonrasında yapılan toplantının ardından, kamu kurumlarında görev yapmış sevdiğim ve saygı duyduğum, hatta benim çok önemsediğim bir ablamla karşılaştım. Biraz geçmişten biraz da özlemlerimizden girdik konuya.

Ablam ne yapıyorsun dediğimde samimiyetinden keyif aldığımı da inkâr etmem mümkün değil. Fakat ne olduysa oldu, kısa süre sonra hanımefendi gerildi. Aramızdaki kısa sohbetten sonra fazla samimi olmayalım, insanlar bizi yanlış anlamasın dediğini duyar gibi oldum. Toplumun ön yargıları yine işlemeye başladı dedim kendi kendime. Of ooooof. Yani isyanlardayım.

İnsanız” ya” ne de olsa, hayvanlardan tek farklı tarafımız hayvanlar tepki vermez bilirim ama tekme attığını da iyi bilenlerdenim. Aklıma nereden geldi böyle bir konuya girmek bilemiyorum fakat bu hafta sinemalarda Nuh Tufanı’yla ilgili film gösterisi olduğunu sosyal medyadan öğrendim.

Hiç merak edeniniz oldu mu ”ettiniz mi” bilemiyorum ama. Yıllardır nedir bu Nuh tufanı? Diye araştırmayı hiç aklıma getirmemiştim. Okuyan ve araştıran kişiliğim sayesinde takvim yaprağında konuyla ilgili bir yazıya rastladım. Yazıyı okuduğumda şok oldum dersem inanmazsınız, günümüz koşullarına bu kadar denk gelen ”benzeyen” böyle bir yazı yazmak geldi içimden. Beynimden satırlar dökülmeye başladı ve bu yazı çıktı ortaya. ”Çocuklar bizim geleceğimizdir” bizim onları geleceğe hazırlamak gibi sorumluluğumuz var diye düşündüm bu kez de.

Bu günlerde huzurevlerine gidip yaşlılarımızı bir dinlesek vatana millete nasıl faydalı oluruz un cevabını hemen bulabiliriz. Neydi bu Nuh’un gemisinin sırrı, kısa bir ifadeyle fazla uzatmadan yazıya giriyorum. Tanrı’nın insan ve diğer canlı ırklarının devamı açısından” büyük tufan dedikleri” efsanevi bir gemidir. Nuh’un Gemisi.

Allah tarafından gelen bir seda ve uyarı sonrasında Nuh ve Lut Peygamberlere dünyanın sonunun geldiği bildirilir. Nuh peygamber önce eşine ve çocuklarına durumu anlatır. Ama günümüz şartlarıyla örtüşen bir durum vardır ortada! Eş ve çocuklar mutlu bir yaşam sürmektedirler. Dünya gerçeklerini unutmuşlar zevk ü sefaya dalmışlar, ortada saygı ve sevgi kalmamıştır. Nuh ve Lut Peygamberler yola çıkmak için gemiyi yaparlar ve yaratanın emri gereği bütün hayvanlardan birer (ve bazılarından yedişer) çift alarak yola çıkarlar.

Sonuç olarak, eş ve çocuklarının reddettiği yolculuk için yola çıkan Nuh’un gemisi, Ararat dağının tepesine geldiğinde sular çekilir. Yeni bir hayat başlar, yeni bir dünya kurulur, bu yeni kurulan dünyanın temsilcileri olarak biz hala yaşamımızı devam ettiriyoruz. Tek bir farkla, geçmişte yaşanmışlıkların olduğu gibi, saygı ve sevginin olmadığı, bir yerdeyiz. Ve şimdi soruyorum? Geçmişle günümüz arasında bir bağ kurabiliyor musunuz? Komşusu aç yatarken karnı tok yatanlar ne düşünüyor acaba?

Moldovalı bir bayan profesör bir arkadaşıma şunları söylemiş. Sizi ve ülkenizi ayakta tutan tek bir değer var. Aile içi saygı ve yardımlaşmalarınız ama bunun bittiğini görüyorum. Maalesef elin yabancısı gerçeği görüyor. Ya biz neyin peşindeyiz? Fani olduğumuzun farkında da değiliz.

İşte böyle bir süreçten geçiyoruz. Ne büyükler, ne de küçükler, artık birbirini tanımıyor. Saygı ve sevgi yok olmaya yüz tutmuş.

Toplumda arkadaşlık ilişkileri yok olmak üzere, en kötüsü de iki dakikalık zevk uğruna yok edilen insanlık. Manevi değerler zayıflamış? Bilesiniz ki tarih her şeyi yazıyor. Nuh Tufanı’ndaki yaşanmışlıklarda olduğu gibi.

Mehmet Uyaroğlu

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Nuh’un_gemisi-

nuh-tufani

nuh-tufani1

YORUMLAR
  1. Erdoğan Arna dedi ki:

    Sen muhabirlik yap yazı yazma okul arkadaşım kurgu yerlerde geçişler kobuk fakat okul yıllarında dahi senin medeni çesaretin uçuktu uçmaya devam ediyor Sayın uyaroğlu bol hayalli uçuşlar