site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Modernleşen Dünya ve Biz

Modernleşen Dünya ve Biz
25.10.2013
A+
A-

sevgi-coskun-selcukhaberÖncelikle modernleşme nedir? Bunu kişisel ve toplumsal etkileri nelerdir bunları bilmemiz gerekiyor.

Modernleşme bireysel bakımdan geleneksel kabul ve yaşama üslubunun terk edilip; bunların yerine daha yeni daha geniş kitleler tarafından benimsenmiş bir yaşama biçimini kabul etmek olarak anlaşılabilir. Bireysel olan modernleşmede daha çok kişinin süregelen ya, davranışsal ya da geçmişten bu gününe getirdiği alışkanlıklar ve yahut da gelenek, görenek ,kişisel yaşam tarzını topluma adapte olabilme isteği ve sorumluluğudur. Toplumsal olarak ise belirli bir derece statikleşmiş yerleşik müesseselerin yerine yeni daha kuvvetli kabul edilen müesseselerin oluşturulması olarak kabul edilir. Modernleşme özgül bir değişmeyi değil fakat birbiriyle iç içe geçmiş dönüşüm süreçlerinin bir yumağını ifade etmektedir. Toplumsal modernleşmede itici veya tetikleyici bir unsur, olay, davranış, bir şeylere karşı koyma, değişim isteği veya bulunan durumdan memnuniyetsizlik sonucudur. Bu da yeni bir hayat yeni bir sosyal statü veya daha iyi yaşama hakkını kazanma ile sonuçlanır. Kişi ve toplumu kademe ve basamak olarak yukarıya çeker. Her zaman adı ne olursa olsun ister modernleşme diyelim, ister değişim, isterse bağımlılıklardan kurtuluş bu süreç sancılı, zor ve bir o kadar da korku ve tereddütler ile gelir. Bilinenin aksine ne taklit, ne özenti nede başkalarının hayat veya yaşam tarzını ele geçirme onlar gibi olma, farklılaşma değil. Aydınlanma ve bir o kadarda daha insanca yaşam duygusu ile ortaya çıkmış ve milyonların değil yüzyılların olayı olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Modernleşme günümüzde anlaşıldığı gibi batıyı körü körüne taklit değildir. Modernleşme; Kültürel değerlerin korunarak, teknolojik ve ilmi seviyenin yükseltilmesi, bilim adına yapılan yeniliklerin alınması, insanların yaşam düzeylerini artıracak, bilgi düzeylerini yükseltecek ve daha bir çok alanda topluma ve ülkeye yararlı olan yenilikler olarak belirtebiliriz. Tüm dünya ve halklarının üstünde en büyük değişimi sağlayan, toplumları ve milletleri toplu halde modernleştiren iki büyük olay vardır. Bunlardan biri tarım devrimi, diğeri ise sanayi devrimidir. Tarım devriminin en büyük gelişimi hayvanların tarımda taşıyıcı, yardımcı ve ulaşımda kullanılması. İnsanların hayatlarını daha kolay bir hale getirirken, kişilere mal değişimi, ticaret, yeni ürünlerle, yeni insanlara tanışma fırsatı doğurmuştur. Bu karşılıklı iletişim sayesinde ufuklar da genişlemeye sebep olmuştur. Tarım Devriminin en büyük etkisi sanayi ve ham madde üzerine olurken, üretilenin işlenmesi ve yeni ürünler elde etme isteği Sanayi Devrimin doğuşunu zorunlu hale getirmiş ve tetiklemiştir. Sanayi Devrimi ve gelişen sanayi sayesinde daha geniş toplumlar değişime ,gelişime geçiş yapmıştır.

OSMANLI’NIN PENCERESİNDEN :

Modernleşme denildiği zaman bizde anlaşılan batı ve batılaşma dır. O nedenle Osmanlının modernleşmesi denildiğinde sadece Osmanlı içinde olan askeri, sosyolojik, yaşam tarzı, bilim ve siyasi değişimler söz konusu değildir. Tüm dünya ve bu dünya içinde diğer coğrafyalarda meydana gelen,Osmanlıyı da  direkt etkileyen yada zaman içinde oluşan değişmelerdir.

Buda Osmanlının birçok kültürü, inancı, etnik yapıyı barındırmasından dır. Osmanlı coğrafyası, tarihi boyunca Avrupa coğrafyası ile siyasi, iktisadı yönden bir beraberlik içindedir. Diller ve dinler mozaiği içinde bu toplumda tüm toplumu kapsayan eş zamanlı bir tarihsel ve toplumsal olgu söz konusu olmamıştır. Daha çok bir olay diğer bir olayı tetiklemiş veya etkisi altına alıp zaman içinde değişimi zorunlu bir hale getirmiştir. Bir değişim olması demek dini açıdan büyük reformların olması, sadece Müslüman halkı değil, Hristiyan halkı ve diğer dinlerdeki halkında büyük bir değişime uğramasıdır. Her toplum zaman içinde sürekli bir değişime uğrar ki Osmanlının da bu kural dışında kalması söz konusu değildi ve olamazdı.

Bu yüzden Osmanlı toplumunun dilinde, kültüründe, dininde, mali ve askeri yapısında devirden devire göze çarpan değişimler olmuştu. Bu değişimi tetikleyen çeşitli unsurlar olmuştur.

Bu unsurlardan biri değişen ve gelişen yeni çağa ve bu yeni dünyaya ayak uydura bilmek ve

adap de olabilmekti. Çok çeşitli milletlerle ve sınıflardan oluşan Osmanlı toplumu bu farklı sınıfların kendi içindeki değişimini de görmüş. Ona göre bir tutum sergilemek zorunda kalmıştır.

Diğer bir unsur ise Rönesans hareketi ilim ve teknikteki ilerlemenin yanı sıra insan ve tabiat sevgisini de beraberinde getirdi. Rönesans öncüleri, sanat faaliyetlerinin yanı sıra edebiyat, tarih ve arkeolojiye de önem verdiler. Resim ve tasvir anlayışı gelişti. Mimaride gotik tarzı terk edilerek barok ve rokoko üslubu geliştirildi .Bu barok ve rokoko mimari yapıları çok kaba ve ihtişamlıydı bu yüzden Rönesans mimarlığının başlıca özellikleri ölçü, sadelik ve tabiilik olmuştur. Yani kaba ve ihtişamlıkdan daha çok sadelik ve ölçülülüğe, doğallığa yönelik sanat eserleri ortaya çıkarmışlardır. 15 ve 16 yüzyıllarda Batı Avrupa’da edebiyat, sanat, bilim alanındaki gelişmeler adı altında “yeniden doğuş”, olarak İtalya’da ortaya çıkan Rönesans la
başlayan ve Rönesans, öncesinde kendi iç yapısında değişimi fark eden ve her yönüyle yenilikçi ve yeniliğe açık batı toplumudur. Avrupalılar Rönesansın nasıl bir değişimi getirdiğini fark etmiş ve ona kısa sürede uyum sağlamışlardı. Buda yeni çağla birlikte Avrupalıya farklı bir tarz ve yapı kazandırmış, Avrupalıda bunun bilincinde yaşamıştır..
Doğulu ve diğer toplumlarda bir şekilde tanıştığı Avrupalıları izlemeye ve etkilenmeye başlamışlardır. Osmanlı toplumu da bulunduğu zaman ve mekan çizgisinin bilincine vararak dünya tarihini, coğrafyasını yavaş yavaş tanımaya başlamıştır.

İlk Türk matbaası İbrahim Müteferrika tarafından, 1139 Zilkade ortalarında (1727 Temmuz başları) İstanbul’da Yavuz Sultan Selim semtindeki evinde kurulmuştur. 1 yıl izin verilmemiştir.Daha sonra padişahın emri le basıma başlamıştır.

Matbaanın gelişi ile birlikte dil bilgisi, Avrupa ve eski çağ tarih bilgisinin ve en önemlisi de coğrafi bilginin getirdiği öğrenme ve keşif duygusudur. Farklı- renkli ve bilmediği şeyleri merak ve öğrenme duygusu Osmanlı toplumuna kendi kendini sorgulayan,karşılaştıran ve yargılayan bir duruma sebep olmuştur.

Öğrenme, merak ve araştırma duygusu sayesinde artık Osmanlı da da okur ,yazar ve farklı dilleri öğrenen bireyler oluyordu. Bunlar Osmanlının ilk aydınları idiler. Artık toplumu etkileyen, değiştiren ve benimsediklerini sonuna kadar savuna, istemedikleri şeylere karşı koyan kesimler oluşuyor ve dalga dalga yayılıyordu. Fertlerin hayat ve kazanç güvenliği sorunu tazminatı ve birçok sosyal değişimi beraberinde getirdi. Artık kadınlarda sosyal hayat ve çalışma hayatı içinde söz sahibi ve meslek sahibi oluyorlardı. Öğretmenlikle başlayan kadının çalışma hayatı zaman ve gelişen toplum içinde başka meslek dallarına da geçiş yapıyordu.

Paris ve Londra elçiliklerinde bulunmuş olan Hariciye Hazırı Mustafa Reşit Paşa, Osmanlı İmparatorluğunda Tanzimat Dönemi olarak tarihe geçecek bir olayı başlatmıştır. 3 Kasım 1839’da Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı verilen bir belgeyi devlet ileri gelenlerinin, yabancı elçilerin, halkın önünde okumuştur. Daha önce başladığını gördüğümüz yenilik hareketlerinin bu fermanla genişletilerek sürdürüleceğini açıklamıştır.

“Tanzimat “, düzenlemeler demektir. Her alanda düzenlemeler yapılacağının duyurulduğu bu fermanı Tanzimat Fermanı; bu fermanın ilanıyla başlayan döneme de Tanzimat Dönemi denir. Fermanın en dikkat çekici yanı , Osmanlı Devletinin, batılı devletlerin anayasalarında yer alan insanın temel hak ve özgürlüklerinin korunması ilkesini kabul etmesi ve bunu resmi bir törenle duyurmasıdır. Böylece İmparatorlukta Hukuk devletine doğru bir yöneliş de başlamıştır. Tanzimat’la gelen yenilik ve düzenlemeler, hemen hemen yaşamın her alanını kapsamış. Bu düzenleme ile hem Osmanlının kendi halkı hemde içinde bulunan yabancı halklar için kendilerini yarınlarda daha güvende hissetmeleri sağlanmış. Böylece kişiler malları, paraları, ve mülkleri hakkında söz ve hak sahibi olmaya başlamıştır.Bunun sonucu olarak her alanda gelişmeler olurken ,kişiler ve toplum yerli mallarına , kendi ürettiklerine daha çok sahiplenmiş ve kendi mallarını değeri artınca buda ticareti daha kazançlı bir hale getirmiştir.Toplumda öz güven gelişmiştir.Artık toplum üreten, satan ,konuşan , hakkını savunan bireyler olamaya başlamıştır.

Tanzimat Hareketi Osmanlı tarihinde çığır açan ve toplumu ileriye götüren bir rol oynamıştır.

Arka arkaya Islahat Devri, Tanzimat, Usul-i Cedid gibi değişimler ve yenilikler oluyordu. Buda kitlesel hareketlerle destekleniyordu. Artık reform ve değişim hayatın her alanında yansıyordu. Bu adını batılışma veya modernleşme koyduğumuz olay aslında birden bire olmamıştı. Bu sürece bir adda verilmemişti. Tüm Osmanlı devri içinde zaman ,mekana ve

tarihe yayılarak olmuştu. Tüm bu olaylar kapsamında Osmanlı aydınları daya demokrat, daha özgür bir rejim istemek de . Aile ve toplum hayatında, eğitim ve yönetim de daha özgür ve daha katılımcı olmayı hedefliyorlardı. Öylede oldu, bu toplumun zevklerini de değiştirdi.

Artık resim, müzik, mimarlık yanında, mühendislik ,tıp,ataşelik,subaylık,polislik yeni bir çok meslek de toplumun hayatına girmişti.En iyi tarafı ise artık devlet kadrolarında tımar sistemi kaldırılıp yerine maaş sistemi getirildi.Kişilerin devlete, bağımlılığı, saygısı ve güveni artmıştı.

Buda toplumun gelenekleri baş da olmak üzere , kurumları ve Devlet adamlarını da isteseler de istemeseler de değişim yapmalarına sebep olmuş bir yerde zorunlu kılmıştır. Bu zorumluluk Osmanlının bitimini hazırlarken Türkiye Devletinin de evre evre oluşumunu sağlamıştır.Mustafa Reşid Paşa, A. Cevdet Paşa, Ali ve Fuat Paşalar,

Türkiye Devletinin oluşum evrelerinde yine son dönem Osmanlı aydınları ve bu aydınlar kadrosu vardı. Bu aydınlar eğitim, mali, üniversite, yönetim gibi sistemlerin kurucusu oldular. O günden sonra daha radikal ve daha modern bir yapı ve hizmetle bugünün Türkiye’sini oluşturdular. Şu an bile o anki kadar radikal ve bir o kadar cesur atılımların atılamadığı günümüz Türkiye’sindeki modernleşme teknoloji ve bilimdeki ilerlemeler sayesinde bu duruma gelmiştir.

Şu anki aydınlar birçok şeyi yapmak veya yapmamak konusunda tereddütler yaşamaktadırlar. Çünkü teknoloji aydınların hareket alanını genişletmek yerine daraltmış ve onlara her şeyin hesabını yapma zorumluluğunu getirmiştir.Onların özgürlükleri kısıtlanmış ve kesinlikle kimliklerine zarar verilmiştir. Çünkü aydınları kabullenmeyen toplumlar veya kesimler bu teknolojide daha fazla hak ve söz sahibidir.

Eskiden aydınlar toplumu değiştirir ve toplumu etkiler, onların önlerini ve gözlerini açar insana insan olmanın gereklerini öğretirler ve örnek olurlardı.

Şimdi ise aydınlar değiştiriliyor, önleri kesiliyor, veya gözleri kapatılıyor,kalemleri susturuluyor,etkisizleştiriliyorlar. Modernleşme aydınları teker teker yutuyor.En kötüsü ise yeni aydınlar yetişmiyor artık.

Kaynak:

İLBER ORTAYLI

İmparatorluğun en uzun yüzyılı

Kaynakça:

http://www.akintarih.com/turktarihi/osmanli/enuzunyuzyil.html

http://ronesans.nedir.com/#ixzz2ZMDlK437

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/444746.asp?cp1=1

http://www.itusozluk.com/goster.php/sanayi+devrimi

http://www.itusozluk.com/goster.php/tar%FDm+devrimi

http://www.edebiyol.com/tanzimat_donemi_batililasma_hareketleri.html

http://www.sosyalbilgiler.gen.tr/osmanli-devletinde-yenilik-islahat-hareketleri/

Sevgi Coşkun

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.