site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

MHP, Başkan Soyer’in 1 yıllık performansı için ne dedi?

Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 3 Mayıs tarihini “Dünya İzmirliler Günü” olarak ilan etmesini eleştirdi. Kalyoncu ayrıca Başkan Soyer’in 1 yıllık performansını başarısız olarak niteledi.

MHP, Başkan Soyer’in 1 yıllık performansı için ne dedi?
08.05.2020
A+
A-

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 3 Mayıs tarihini “Dünya İzmirliler Günü” olarak ilan etmesine ilişkin tartışmalar sürüyor. Soyer’e Cumhur İttifakı partilerinden eleştiriler yükselirken CHP’li milletvekilleri ve yöneticiler Soyer’e destek verdi.

Cumhur İttifakı cephesinden yeni bir açıklama ise MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu’dan geldi. Kalyoncu, Soyer’in tutumunu eleştirirken 1 yıllık performans değerlendirmesi de yaptı.

Yazılı bir açıklama yapan Kalyoncu şunları söyledi:

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, lüzumsuz ve ruhsuz işler yapmayı seviyor. İzmir’in sesini duyurmak için 3 Mayıs’ı İzmirliler Günü ilan etmiş. Öncelikle sizin göreviniz İzmir’in sesini her gün dünyaya duyurmaktır. 35 İzmir’in sadece plaka numarasıdır, zorlama şekilde 03-05 tarihinden kutlama günü çıkmaz.

Kaldı ki 3 Mayıs, Milli Şef’in devleti diktatörce yönettiği bir dönemde Türk milliyetçilerinin şanlı bir direnişinin tarihidir. Tunç Bey’in hafsalası almayacaktır ama 3 Mayıs 1944 okulların komünizme teslim edildiğinin Türkçüler tarafından ifşa edilmesinden başlayan yargı cinayeti zinciridir. Tabutluklardır. İşkencedir. Adam gibi durmanın ve zulme boyun eğmemenin timsalidir, 3 Mayıs.

İlla İzmir için gün lazımsa, kime sorsa söylerdi: Şanlı bir destan ve bu destanın kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırası dolayısıyla 9 Eylül var. CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in aklına pek yatmamışta kendi yancılıklarını unutup acayip ifadeler kullanarak “9 Eylül Türkiye’nin kurtuluş günü” demekte ve bu uyduruk İzmirliler Günü önerisini izah edememektedir. Neymiş İzmir’i tanıtmakmış zorlama bir sahiplenme. Ayrı bir polemik oluşturarak dikkati başka yöne çekmeye çalışacağına ortaklarının kim olduğuna, neyin yancısı olduklarına bakacaksın.

Belli ki Tunç Soyer, o tarihi hatıradan rahatsız olan dostlarının gönlünü hoş tutmaya çalışıyor. 9 Eylül İzmir’in ve bütünüyle Anadolu’nun işgalden temizlenmesinin sembolüdür. Türk tarihinin şeref sayfalarındandır. 9 Eylül, İzmir’dir. Fakat Belediye Başkanının aklı, hep daha gerilerde takılıp kalmış durumdadır. Onun ufku 9 Eylülden öncede kesildiğinden antik zamanlardan bu güne gelmekte zorlanmaktadır.

Hatırlarsınız, hizmete girecek bir vapura da Pagos adını vermek için yırtındı. Deniz Yücel o zaman neyle meşguldü, bilmem. Ancak partisinden seçilen Tunç Soyer’e “dur” demediği aşikar. Şükür ki Milliyetçi Hareket Partisi ve vatansever İzmirliler Şehit Fethi Sekin’i unutmadılar ve unutturmadılar. Tunç Soyer de öğrensin diye tekrar edelim: Fethi Sekin, 5 Ocak 2017 tarihinde bölücü teröristlerce İzmir Adliyesine yönelik olarak gerçekleştirilecek bir bombalı araç saldırısını canı pahasına önleyen kahraman polis memurudur. Bütün milletin ve İzmirlilerin kalbinde eşsiz bir yeri vardır.

BU TUNÇ SOYER NE YAPIYOR, NE YAPMIYOR?
Seçildiği günden bugüne, gündeme gelen faaliyetlerine kısaca bakınca neler gördüğümüzü söylemek gerekirse, otobüs üzerinde şov ve asli işlerde atalet durumun özetidir.

İzmir’de odunu koysan seçiliyorsa, Tunç Soyer kime odun demektedir?

31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tunç Soyer, adaylık günlerinde “uyuyan güzeli uyandıracağız” diyordu. Ama uyuyan güzele benzettiği İzmir’i kimin uyuttuğunu söylemedi. Seçildikten sonra ise “odunu koysan seçilir dönemi geçti” demişti. Odun olarak kimi nitelediği merak ediliyor. Sanırım gönüllüleri de meraktadır.

Aynı Soyer, salgından dolayı uygulanan sokağa çıkma yasağı günlerinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla İzmir’de üstü açık bir araç ile gezerken, bulunduğu yerden habersiz olduğunu “burası neresi?” diye sorarak göstermişti. Tunç Soyer’in kime odun dediğini bizler gibi İzmir’lilerde merak ediyor. Bunu açıklaması gerekiyor.

HER FIRSATTA ŞOV YAPAN SOYER, MENDERES’TE HALKIN TEPKİSİNE YENİLDİ
Başkan olduktan sonra yurtdışı seyahatleri, şato ve makam aracının arkasına bağlayıp gezdiği bisiklet ile gündeme gelen ve şov yapan Başkan, salgın mücadelesinde “Tunç Soyer gönüllüleri” ile sokaklarda görüldü?

Bunların yanında Tunceli Belediyesine merakı, görevden alınan teröristlere sahip çıkması ve Hendek yancılığı ile belediye başkanlığında ses getirdi. Ardından ÇED raporu almadan Menderes’te yaptığı atık bertaraf tesisi ihalesinde tüm ilçenin karşı duruşu ile geri adım attı. Menderes belediye başkanı ise İstanbul kanal projesine çevreci hissiyatla karşı dururken çöp ayrıştırma tesisi ile ilgili karar toplantısına bile katılmadı. Sonuç Menderes’te yaşayan vatandaşlarımız kendilerine önemli bir ders verdi.

TUNÇ SOYER GEÇEN BİR YIL İÇİNDE NELER YAPTI?
İzmir’de arıtma tesisi olmayan yerlere arıtma tesisi yaptı mı? Cevap hayır. Mevcut arıtma tesisleri etkin biçimde çalıştırılıyor mu? Hayır. Yağmur suyu ile kanalizasyonun ayrılmayan yerleri ayrıldı mı? Hayır. Kanalizasyona bağlı olmayan 80 binin üzerinde foseptik kanalizasyon sistemine bağlandı mı? Yine hayır. İzmir’in su problemleri çözüme kavuşturuldu mu? Hayır. Yoğun yağışlarda Tahtalı Barajı’na kanalizasyon karıştığını bildiğini varsayıyoruz. Bu konuda bir önlem alındı mı? Hayır. Çöp konusu çözüldü mü? Hayır. Körfezin kirliliğini azaltmaya yönelik herhangi bir çalışma var mı? Hayır. Körfezde yüzeceğini beyan ettiği tarihte nasıl bir açıklama yapacak hiç düşündünüz mü? Muhtemelen koronavirüs dolayısıyla önlem alamadığını söyleyecek.

İzmir’de fay hatları üzerinde yer alan yerleşim alanları ve bu alanların dönüşümü konusunda ne yaptı? İklim değişikliğine bağlı olarak kuru ve akış olan dere yatakları ve çevresi ile ilgili bir çalışması var mı? Şimdiden uyaralım, ileriki dönemlerde İzmir’de sel felaketleri yaşanabilir. İklim değişikliği ile beraber şehirlerde sıcaklık artacak ve bu durum İzmir’de de etkisini gösterecek. İzmir’de hava koridorları ile ilgili bir çalışma var mı? İzmir’i besleyen su kaynakları sınırlı, park bahçe sulamalarında yağmur suyunu kullanmak için çalışmaları var mı? Yok. Trafik sorunu çözüldü mü? Hayır. Çarpık kentleşme ile ilgili hamleler var mı? Hayır.

KALYONCU: KARAKILÇIK BUĞDAYI GIDA SORUNUNU ÇÖZMEYE YETMEZ
Peki bunları yapmadıysa, Başkan Soyer’in gündeminde ne var? Karakılçık buğdayı üzerinden şov var. Karakılçık buğdayı Türkiye’de bir çok yerde ekilip dikilen bir popülasyondur. Ve karakılçıkla dışa bağımlılığı engelleyemezsiniz. Çünkü dekar başına verimi diğer buğdaylara göre düşüktür. Korunmalı mı derseniz, cevap bizce de “evet, korunmalıdır” olur. Ancak Tunç Bey’in görmezden geldiği bir noktaya işaret edelim: Zaten ülkedeki araştırma enstitüleri bu konuda çalışmalar yapıyor. Özellikle belirtelim ki, Türkiye’de GDO’lu buğday tarımı yoktur. Yerli tohumlardan geliştirilmiş buğday çeşitleri iklim durumuna göre kullanılmakta. Mesela Osmaniye’de 2015 yılında Tarım İl Müdürlüğü tarafından tohum verilmiş ve hasadı yapılmıştır. Başkan hiç bir şey bilmiyorsa internette sörf yapsın; biraz bilginin kendisine zararı olmaz. İzmir şov değil hak ettiği hizmeti istiyor.

Konusu tarım olan projesinde 1 tane bile konu uzmanı Ziraat Mühendisine yer vermemiştir. “Seferihisar’da yaşlı bir amcamızın kilerinden çıkan bir avuç karakılçık buğdayı ile genetiğiyle oynanmış ithal tohumlara halkımızı mahkum etmeyeceğiz” entrikasına yaslanıp, bilimden uzak romantizm görünümlü gösterilerle anlamlı sonuçlar alınamaz. Ancak sergilediği hareketler, Tunç Soyer’in şov ile devam edeceğini göstermektedir.

TAGEM’e bağlı 48 Araştırma Enstitüsü, 31 adet Ziraat Fakültesi ve özel sektöre ait 221 adet Tohumculuk alanındaki Tarımsal Araştırma Kuruluşu ve bu kuruluşlarda görev yapan yüzlerce uzman, binlerce personel bunu akıl edemedi, böyle bir tehlikenin farkına varmadı, ancak bir belediye bunu kavrayıp çözümünü sundu.

PROF. DR. HASAN KALYONCU’DAN SOYER’E ÇAĞRI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına gözümüzün nuru, memleketimizin incisi İzmir’in hayrına olacak bir çağrımız var:

Maalesef İzmir Büyükşehir Belediyesi sizin yönetiminizdedir. Gelin üstlendiğiniz işi biraz özenle ve halk için yapın. Gösteri dünyasına da bu göreviniz bittikten sonra atılırsınız. Hiç değilse, kendinin bilmesi gerekmeyen konularda bilimin ve bilim adamlarının katkısını yanına al. Sizin için kıymetli değilse bile, Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir”. Bu yol göstericiyi ihmal ederek İzmir’e bir yararınız olamayacaktır.

Eminim ki, siyasi tercihi CHP’den yana olan birçok aydınlık zihin ve bilimin kıymetini bilen hakperest insanımız vardır. Ancak onlar sanırım, otobüs üzerinde senin gibi “çav bella” ile zıplamaya alışık değiller. Eğer işin ehli uzman ihtiyacı duyarsa, sadece memlekete hizmet etme aşkıyla yanan ve mesleğinin erbabı pek çok Türk milliyetçisi İzmir’e fayda sağlamaya hazırdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.