site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Mecburi İstikamet

Mecburi İstikamet
10.03.2014
A+
A-

fikri-atilbaz1Bir Başbakan böylesine ticari ilişkilerin içinde olabilir mi? Efendim bunların itirazı, montaj falan bir yana, sadece dinlenmiş olmaları. Savunuları da bu yönde; dinlenmiş olmak, kriptolu telefonu bile dinlemişler. İyi de işin özüne dokunan yok. Siz gazete almaya, ortaklık kurmaya, ortak ayarlamaya nasıl karışırsınız? Bunlar bir ülke Başbakanının karışacağı işler değil. Ancak bizim Başbakan karışıyor, konuşuyor. Çünkü o biyonik adam, bırakın kimseyi, kanundan bile korkmuyor. Ona ve yancılarına göre, mühür kimdeyse Süleyman o. Partisinde olanlar için, nasıl olsa kanacakları konular bulunur veya biraz destekle susturulur. İşte o kadar…
 
Kendini kimsenin ulaşamayacağı noktada gören bu zat, yaptıklarıyla, söyledikleriyle kendini her şeye kadir görmektedir. Bu psikoloji çok kötü bir ruh halini içerir. Hastalık ya da başka bir şey, ne derseniz deyin bu ruh hali kötüdür. Kendini büyük görüp, böbürlenen şahsiyetler hep başkalarına zarar verebileceklerini düşünürlerken, kendi sonlarını hiç düşünmezler. Çünkü onlar ulaşılmazdır. İçinde bulundukları ruh halini, birçok ruh hastalığını gerçek yaşama monte etmeye çalışırlar. Bu davranış biçimi onları felakete sürükler. Edepleriyle çekip gitmezlerse, bu son: ülkeyi felaketin içine çekecektir.
 
                                             XXXXXXX
 
AKP, hemen her geçtiği yerde ‘ayakkabı kutusu’ ‘Hırsız var’ sözleriyle karşılanmaktadır. Yanlarında çok sayıda polis olmayan programı, yarım bırakmaktadırlar. AKP’li adaylar sokakta zor yürümektedir. Genel Başkanlarının aksine insan içine çıkamamaktadırlar. Türk milleti yalanlara artık doymuştur. Gözünden düşen AKP’yi gönlünden de silmiştir. Erdoğan başka bir yere gidebilir; ancak AKP’li Türkiye’nin sonu felakettir, tufandır, kasırgadır.
 
Erdoğan, ortaya çıkan kasetlerle ters yüz olmuştur. Montaj demekten başka yol bulamayan Erdoğan, başka hiçbir işle uğraşmamaktadır. Kendini ve çocuklarını kurtarmakla meşguldür. Erdoğan içine düştüğü durumun nasıl bir ortam olduğunun farkında değil. Kasetlerin üstünü örtmek, kendi çevresine ayaktayız mesajı vermek için devamlı yalan beyanda bulunmaktadır. Onun dediğini Bakan inkar etmektedir. Böyle bir durumda yapabileceğini sandığı en rahat iş demokrasiyi rafa kaldırmak, demokratik hakları yok etmek olduğuna inandığı için Türk milletini Youtube ve Facebook’u kapatırız diye tehdit emiştir. Bu ve benzer beyanlar AKP hükümetinin ve başının ne kadar kötü bir halde olduklarını göstermektedir.
 
                                             XXXXXXX
 
Tayyip Erdoğan inkar etmekte, montaj demekte, tehdit etmekte çok ileri gitti. Hatta dostu Obama ile konuşmasında geçenleri anlatırken, Fethullah Gülen’i şikayet ettiğini, Amerika’da oturtulduğunu, Türkiye’de huzursuzluk çıkarttığını anlattığını, karşılığında da Obama’nın ‘mesaj alınmıştır’ dediğini söyledi. Geçen gün Beyaz Saray’dan yapılan açıklama böyle bir cümle kullanılmadığı yönünde olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanın ağzından çıkanın doğru olduğuna inanmak isteriz; ama Erdoğan’ın daha önce ve söylediklerine bakınca Beyaz Saray’ın açıklamasına daha yatkın oluyorsunuz. Ve şimdi daha iyi anlıyoruz ki lafla peynir gemisi yürümüyor.
 
AKP bitmiştir, tükenmiştir. Yok olmaya yüz tutmuştur. 30 Mart Yerel Seçimleri bu iktidarın sonu olacaktır. Türkiye, layık olmadığı şekilde yönetilmektedir. Yetim hakkı yiyenlerin, gazete kuranların, TV Kanalı açmaya çalışanların, hırsızlığın adını yardım, rüşvetin adını himmet diye takdim edenlerin, villalarda oturanların, filo kuranların,iş adamlarıyla haşır neşir olanların, gazete patronlarına baskı kurup yanına çekenlerin, halk arasında p… denilen işleri yapan birine hayırsever diyenlerin, ve bütün bunları yaparken Allah razı olsun demeyi unutmayanların sonları hüsran olacaktır.
 
Bu kara tablonun bitimine ramak kalmıştır. Türkiye; ancak ve ancak AKP hükümetinin ve başının gitmesiyle rahat bir nefes alacaktır. Sonrasında da kurulacak tamamen milli olan bir hükümetle yoluna devam edecektir. Ancak o zaman tüm dertlerinden kurtulacak, o vakit safralardan arınacaktır. Türkiye’nin MHP’ye ihtiyacı vardır. Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin mecburi istikametidir. Tek yolu, tek yönüdür. 30 Mart gerçeğin ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.