site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Küçük Menderes İçin Selçuk’ta Güçbirliği

Küçük Menderes İçin Selçuk’ta Güçbirliği
07.12.2012
A+
A-

Küçük Menderes Nehri kirliliği ve çevreye etkilerinin tartışılması, çözüm yolunda adımlar atılması adına bugün Selçuk Belediyesi’nde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi.

CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Serdar Soydan, İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür, CHP Selçuk İlçe Örgütü Başkanı İbrahim Adıgüzel, İl Başkan Yardımcısı Orhan Karaoğlu, CHP İl Sekreteri Sevda Kılıç, CHP Parti Meclis Üyesi Hüseyin Saygılı, CHP İl Yöneticisi Dilek Bilgin, Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, Ödemiş İlçe Başkanı Mehmet Eriş, Torbalı İlçe Başkanı Faruk Akpınar, CHP’li Selçuk Belediye Meclis Üyeleri, İZSU yöneticileri, Ziraat ve Ticaret Odaları, sivil toplum kuruluşları temsilciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

2004’ten Bu Yana Çabalar Sonuçsuz Kaldı

Bozdağlar’dan doğan ve Kiraz, Ödemiş, Tire ve Torbalı’dan geçerek son durağı olan Selçuk’a varıp Pamucak’ta denize dökülen, bir zamanlar geçtiği her yere bereket taşıyan Küçük Menderes Nehri sanayi atıkları yüzünden zehir nehrine döndü ve 2004’ten bu yana tüm çabalar sonuçsuz kaldı.

Çevreyi Yok Etmeye Başladık

Toplantıda konuşan CHP Selçuk İlçe Başkanı İbrahim Adıgüzel, ‘’Sadece Küçük Menderes’in kirliliğini değil, Pamucak’a dökülürken taşıdığı kirliliği ve tehlikeyi aktarmaya çalışacağız. Çevre ile ilgili sorunlar sanayinin gelişmesi ile ortaya çıkmaya başlamıştır. İnsanoğlu doğada üstünlük kurmaya çabalarken çevreyi yok etmeye başlamıştır. Neredeyse tüm mağaralara altın ruhsatı ve termik santrallerin açılmasını kurulamasını planlamasıyla hükümet bu anlamda çevre katliamı içine girmiştir. CHP olarak çevre hakkı evrensel bir haktır, çevre hakkının sağlaması CHP’nin en temel politikasıdır. Doğal ve sağlıklı yaşam hakkını savunuruz. Doğayla barışık bir kalkınmayı biz ön görüyoruz. Hepimizin çevre mücadelesinde söyleyecek sözümüz var’’ diye konuştu.

Gelecek Nesillere Temiz Bir Kent Bırakmalıyız

Adıgüzel’in ardından konuşan İzmir İl Başkanı Ali Engin, ‘’İlimizin çeşitli sorunlarıyla ilgili bölgesel toplantılar yapıyoruz. Küçük Menderes ile ilgili sorunları tartışmak adına bugün de burada beraberiz. Menderes kirliliği birçok bakımdan önemli. Kentimiz bir turizm kenti olarak yoluna devam etmek istiyor. Dolayısıyla hem denizimi hem tarımsal üretimimizi hem de topraklarımızı korumak ve gelecek kuşaklara tertemiz teslim etmek adına böyle bir sorunluluğumuz var. Bu sorunu kamuoyunun gündemine getirip taze tutmak bizim temel görevimiz. Bu yüzden bir basın toplantısı düzenledik’’ diye konuştu.

Hükümet Bu Konuda da Sınıfta Kalmıştır

Hükümetin sanayi atıklarını durdurması gerektiğini belirten Engin, ‘’Özellikle hükümetin gündemine getirmek. Bütün şehir yasasından sonra 30 ilçemizin büyükşehire bağlandığını biliyoruz. İzmir’de arıtması olmayan büyükşehire bağlı hiçbir ilçemiz yok. Bütün Türkiye’de yapılan yatırımların yüzde 35’i İzmir’de. Bu da partimizin çevreye verdiği önemi, çok önemli kaynaklar aktardığını biliyoruz. Tabiki Büyükşehir ile olmuyor bu iş, hem sorumluluk hem yetki Çevre Bakanlığı’nda. Evsel atık değil sanayi atığı bu nehri kirletiyor. Belediyemiz evsel atıkları önümüzdeki günlerde temizleyeceğiz. Bu görevi buradan hükümete seslenmek istiyoruz, sanayi atıklarını denetlemelerini istiyoruz. Birçok konuda olduğu gibi hükümet bu konuda da sınıfta kalmıştır. Çevre sorunu hallolmamış bir ülke gelişemez. Bütün coğrafyalardan oy almak istiyoruz, bütün hemşerilerimizde oy istiyoruz. Biz bu sorunlar çözeriz’’ dedi.

Çevre Bakanlığına Anlatamıyoruz

Engin’in ardından söz alan Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür, ‘’Bu ulvi görevde önemli bir dayanışmanın ilk toplantısını yapıyoruz. Çevre Bakanlığı bizlere diyor ki, ‘Küçük Menderes ile ilgili paranız pulunuz yoksa; biz çevre Bakanlığı olarak bir takım katkılar koyalım, projeler yapalım, devlet de bu konuda uzun vadeli krediler veriyor, alt yapı eksikliklerini tamamlayın’ diyor. Ancak biz bir türlü Çevre Bakanlığına şunu anlatamıyoruz. Alnın üzerindeki 7 tane belediyenin 2 tane arıtma tesisi var. Bir de küçük belde belediyelerin arıtma tesis var. Biz bu konuda 2004 yılından bu yana çalışmalar yapıyoruz. Biz de diyoruz ki, bize göre şu anda Küçük Menderesteki en büyük problem şu anda yürürlükte bulunan çevre mevzuatıdır’’ dedi.

Kirliliğinin Yüzde 50’si Keyfiyetten Kaynaklanıyor

Ülgür, ‘’Burada yapılması gerekenin öncelikle siyasi irade olduğunun altını çizen Selçuk Belediye Başkanı H.Vefa Ülgür, “Ben buradan iddia ile söylüyorum ki, Küçük Menderes kirliliğinin yüzde 50’si keyfiyetten kaynaklanıyor, başı boşluluktan kaynaklanıyor. Zannediliyor ki Selçuk Belediye Başkanı olarak benim, Ödemiş, Tire, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının ve diğer çevre belediye başkanlarının alanda yetkileri var. Kesinlikle bizim hiçbir sanayi kuruluşunun atık sularıyla ilgili bir işlem yapmaya yetkimiz yok. Çevre Bakanlığı bunları bilerek denetletmiyor. Zaten AKP’nin bütün politikaları böyledir. Biz burada Küçük Menderesi temizleyeceksek ilk önce asli görevi olan Çevre İl Müdürlüğünün ve bürokratların görevidir. Bizim burada yapmamız gereken onlara verilen siyasi talimatlara bakmadan onlar hakkında soruşturma, kovuşturma yaptıracak bir takım girişimlerde bulunmamız gerekiyor. Bürokrat devletin bürokratıdır. CHP’nin, AKP’nin, MHP’nin değildir ve bu ülkeye karşı da borçları vardır. Ondan sonra kalan yüzde 50’yi konuşacağız. Yani burada kalan yüzde 50’nin bir kısmı yüzde 15 gibi Belediyelerde var. Ben burada şunu söylüyorum. Hiçbir sanayi kuruluşundan, hiçbir evsel atıktan civa çıkmaz” dedi.

Onların Topraklarını, Çocuklarını Zehirlemiyor mu?

Yapılan araştırmalarda Küçük Menderes nehrinde civai kurşun, katı metaller gibi atıkların olduğunu söyleyen Başkan Ülgür; “Bugün AKP Belediye Meclis üyelerini aramazda göremiyorum. Ben merak ediyorum. Küçük menderes onların topraklarını, çocuklarını zehirlemiyor mu? AKP Selçuk İlçe Teşkilatı bu konuyla yapılan imza kampanyasını boykot etti. Merak ediyorum Küçük Menderes sadece AKP’nin CHP’yi yok etme projesi midir? Bu kadar yaşamsal ve önemli konularda bizim görevimiz önce evrensel değerlerimiz üzerinden çevremizi, doğayı, insanımızı korumaktır. Çünkü her şeyden önce biz bir insanız. İnsanlığını unutmuş, insanlığını kaybetmiş olan bu insanlara sesimizi duyurmamız lazım. Türkiye’de her iki oydan birini aldıklarını, ama her iki oydan birini de almadıklarını hatırlatmamız lazım” diyerek; bu konuda tüm sivil toplum örgütlerini, dernekleri, siyasi partilere birlik ve beraberlik çağrısı yaparak göreve davet etti.

Onlar Kendi Çevrelerini Düşünüyor

CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Serdar Soydan, ‘’Son 10 yıldır çevre felaketleri son hızla büyüdü. Bu hızlılık devam ediyor. Çevreyi koruyalım diyoruz onlar da tamam diyor. AKP’liler ile bizim aramızdaki çevre anlayışı çok değişik. Biz insan yaşamından bahsediyoruz biz dünyanın geleceğinden bahsediyoruz, onlar çevre dediğinde kendi çevrelerini düşünüyorlar. Eğer toprak olmasaydı yaşam olmazdı. Asırlar boyunca zor şartlar altında oluşan toprak tabakası hızla ayağımızın altından kayıyor. Bir siyasi partiye mensup insanlar değil tüm insanların yaşamını ilgilendiriyor. İleride bir su kıtlığı yaşanacağını sokaktaki çocuk bile biliyor. Dünyada iklim değişinden dolayı su kaynakları hızla azalıyor. Bizim ülkemizde su kaynaklarının bol olduğu bir ülke değildir, kaynaklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Ama bu 10 yıllık dönemde hem su kaynakları hem çevre vahşice yok edilmeye çalışılmış’’ diye konuştu.

Bunlar Hükümet Eliyle Gerçekleşen Cinayetler

Soydan, ‘’Türkiye’de korunacak o kadar çok kaynak var, Kaz Dağları’nı altın çıkaracak diye altın işine izi verdiler. Altını çıkarınca milyonlarca ton zehir orada kalacak, su bitecek, tarım bitecek ve hayvancılık bitecek. O bölgeler yaşanamaz hale gelecek. Kaz Dağları etrafındaki her yerde yaşamı etkileyecek. Bu hükümetin eliyle insanlık cinayeti dağlarda yaşanıyor. Cehennem çukurunu gördüğümüzde kaynar su ortaya çıkmış, bu bir katliamdır. Bir köyün bir beldenin içme suyuna katılıyor. Hayvanların içtiği sulara katılıyor. Bu bir cinayettir, milyonlarca ton zehirli tonu durduracaksınız. Getirisi var ama Gediz Ovası getiriden daha önemli. 1930’lu yıllarda Fransızlar zehirli atıkları bırakmışlar üzerinden kaç sene geçmiş hala zehirler orada duruyor. Derenin taşlarının rengi değişmiş, yağmur yağdığında zehir dereye akıyor. Hala bugün dereden su içen hayvanlar ölüyor’’ diye konuştu.

AKP Görmezlikten Geliyor

AKP’nin çevre konusunda çok acımasız olduğunu söyleyen Soydan, ‘’AKP’nin temsilcileri bunu görmüyor mu, görüyor ama çevreleri koruyup kollamak onların işi değil. Duyarlı belediye başkanları bunları görüyor. Ergene de Küçük Menderes’in bir benzeri. Ergene’de yıllar önce insanlar yüzüyordu, arazilerini suluyordu, ama şimdi önünden geçmeye korkar hale geldik. Çözüm için zorluyoruz. HES’ler var, parti olarak bunlara karşı değiliz ama o kadar acımasızlar ki. Bitki örtüsünü yok ediyorsunuz, tarlasını sulayan insanlara buralara el koyduk diyorsunuz. Parayla su istiyorsunuz. Doğaya can suyunu bırakın, hepsini kesmeyin, tabi ki enerji lazım ama bunları lütfen katliam yapmadan yaratalım. Nükleer santral yapacaksanız HES’lere ne gerek var? Biz eskiden tarım ürünleri satarken atan ülke konumuna geldik. Dünyadaki iklim değişikliğinden dolayı gıda ihtiyacı artacak. Gelişmiş ülkeler o zaman en zengin ülke konumuna gelecek. Tarımla ulaşan ülkeler en gözde konuma geldiğinde aklımıza şu geliyor, Obama’nın gösterdiği sopa ile başbakan lider bir ülke olmaması için Türkiye’nin önünü mü kesiyor. Önümüzdeki günlerde gelecek yasa ile asıl felaket o zaman başlayacak, koruduğumuz kısımlarda felaket asıl o zaman başlayacak, elimizden çıkacak’’ diye belirtti.

Küçük Menderes’te Durum Gerçekten Felaket

Küçük Menderes’in 10 yıllık süreçte kirlendiğini belirten Soydan, ‘’Küçük Menderes’te durum gerçekten felaket, yaklaşık 10 yıllık bir kirlilik var burada. Bu sürede önemli bir suyunuz kirleniyorsa bu hükümetin suçudur. Kirlenen suları eğer belediye kirletiyorsa temizlenir, ama asıl kirlilik sanayi atıklarından kaynaklanıyor. Ne yapalım sanayiyi mi kapatalım, sanayi de olacak çevre de olacak. Ama önemli olan sanayinin çevreye zarar vermeden yaşamasını sağlamak. Hükümet planını programını hazırlar, çevre de rahatlar, halkımız da rahatlar, sanayici de rahatlar. Ama bauda niyet önemli. Ama çevre dediğinizde çevrenizdekileri kollarsanız hem kendi yaşamınızı sıkıntıya sokarsanız hem dünyayı sıkıntıya sokarsınız. Çevre meselesi insani bir meselesidir. Burada herkes zarar görüyor, Türkiye’nin her yerinde vicdanlı insanımız onlara kanıp oy verenler artık gerçeği görüyorlar. Bunun tek çaresi bir iktidar değişikliğidir, ama oturup iktidar olmayı mı bekleyelim. Biz gittiğimiz, gezdiğimiz her yerde sorunlara nokta koyuyoruz. Bu sorunlara hep birlikte sahip çıkmalıyız. Çevre Komisyonu’na taşırız, bunlar çözümün parçalarıdır. Burada yaşayan insanlar çevrelerine sahip çıkacak, sağlıklı nesiller ileride bizim eserimiz olacak. Ben bu bölgede oturan tüm vatandaşlarımızın karşı çıkmalarını, direnmelerini istiyorum. Omuz omuza mücadele edersek Küçük Menderes’i de kurtarırız, Kaz Dağlarını’da kurtarırız, insanlığa fazlasıyla yardımcı oluruz’’ dedi.

Hem İnsana, Hem Doğaya Saygısızlık

Toplantıda konuşan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, ‘’Paranın yenmeyen bir şey olduğunu bir gün anlayacaklar, bu yapılanlar hem insana hem doğaya saygısızlık. İnsan bunları görünce dayanamıyor. Doğaya insana karşı saygısız bir hükümet var. Biz kendi başımıza milletvekilleri olarak çaba sarfettik. 1.5 yıl kadar önce, orada insanlar öldü, hayvanlar öldü. Akarsulara karışarak gelme riski vardı. Soru önergeleri verdik. Efem Çukuru ile ilgili, Gediz ile ilgili ama bizimle dalga geçilir gibi cevaplar verildi. Sanki o akan zehirler onları zehirlemeyecekmiş gibi davrandılar. Doğru dürüst bilgi olmayan kıvrak cevaplar verdiler. Meclis bir araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi nasıl olduysa, 13 tane AKP’li var. Tespitlerde bulunmuşlar, sorunlara dikkat çekmişler. Bunlarla ilgili yapılması gerekenleri önermişler ama bunlar böyle kalmış. Hükümetin bu konuda yaptığı hiçbir şey yok, sadece yeni rant alanları nasıl açarız ve yeni rant nasıl sağlarız diye düşünüyorlar. Böyle bir anlayışları var’’ diye konuştu.

YORUMLAR
  1. SELCUKTAN BIR VATANDAS dedi ki:

    YA BIRAKIN ALLAH ASKINA HULUMETI FALAN BU KUCUK MENDERES BU HUKUMETTEN DE ONCE KIRLIYDI, POLITIKA ARACI YAPMAYIN CARE URETIN, YEREL YONETIM ELINIZDE NEDEN CARESINI ARAMAYITA ILLAKI POLITIKA YAPIYORSUNUZ,

  2. Anonim dedi ki:

    menderes ilçemiz için büyük bir sorundur insallah çözülür