İstanbul Yanıyor

Ülke fokur fokur kaynıyor. Ortalık kızılca kıyamet, İstanbul yanıyor. Televizyon kanalları öylesine rahat ki, birinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ulusa Sesleniş” konuşması, diğer kanallarda yemek ve benzeri programlar. Ülke yanıyor, onlar papaz eşliğinde kilisede mum dikiyor gibiler. Görevinizi yapıyor olabilirsiniz fakat nereye kadar. Gerçekleri daha ne kadar saklayabilirsiniz.
İstanbul’da gezi parkı, yerine AVM yapılmak için yıkılmak isteniyor. Ağaçlar kesilmek, sökülüp atılmak isteniyor. Hükümet yargı kararı falan dinlemem, ben istersem olur havasında. Vatandaş, hayır burayı yıktırmam diyor ve polisin yanlış müdahalelerinden sonra bir anda ortalık karışıyor. İnsanlar sokaklara dökülüyor. Gece yarısı olmuş polis hala vatandaşla çatışıyor. Yazık İstanbul yanıyor. İzmir, Ankara, Aydın, Eskişehir kaynıyor.
XXXXXXX
Bir tek ağaç yüzünden mi oluyor bütün bunlar. Eğer böyle düşünüyorlarsa yine vay kör gözünüze demek kalıyor bize. Evet, bu durum 10 yılın birikimi sonucunda patlak vermiştir. AVM olayı bardağı taşıran damla olmuştur. Bugüne kadar kurulmaya çalışılan korku imparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yok sayan, Atatürk’e hakaret eden, bayrağı tanımayan, bebek katiliyle masaya oturan, eli kanlı teröristleri serbest bırakan hükümetin hiç beklemediği anda elindeki dinamit patlamıştır.
Tunus, Libya, Mısır vb ülkelerde yaşananlara hemen destek olup Arap baharı diyenler, Türkiye’yi ne hale getirdiniz? El Cezre hemen atmış başlığı; Türk baharı. Oysa o kadar uyarmıştık. Türkiye’yi bu tür işlere karıştırmayın, bırakın bu işleri, başkalarının içişlerine karışmayın diye hep uyardık. Yarın birileri bizim ülkemizde buna benzer olaylar yaparsa ve küresel güçler müdahale etmeye kalkabilir o zaman ne yapacaksınız demiştik. İnşallah olaylar daha ileri boyuta geçmez.
XXXXXXX
Bu Başbakan ve partisi AKP’yle olmuyor. Ülke’de hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Hükümet, iktidar şokta, dut yemiş bülbül gibi oldular. Sadece polise emir vermesini biliyorlar Taksime sokmayın, gezi parkını onlara teslim etmeyin. AKP her geçen gün ülkeyi felakete götürüyor.
Millet artık neyin ne olduğunu anlıyor. İnsanlar keşke bunlara oyumu vermeseydim, ellerim kırılsaydı diyorlar. Ancak bunlarda yüz kalmamış. Yüzlerine gelen her ıslaklığa Yarabbi şükür diyorlar. Devamlı kıvırıyorlar. Bir gün öyle, bir gün böyleler. İmam geçmişte söylediklerine rağmen bildiğini okuyor. O zaman ortaya bir durum çıkıyor R.T.E’nin önce söyledikleri mi doğru yoksa sonra söyledikleri mi? Ne böyle bir Başbakan, ne de böyle AKP gibi bir parti siyasi hayatımızda var olmadı, maşallah R.T.E ay’ın türlü halleri gibi, bir kalıpta asla duramıyor. Devamlı değişken.
“3. köprü İstanbul için cinayettir. Kuzey bölgemizde kalan yeşil alanların imara açılarak katledilmesinden başka bir şey değildir. İnşallah bu cinayet bitmeden hükümet değişir”
Erdoğan bunu söylediğinde Tansu Çiller Başbakan. Şimdiyse Başbakan Erdoğan, o gün söylediğinin tam aksini bu gün söylemekle kalmıyor, olmaz dediği, cinayet dediği köprüyü yapıyor. Eğer dünyada, özü sözü bir olmayanlar, bir dediği bir dediğini tutmayanlar yarışması yapılsaydı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP birinciliği kimseye kaptırmazdı.
XXXXXXX
Bu işin sonu çok daha kötüye gitmeden olayları yatıştırıp, adam gibi davranın. Türk milletini ikna etsin diye kurduğunuz Akileler Heyeti bundan sonra sokağa zor çıkar. Öyleyse yeni isimlerden yeni bir Akile grubu kurulup, hükümete akıl verme yolunda çalışsa çok iyi olacak.
Amerikanya Arap baharının başlangıcında olduğu gibi açıklamalar yapıyor, Rusya’yla araları düzeldi Suriye için anlaştılar da ondan mı böyle konuşuyor? Her ne olursa olsun AKP bu gün ülkenin başına püsküllü bela olmuştur. Bu beladan tez zamanda kurtulmak gerekiyor. Bunun ilk gerçekleşecek yeri sandıktır. Yerel seçimlerdir. Hadi o zaman herkes göreve…
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz