site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda konuştu: Dünya kalıcı barış çabalarımıza destek vermeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nun 77. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında “Dünya 5’ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür demeye devam edeceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenlik güçlerimize terör saldırıları gerçekleştiren, Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PKK ve türevlerine karşı kayıtsız kalmamız beklenemez” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda konuştu: Dünya kalıcı barış çabalarımıza destek vermeli
20.09.2022
A+
A-

Ukrayna ve Rusya’ya barış çağrısı yapan Erdoğan, “Tüm ülkeleri, Türkiye’nin kalıcı barış çabalarına samimi destek vermeye çağırıyorum” dedi.

Yoğun diplomasi trafiğini Amerika Birleşik Devletleri’nde sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Birleşmiş Milletler kürsüsünden bir kez daha dünyaya seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu’nda dünya liderlerine seslendi. Erdoğan, “Yunanistan Ege’yi bir mülteci mezarlığına çevirmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

BM 77. Genel Kurulu’nun ülkelerimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplantımızı dünyamızın birden fazla tehditle eş zamanlı olarak baş etmeye çalıştığı kritik bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Türkiye olarak salgın sürecinde hiçbir ayrım göstermeden, 161 ülkeye destek sağladık. TURKOVAC’ın tüm insanlığın hizmete sunduk. Paris Antlaşmasını geçtiğimiz yıl onayladık.

Artan enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının oluşturduğu enflasyon baskısı tüm ekonomileri menfi yönde etkilemektedir. Gelişmeler enerji arz önemini de çarpıcı şekilde öne taşımıştır. Bölgesel ve küresel enerji güvenliğini destekleyen pek çok projeyi hayata geçirdik. Yaşanan süreç, gıda güvenliğini de riske atmıştır. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı karanlık tabloyu, uluslararası işbirliği ve dayanışmayı hakkaniyetli bir yaklaşımla güçlendirmektedir. Türkiye olarak bu iradeyi salgın ve iklim değişikliği süreçleri yanında Rusya-Ukrayna savaşının meydana getirdiği sarsıntılarla mücadele de ortaya koyuyoruz.Tarafları önce Antalya diplomasi töreninde sonra da İstanbul’da bir araya getirdik. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasını temin ettik. Bu gelişmeyi sağlayan İstanbul mutabakatının 2. ayı dolarken sevkiyatın ivme kazanmasını izliyoruz. 

Dünyanın 4 bir yanında uluslararası camiadan medet umanların BM’ye güven bu başarıyla tazelenmiştir. İstanbul mutabakatı taraflar açısından sonuç verdiğini de ispatlamıştır. Tüm insanlığın güvenliğini ilgilendiren Zaporijya nükleer santrali için de gösterilebilir. Buradan uluslararası kuruluşları ve tüm ülkelerin, Türkiye’nin kalıcı barış çabalarına samimi destek vermeye çağırıyorum. Diğer yandan milyonlarca insanı mağdur eden tüm bu felaketler etkin çok taraflılığın BM’de de vücut bulması için daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır.  Bilhassa güvenlik konseyinin daha etkin, demokratik, hesap verebilirlik bir yapı tüm insanlığın barış, adalet ve refah arayışında önemli bir dönüm noktası teşkil edecektir. İnanç ve azimle yürüttüğümüz bu mücadeleye tüm ülkelerden destek beklediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.

BM bünyesinde yürüttüğümüz Barış için arabuluculuk girişimimizle çatışmaların çözümü konusunda çaba harcıyoruz. Çatışma ve itilafların çevrelediği bölgenin tam kalbinde sorunların değil, çözümlerin parçası olmamızı sağlayacak insiyatifler alıyoruz.Suriye’de halkın meşru beklentileri konusunda kalıcı çözüm için tekrar vurguluyoruz. Suriye’nin kuzeyindeki 4 milyonu aşkın sivil, ülkemizin sağladığı güvenlik şemsiyesi ve uluslararası yardım sayesinde ayakta tutunmaktadır. Ülkemize güvenlik güçlerimize ve sivillere terör saldırıları gerçekleştiren, PKK ve türevlerine karşı Türkiye’nin kayıtsız kalması beklenemez. Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktedir olduğumuzu, terör örgütüne karşı asla çekinmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Savaştan kaçan sivillerin insani şartlarda hayatlarını sürdürebilmeleri için Suriye’nin çeşitli bölgelerinde 100 bin briket ev inşa ediyoruz. Ayrıca yaklaşık 1 milyon Suriyelinin topraklarına dönmesini sağlayacak 200 binlik konutların inşasına başladık.

Suriye’de hayata geçireceğimiz yerleşim yerleri konusunda herkesin gerekli çabayı göstermesini bekliyoruz. Mülteci krizi kendilerine daha iyi bir gelecek ayırmak için botlarını batırıp ölüme terk etmekle, insanları toplama kamplarına toplamakla bu sorun çözülemez. Yunanistan’ın Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de göçmenlere yönelik zulümlerinin artığını görüyoruz. Geçen hafta 9 aylık Asım bebek, 4 yaşındaki Abdülvaham ve ailesi, Yunan sahil güvenlik güçlerinin botlarını batırması sonucu hayatını kaybetmiştir.

Diğer bir komşu ülkemiz Irak’ta da huzur ve istikrarın hakim kılınması için her türlü çabayı sergiliyoruz. Irak’ta refahın sürdürülebilir şekilde artması, terör örgütlerinin istismarlının önlenmesi ancak böyle mümkündür. Bu kürsüden daha öncede vurguladığım gibi terör örgütleriyle ayrımları reddeden samimi işbirliği içinde kazanabiliriz. Terör örgütleri ve zalim rejimler yerine ülkemizle işbirliği yaparak bölgemizin refahına katkı sunabilecek herkesle çalışmaya hazırız.

Libya’nın istikrar ve refahı başta komşuları olmak üzere, tüm bölge için kritik önemlidir. Amacımız Libya halkının egemenliğini, bütünlüğünü koruyarak hak ettiği refahı sağlamaktır.

Orta Doğu coğrafyasında kalıcı barış için sona erdirilmesi gerektiğini gördüğümüz, İsrail-Filistin sorununa iki devletli çözümü destekliyoruz. Filistinlilerin can ve mal güvenliğini sağlanması şarttır. Bölgedeki sorunun adil, kalıcı ve kapsamlı çözüme kavuşturulması için bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulması dışında ihtimal yoktur. Bu süreçte BM Filistinli mültecilere yardım ajansının kurumsal ve mali kapasitesinin geliştirilerek Filistinli mazlumlara sahip çıkılması uluslararası sorunudur.

Balkanlar da barış ve istikrarın güçlendirilmesi, anlaşmazlıkların çözümü için ikili ve platformlarda yoğun çaba gösteriyoruz. Türkiye olarak Ege Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de tüm meselelerin uluslararası hukuk kapsamında desteklenmesi istiyoruz. Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın sürmesi, tüm tarafların hak ve hukukuna saygı gösterilmesi ile mümkündür. Yunanistan’dan gerginlik ve tahrik siyasetini bir kenara bırakarak, işbirliği ve dayanışma çağrımıza kulak vermesini bekliyoruz. Muhataplarımızın şimdiye kadar bu konuda en ufak adım dahi atamamasını kimin diyalogdan yana olduğunu göstermektedir.Türkiye, Doğu Akdeniz’deki haklarını sonuna kadar savunacak. AB üyesi Yunanistan, Ege Denizi’nde düzensiz göçmenlere uyguladığı geri itmeler dışında Müslüman halka karşı ayrımcı ve tehdit eden politikalar sergilemektedir. Temennimiz Yunanistan’ın bu faaliyetlerine son vermesidir. 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.