Çiçek’ten Büyük İddia: “Meryemana Tire’de yaşadı”

Yıllardan bu yana dile getirilen rivayetler ile Meryemana’nın Efes’te evi olduğuna dair toplumda yerleşen bilginin yanı sıra Selçuk’a komşu olan Tire İlçesi Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, birincil ölçüde Selçuk ve Tire’deki kamuoyunu yakından ilgilendiren bir iddia da bulundu. Çiçek, Meryemana’ nın Tire sınırları içinde yaşadığını iddia ederek buna dair ellerinde güçlü kanıtların mevcut olduğu ifade etti.

Yıllardır Dünya genelinde Meryemana’nın mezarının Selçuk ilçesinin Efes Antik Kenti dolaylarında “Bülbül dağında” olduğu pek çok insanın aklında yer eden bir bilgi iken Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, ezberleri bozacak bir açıklamada bulundu. Çiçek, Meryemana’nın mezarının Efes Antik Kenti dolaylarında olmadığını ve Tire sınırları içinde yaşadığını ve yakında yapılacak kazılarla ve belgelerle Tirede yaşadığının ortaya çıkacağını iddia etti. Tayfur Çiçek, bulunduğu iddiaların yanı sıra tarihten bazı kesitleri gazetemize vermiş olduğu röportajda kamuoyunun bilgisine sunmakla birlikte elinde güçlü kanıtların mevcut olduğunun altını çizdi.

“MERYEMANA EFES’E KIRK STARTER’DİR”

Selçuk ve Tire’deki kamuoyunu birincil derecede yakinen ilgilendiren bir konuya değinen Tayfur Çiçek, “Meryemana hepimizin saygı duyduğu dinimizce önemli bir insandır. İslamiyet’in bir şartı da Allah’ın göndermiş olduğu peygamberlere inanmak yani Allah katından gönderilen diğer dinlere ve kitaplara da saygı duymaktır. Bundan dolayı diğer dinlere de saygı duymaktayız. Almanya da yaşamış olan bir Papaz, rüya görmesinin ardından şu şekilde konuşmuştur: “Meryemana şimdiki Efes’e Selçuk’a değil, Efes’e kırk starter mesafede bir yerde mezarı bulunmaktadır” Kırk starter bugün Efes Antik Kenti’nden bir ilçe mesafesi kadar uzaklığa tekabül etmektedir. Mevut durumda Meryemana ile Efes Antik Kenti’nin arasında iki veya üç kilometrelik bir mesafe bulunmaktadır” dedi.

“RÜYADA KONU OLAN MESAFE İLE MEVCUT MESAFE UYUŞMUYOR”

Vermiş olduğu röportajda mevcuttaki mesafenin konu olan 40 kilometrelik mesafe ile uyuşmadığını vurgulayan Tayfur Çiçek, “Sonuç olarak görülen rüyadaki bahse konu mesafe ile mevcut uzaklık birbirini tutmamaktadır. Lakin Efes Antik Kenti’ni merkez alan 40 kilometrelik bir yarıçapa sahip çember çizildiğinde bu çember Tire sınırları içerisine girmektedir. Meryemana Tarsus’tan Efes’e “Nasıl geliyor” sorusuna şu şekilde yanıt vermek isterim. O zamanki şartlar ile Meryemana kara yoluyla Efes’e gelmiştir. Karayolu üzerinden bir tek yol var. Ya Alaşehir üzerinden gelecek ya da Filadelfia üzerinden veya Sart üzerinden gelecek ve bu vadide Kral Yolu diğer adıyla İpek Yolu yani Sart’tan Efes’e kadar uzanan yol geçiyor. O tarihlerde yani Efes’in Efes olduğu dönemde Tire’de kutsal Artemis arazileri içerisinde yer almaktadır. Aynı zamanda Efes’te kullanılan paralar Tire’de de kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.

“O DÖNEMİN EFESLİLERİ TİRE’DE DE TARIM YAPMIŞTIR”

Konuşmasında tarihteki önemli detaylarla iddiasını doğrulamak isteyen Çiçek, “O dönemlerde yaşayan Efes’in zengin kesimi sulu dağlar olduğu için Tire’de de tarım yapmıştır. O zaman Efesliler Tire’deki dağlara gelerek meyve ağaçları ve üzüm bağları da yetiştirmişlerdir. Bu dağlarda her zaman o döneme ait antik yerleşkelere kolaylıkla rastlanmaktadır. Efesliler Tire’yi çok iyi biliyor ve o dönemdeki ismi Tire’nin adı Teira’dır. Teira kelimesi ise kapı anlamına gelmektedir. Tire kenti şimdiki Molla Arap semtinden beş metre aşağıya inildiğindeki Tire Kenti’dir. Ayrıca Molla Arap Medresesi’nin yenileme projesi için Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile protokol imzalanmıştır. Bu İşbirliği ile yapılacak olan kazı çalışmalarıyla da “Teira”yı görebileceğiz” ifadelerini kullandı.

“DEPREM VE PERS İSTİLASI SONUCU DÖNEMİN EFESLİLERİ TİRE DAĞLARINA SIĞINDI”

“Meryemana’nın Efes’e yaptığı yolculuktaki dönemlerde Efes Antik Kenti Pers istilası ve deprem nedeniyle harap olmuştur. Bu istila ve felaketler üzerine o zamanki Efes halkı Tire’ye yerleşmiştir ve burada da Efes’teki kalıntılara benzer kalıntılar da bulunmaktadır. Ayrıca belirtmiş olduğum şekilde Tire’de Artemis sınırı içindedir. Tire’de Yukarı Meryemana Mahallesi’nde Şükran Deresi bulunmaktadır. Orada bir kutsal su vardır, yani ayazma vardır. Bu Ayazma Müslümanlarca da kutsal kabul edilmiştir. Bu su hala akmaktadır. Ayazma üstünde de mescit vardır. Yani farklı iki din de aynı mekânı kullanmaktadır. Bu suyun kutsallığı ve o suyun haznesi ağızdan ağza anonim olarak dolaşan bilgiler de buraya bir kadının sığındığını ve düşmanlarından kaçarken bu hazneden göğe yükseldiği iddia edilmektedir. O taraflarda da bir çınar ağacı tıpkı bir kadına benzemektedir. İnsanların da o ağacı görmesini isterim” dedi.

“AMACIMIZ BU ÖNEMLİ NOKTALARIN İNSANLARA DUYURULMASI”

Açıklamasında bu bilgileri vermekteki amacının Tire’de önemli bir tarihin ve bu tarihten süre gelen geleneklerin tanıtılması olduğunu Efes Antik Kenti’nin özelliğine bir zarar vermek olmadığını vurgulayan Çiçek, “Bu açıklamaları yapmaktaki amacım Efes’in elini zayıflatmak değildir. Efes’in Unesco (Dünya Kültür Mirası) listesine girmesi olağanüstü gurur duyulacak bir hadisedir.

Yakınımızdaki bir ilçemizin Dünya Kültür Mirası’na sahip olması bizi mutlu etmiştir. Selçuk’un önemi de bu şekilde bir kat daha artmıştır. Selçuk’tan bu güzel hadise ile bütün dünyanın haberi oldu. İnşallah Tire’de de ayağa kaldıracağımız eserlerle Tire’yi de aynı Selçuk gibi Dünya’ya tanıtacağız. Bu kutsal mekânlar ayağa kalktığında insanların mutlaka Tire’yi görmek isteyeceklerine eminim. Meryemana’nın yaşadığı kutsal yerler buralar, burada yaşamıştır. Elimizde güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Yapmaya başladığımız çalışmaların ileride hem Selçuk’a hem de Tire’ye faydalı olmasını diliyorum” şeklinde cümlelerini noktaladı.

Haber: Mehmet Uyaroğlu – Selçuk/İzmir

HABERİN VİDEOSUNU AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ.