ÇAĞIMIZIN BÜYÜK PROBLEMİ BEL FITIĞI
Bu ayki yazımda fizyoterapistlerinde çok karşılaştığı lumbal disk hernisi halk ağzıyla bel fıtığından bahsedeceğim. Bel fıtığı dünya çapında en yaygın görülen şikayetlerden biridir; nüfusun yaklaşık %80’i, yaşamları boyunca bir kez bir olayla karşı karşıya kalır . Omurgalar arasında disk adı verilen yuvarlak yastıkların zorlanma ve yıpranma nedeniyle yırtılmasıyla oluşan sinir köklerinin sıkışmasıdır. Omurganın herhangi bir yerinde meydana gelebilir ancak fıtıklaşmış diskler çoğunlukla sırtın alt kısmında veya boyunda oluşur. Bel fıtığının sırtın ortasında olması ise nadir görülen bir durumdur. Fıtıklaşmış disk bel ağrısı oluşturabildiği gibi omurgadan çıkan disklere de baskı yapabilir ve siyatik olarak adlandırılan bacaklarda uyuşma , ağrı , ayaklarda güçsüzlük oluşturabilir. Denge kayıpları , otururken ve kalkarken belde oluşan ağrılar, idrar tutamama, his kayıpları, bacaklarda ve sırtta kas güçsüzlüğü diğer nedenleridir.
“Bel ve bacak ağrılarının bel fıtığı dışında birçok sebepleri bulunabilir. Her bel fıtığı ağrı oluşturmaz ve her bel ağrısı bel fıtığı değildir.”
Ülkemizde 40 ila 50 yaşları arasında ve en çok erkeklerde görülen bu ağrılar maalesef ki ergonomik olmayan yaşam koşulları sebebiyle görülme sıklığı çok genç yaşlara inmiştir. Bel fıtıklarının sadece yüzde 5 i cerrahi gerektirirken yaklaşık yüzde 90 ı ise fizik tedavi ile bu ağrılardan kurtulabilmektedir. Bel fıtığı tanısı alan hastalarda ciddi semptomlar olmadığı sürece cerrahi ilk seçenek değildir. Cerrahi müdahalelerden önce mutlaka fizik tedavi uygulamalarını önermekteyiz. Semptomların çoğu yatak istirahati, ağrı kesici medikal tedaviler ve fizik tedavi ile sonlanabilmektedir.
Fıtık oluşumunu artırıcı faktörler ise : fazla kilo alımı, gereğinden fazla biyomekaniği bozacak şekilde ağır kaldırmak, sigara kullanımı, genetik faktörler, uzun süre aynı pozisyonda kalmak fıtık oluşumunu hızlandırabilir.
Bel fıtığı sikayetinizin bulunduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir hekiminize ve fizyoterapistinize danışmanızı öneririm.
“Hareket etmek hayatımızın olmaz olmaz parçasıdır. Günlük 30 dk yürüyüş bile sizi bu ağrıların oluşumundan kurtabilir. ”
Fizyoterapist Ümmühan İRTEN
İnstagram.com/fztümmühanirten