ÇAĞDAŞ FİRAVUN ZİHNİYETİ

İnsanoğlu her başı sıkıştığında doğaüstü güçlere sığınmıştır. Beklemiştir ki yardım gökyüzünden gelecek. Zaten inanç değerleri içinde buna benzer hikayeler yazmış, yazdığı hikayelere kendi de inanmıştır. Doğaüstü güç dinlerde Mesih’e, elçiye dönüşmüştür. Dünyanın selameti bu insanların gökten gelişine bağlanmıştır.
Oysa Yüce Allah Hz Muhammed Mustafa’yla yani bizim Peygamberimizle ilahi mesajlarını sonlandırmış ve insanlığın Kuran doğrultusunda yaşamasını istemektedir. Zina yasakken zinayı serbest, kullanımlı hale getirirseniz, suya süt katarsanız, hırsızlık değil diyerek yolsuzluğu meşru hale getirmenin peşine düşerseniz, domuzu kasaplık et olmasına izin verip sofralarımıza girmesine izin verirseniz, fitne fesadın yayılmasına izin verirseniz, Kamu düzenini bozarsanız, Milli ve Manevi Değerlerimize saldırırsanız, vatansızlığı, bayraksızlığı savunursanız, milleti inkar yoluna gidip siyasi ümmetçilik yaparsanız, iftira atar, rüşveti normal bir vaka olarak görürseniz elbette Kuranca yaşamıyorsunuz demektir.
***
Kurtuluşu gerçek manada iman etmediğiniz dinle değil, uydurduğunuz din yoluyla gerçekleşeceğini sanıyor ve düşünüyorsunuz. Bu durum sizi ayetlerden uzaklaştırır, şıhlara, şeyhlere, kutsal insanlara bağımlı kılar, sahtekarlara, dini kullanıp da, uydurduklara dinde mürşit olanlara mürit yapar. Sonrasında da Kuranda akıla büyük önem verildiği halde, siz toplumu akıldan soyutlamanın yolunu tutarsınız. Onun için İmamı Azamı sevmez, İmam Maturidi’yi kabul etmezsiniz.
Toplumu kendi iman ettiklerinizin peşinden sürükler, İbrahimi dinler adı altında Allahın tek hak din olarak gördüğü, ilan ettiği İslam’ı, tahrif edilmiş, hükmünü yitirmiş dinlere diyalog maskesi altında meze yapmaya kalkışırsınız.
Siz İslam diyerek İslam dışı işleri sözle İslam adına yaparsınız. İnsanların en çok, en çabuk etkilendiği din hususunda insanları hikayelere boğar, Kuranca bir yaşama değil, hikaye ve rivayetlerle dolu bir maceraya sürüklersiniz.
Size göre dinin emrettikleri değil, sizin söylediklerinize uymamak günahtır. Sizin söylediklerinize karşı duranları hain olarak, dinsiz olarak, mezhepsiz olarak suçlamaktasınız.
Bu anlayış sizi siyasi ümmetçiliğe götürmekte, nefsinizi ön plana çıkarmanıza sebep olmaktadır. Bu hal ilahlaşmaya giden bir yolda yürümektir. Bu çılgınlıktır. Bu Hak yerine kendini koymaktır. Bu kendi adına yasak koyma halidir. Kısacası bu hal Firavunlaşma, Firavun zihniyetini yaşatma, devam ettirme halidir. Özetle şirktir.
***
Allah yolunda yolsuzluk yapanlar da hırsızdır. Kendi görüşlerini din yapmaya çalışan çakma ilahlardır. İslam Dinini, emir ve yasaklarını çok iyi bildikleri halde bunlara aykırı hareket edenler bir kişi değil, bin kişi değil bir zihniyet haline gelmiştir. Bunların arkasında saf tutanlar avcısına vurulmuş av misalidirler. Zehri altın bardakta içenler, cennetten arsayla kandırılıp, huriler hayaliyle yananlardır.
Bunlar ziyandadır. Bunların hayatı aldatmak ve aldatılmışlarla bir olup yürümekle geçmiştir. Doğru olanı görmek, doğrunun yanında olmak zordur yürek ister, iman ister, Allah korkusu ister. Allah korkusu olmayan zihniyette kuldan utanma olmaz. Bu Firavun zihniyeti Hasan Sabah’la süslenmiş sapık bir zihniyettir. Afyonlaştırılmanın düşünceyle yaptırılma şeklidir. Çağdaş Firavun zihniyeti önünde engel gördüğü her şeyi yıkmak için haram, helal, engel, kanun tanımaz.
Dinden çıktıkları gibi insanlıktan çıkmış bir halleri de vardır. Oturduğu yerde 49 yalan, rivayet, yaşam hikayesi, hadis uyduranlar bu yolla kurdukları lüks üstü düzenin bozulmaması için bu çizgide devam etme zorunluluğu içindedir. Bu kafa yapısına sahip insanlar her yerde, her alanda mevcuttur.
İnanıyorum ki bu zihniyet bir kez daha hakkın karşısında yerlerde sürünecek, Kızıl Deniz’de veya oluşturdukları tufanda yok olacaklardır.
Sağlıcakla kalın!