site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Bakıcı: Vefa’dan başka şansımız yok

Bakıcı: Vefa’dan başka şansımız yok
17.10.2017
A+
A-

Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı EgedeSonsöz’e vermiş olduğu röportajda “Akıntıya kürek çekiyorum” dedi.

Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Hanzade Ünuz ve Mehmet İşler’in sorularını yanıtladı.

Selçuk tamamen ayrı bir dünya.

Tarihi kucaklayan mistik bir coğrafya.

İlçe sınırlarından içeri girdiğinizde zaman tünelinden geçmiş gibi oluyorsunuz.

Bereketli topraklarıyla dingin bir ferahlık karşılıyor insanı.

Keza Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı da çok farklı biri…

Ayrı bir dünya diyebileceğimiz bir insan.

Çok sakin, çok hoşgörülü ve güleryüzlü…

Demokratlık yemini etmiş, dönmüyor.

AK Partili bir Başkan olarak kiliseleri onarıyor…

Selçuk’a neredeyse AB üyesi ilçe standartları getirmeye çalışıyor …

Rozetsiz bir Başkan.

Ayrı gayrı bilmeden herkesi kucaklıyor ama…

En yakınları bile “Artık masaya elini vur” diyor…

O ise bildiğinden şaşmıyor.

Sosyal demokrat kimliğini hep vurgulayan Zeynel Başkan ile Selçuk’u karış karış gezdik.

Çocukluğunun geçtiği Şirince sokaklarındaki dilek havuzuna para attık.

Özellikle küçük üreticiye hayat öpücüğü olan Deppo Efes soğuk hava deposundaki mucizeyi gördük.

Pamucak sahillerinin bakirliğine hayran olduk.

Tarih fışkıran St. Jean kilisesindeki çalışmaları inceledik.

Başkan Bakıcı AK Parti’den girdiği seçimleri 7 oy gibi az bir farkla, bıçak sırtı kazanmıştı…

İkinci dönemi kafaya koymuş AK Partili Başkan Zeynel Bakıcı’nın, 2019 seçimlerini kazanmak için sadece bir şartı var:

O da eski Başkan Vefa Ülgür’ün CHP’den rakip olarak karşısına çıkması…

Başkan Zeynel Bakıcı,

“Vefa’dan başka şansımız yok” diyor.

Bakalım 2019’a geldiğimizde,

Şirince’de dilek havuzuna fısıldadığımız dileklerimiz yerine gelecek mi…

DOĞRU HER ZAMAN KAZANIR

Başkan olmak gönlünüzden geçer. Birileri de sizi uygun görür, adaylık sende cuk diye oturuyor diye anlatırlar. Benim dedem Selçuk’ta DP ilçe Başkanıydı, babam da AP ilçe Başkanıydı. Ben de yıllarca yerel yönetimlerle ilgili akademik çalışma yaptım. Sonra bir gün gelir aday olursunuz ve kazanırsınız. Göreve geldiğimde 256 kişi seçimden önce yeni işe alınmıştı. Personel sayımız çok fazla. 580 personel olmuştuk şu anda 530’a kadar düştük. Göreve geldiğimde benden eskileri atmamı beklediler, ben hiç o konulara girmedim. Tek bir şeye bakarım, işin doğru yapılmasına. İhanet etmeyen herkes benim yanımda çalışacak dedim ve öyle de yaptım. Personel Başkanını her an yanında hissetmeli, bu anlamda bize güvendiklerini biliyorum. Allah herkese akıl fikir vermiş, ben doğru olduğunuz müddetçe her zaman kazanacağınıza inanan bir insanım.

SELÇUK’TAKİ İDEOLOJİK GÖMLEK

Selçuk’ta hiç kimse Başkan bana zarar verdi diyemez. Kimsenin ayağına basmadım, biz kimseyi kırmadık. Herkesle diyalog kurduk, herkesi dinledik. Kimseyi azarlamadık. Selçuk da eksik olan buydu, çok büyük sıkıntı vardı bu konuda. Ya taraf olacaksın, ya bertaraf olacaksın anlayışı yerleşmişti. Ya benim partimdensin ya da yoksun görüşü hakimdi. Müthiş bir ideolojik gömlek giydirilmişti Selçuk’a. Ruhsat alacaksa ya CHP’li birini bulacaktı, ya Başkana ulaşacak ondan olduğunu hissettirecek ya da işi olmayacaktı. Dilekçeler dahi CHP’li Başkan tarafından sevk ediliyordu.

DÜRÜSTLÜĞÜN MALİYETİ YÜKSEKTİR

Sivil toplum örgütleri belediye başkanının iki dudağına bakardı. Biat isteniyordu. Esnaf Odası, Ticaret Odası Başkanı belediye başkanının dışında bir şey söyleyemezdi. Doğru mu? Asla değil. Oda başkanlarımız da siyasi görüşlerini odaya empoze ediyorlar. Neden? Kültür ve iklim. Ben bunu reddediyorum. Bu yaklaşımın bana kaybettirdiği yanları var. Değişim zor ve maliyetlidir, biz demokrat olmak zorundayız. İdeale doğru yönelmeliyiz. Akıntıya kürek çekiyoruz ama çekmek zorundayız. Hareketlerimizde örnek teşkil etmek zorundayız. Bunun çok yüksek bir maliyeti var. Dar anlamda bunu dürüstlüğün maliyeti yüksektir diye alıyorum. Dürüstlüğün maliyeti yüksektir, kaybetmeyi göze alacaksınız. Bu iş böyledir. Selçuk’a üçbuçuk yılda çok şey kazandırdık. En önemlisi kardeşlik, sosyal barış projesidir. Kimse beni görmemezlikten geldi diyemez. Sokakta yalnız gezerim, koruma ordum yok. Bundan öncesi çok farklıydı. Benim kapım hiç kapanmadı.

SABIR SABIR SABIR…

Şimdi bizde rozet yok, belediye herkesin belediyesi. Bir Allah’ın kulu çıksın Başkan ayrımcılık yaptı desin, diyemez. İlk geldiğimde personele söyledim “Başkana biat etmeyin, kuruma biat edin” dedim. Ben seçimlerde, meydanlarda sosyal demokratım diye kimliğimi açık net ifade ettim. Ben siyaset de yapmadım. Partiyi ilçeyi, yönetimi ele geçirmeye kalkmadım, hiç kimse Başkan benden şunu istedi diyemez. Ben alanımda kalmayı sevdim. Baştan söyledim, Sema Hanım’a (AK Parti İlçe Başkanı Sema Yeşilçimen) da söyledim. “Ben belediye Başkanlığı yapacağım, sen siyaset yapacaksın. Alanlarımızı karıştırmayalım” dedim. Ama herkes alan genişletiyor, herkes kendi alanını bırakıp bir başka alanda faaliyet göstermeyi seviyor. Daha fazla güç istiyor. Bunu büyük bir özveriyle ve sabırla göğüslüyorum. Sabır, sabır, sabır… Şu anda sabır ediyoruz.

BECERİKSİZ DİYORLAR

Ben tam tersi kendi alanımda kalmayı arzu ediyorum ve bunu başarabiliyorum. Benim zaafım alanımdaki yetkileri fazla paylaşmaktan kaynaklanıyor. Bizim kültürümüzde yetki paylaştığınız zaman beceriksiz olarak adlandırılıyorsunuz. Pısırık diyorlar. “Siz belediye başkanısınız her şeyi yaparsınız”. Hayır yapamam, yapmam. Yasa, hukuk ne diyorsa odur. Ben ortak aklı kullanmayı seviyorum ama bu bazen zafiyet olarak kabul ediliyor, tepki görüyorum. Fakat AK Parti müthiş çalışıyor, çok sistemli. Sizi sizden daha iyi tanıyorlar.

TALİHSİZ KONUŞMA

Selçuk’ta İZBAN törenindeki hadisede çok üzüldüm. Olmaması, yaşanmaması gereken bir olay olarak görüyorum. Kimseyi suçlamak istemem. Ben kürsüden inerken Aziz Başkan beni tebrik ederek kürsüye çıktı. Ama törene gelmeden önce CHP ilçeye uğramış. Aziz Kocaoğlu benim Büyükşehir Belediye Başkanımdır, dürüsttür. Kürsüye çıktığında “İzmir Azizdir Aziz kalacak” diye slogan atılınca ön tarafta AK Parti grubu da “Recep Tayyip Erdoğan” diye bağırdı. Aziz Başkan bir iki durdu, konuşamadı. İşte ondan sonra “Adam olacaksınız, dinleyeceksiniz” diye talihsiz bir konuşma oldu. Aziz Bey çok üzüldü ama sayın Başbakan da çok üzüldü. Aziz Bey’in kürsüden indikten sonraki cümleleri de Başbakan’ın önünde hiç kullanılmaması gereken cümlelerdi. Ağır ithamlardı. Gerçekten Başbakan’ın dediği gibi vites attı orada. Hiç kimse böyle olmasını istemezdi.

TOPLU TAVRIMIZ YOK

Aziz Başkan’a karşı asla toplu bir tavrımız yok. Hiçbir belediye başkanımız ne Mahmut Bey, Adnan Başkanım, ne Arif Bey, ne Bülent Bey ya da Kiraz ya da Sadık Bey… Biz hükümet belediye elele Selçuk’ta güzel günlere dedik ve kazandık. Bu müthiş bir beklenti yarattı. Bir şey daha söyledik, biz göreve geldiğimizde herkesle uzlaşı içinde olacağız dedik. Büyükşehir de dahil dedik. Çünkü çok kavgalı bir ortam vardı. Sayın Başbakanımıza da teşekkür ediyorum, talimat vererek 14.550 metrekarelik alan İZSU’ya devredilerek pompa istasyonu kuruldu. Selçuk’un içme suyunun karşılanması için bu güzel bir işbirliğidir.

İKİ KERE BAĞIRDIM

İnsan değişime uğruyor. Hayatınızın ilk dönemlerinde çok daha sert, tahammülsüz olabiliyorsunuz. Kendini dünyanın merkezine koyan, benim dediğim doğru anlayışının yanlışlığını anlamak uzun zaman alabiliyor. Ben de bir Arnavut geni, bir de Giritli geni var. Baba tarafı Arnavut, anne tarafı Giritli, babanne tarafı Selanikli bizde. İlk gençlik yıllarımda bağıran çağıran tahammülsüz Arnavut genim hakimdi. Şimdi daha az sinirleniyorum. Belediyede iki kere bağırmışlığım vardır, “Bu kadar mı olur, neden yaptın bunu” diye… İş yapılmadığı zaman sinirlenirim. Madem ki AK Partiliyim diyorsun, daha çok çalışacaksın. “Güneşte çalışamam, masa başı iş ver” denince deliriyorum. Ama Selçuk’ta bir vatandaş çıksın Başkan bana bağırdı, kovaladı desin… Mümkün değil.

DEMOKRAT OLMAK LAZIM

Demokrat tavrımı koruduğum için kendime kızmıyorum. Tavrımı korumakta ısrar ederek doğru adımlar attığımı düşünüyorum. Kendimi bu yolda teşvik ediyorum. Evet çok eleştiri alıyorum ama büyük düşünürlerin çok önemli bir sözü vardır, “Sizi herkes eleştiriyorsa doğru gittiğinizin işaretidir” gibi. Demokrat olmak lazım. 35 yıl kamu hizmeti yaptım ve halkla iletişimi biliyordum. Eleştiri bu işin içinde var. Ben belediyeye personelden önce gelir personelden sonra çıkarım. Kamu kaynağını en verimli şekilde kullanmak zorundayız. “Şunu ver bunu ver, otoparkı ver” mantığı doğru değil. Popülist davranamayız.

“VUR MASAYA ARTIK…”

Ben stresimi evde atıyorum, evde dinleniyorum. Yengeç burcuyum, huzuru mutluluğu evde bulan bir yapıya sahibim. Eşimle birlikte pazara çıkarım, torbalarımızı kendimiz taşırız. Ben işim bitti mi doğru eve giderim. İki oğlum ve eşim Ayşen hanımla mazbut bir hayatım var, evimde çok mutluyum. Ama eşim bile bazen kızıyor bana, “Senin o meşhur kızmaların vardı, ne oldu? Vur masaya artık yeter” diyor. Arnavut damarım ancak önüme olmayacak bir iş geldiğinde ortaya çıkıyor. Olmayacak işi asla yapmam, kimse yaptıramaz.

SELÇUK BUTİK BİR İLÇE

Selçuk’un önü açık. Efes’in koruma amaçlı planlarını bitirdik. Şirince’nin imar planını bitiriyoruz, Pamucak’ın planı üzerine çalışıyoruz. Kentsel koruma planlarını yapıyoruz. Yani bu üç yıl planlamaya ağırlık verdik. Altyapı olmadan sağlıklı yürüyemezsiniz, gecekondulaşma içine girersiniz. Bu da kaynak israfına yol açar. Ama artık düzlüğe çıktık. Selçuk butik bir ilçe, merkezde beş toplam 14 mahalleyiz ve sadece 36 bin nüfusumuz var. Biz henüz kendi kendine yetebilen kent kavramını yakalayamadık. Eksiğimiz burada. Her şeyiyle kendine yetebilen kent olduğunuzda göçü önlersiniz. Gelir kalemlerimiz yüzde 65 tarım ve yüzde 35 turizmden oluşuyor. Selçuk’un en önemli özelliği tarım, topraklarımız çok bereketli. Selçuk’un karpuzu çok ünlüydü daha sonra narenciye ayva, mandalin, nar ve şeftali aldı başını gitti. İklimden kaynaklı Türkiye’nin en iyi narenciyesi Selçuk’ta yetişiyor.

TARİH PAMUCAK’TA YAŞAYACAK

Selçuk’un denize 11 kilometre kıyısı var. Plaj futbolu şampiyonasında dördüncü olduk ve milli takıma iki oyuncu gönderdik. Pamucak sahilimiz seneye Türkiye plaj futbolu şampiyonasına ev sahipliği yapsın istiyoruz. Pamucak sahilleri engelsiz kampa da ev sahipliği yapıyor. Bugün Pamucak Tatlısu mevkii olarak adlandırdığımız eski Efes Antik Kanalı’nda yapılacak proje 6.2 kilometre karadan içeri girecek. Sandallarla içeri girilecek, antik kente kadar nostaljik olarak gezilecek. Balıkçı barınağı ve yat limanı da yapılacak. Pamucak’ta tarihi yaşatacağız.

BAŞBAKANIMIZIN 35 PROJESİ YÜRÜYOR

Biliyorsunuz bu hükümetimizin, sayın Başbakanımızın 35 projesi içinde yer alıyor. Tamamen Başbakanımız sayın Binali Yıldırım’a ait bir proje. Selçuk merkezden Meryem Ana’ya 7 kilometre uzunluğunda çıkacak teleferik projesinde de ÇED raporu bitti, Milli Parklarla birlikte yapacağız. Bu dönemde Efes’in Dünya Kültür Mirası listesine girerek 20 yıllık hasretin son bulduğunu da ekleyelim. Bergama ile ilişkilerimiz de bu doğrultuda çok olumlu ilerliyor. İlişkilerimiz çok iyi. Dünya Mirası Yolunda bisiklet turları düzenliyoruz biliyorsunuz. Efes’ten Bergama’ya, Bergama’dan Efes’e şeklinde turlar düzenleniyor.

ST. JEAN KİLİSESİ

Bakanlık’tan izin aldığımız Kültür Varlıklarını Koruma Uygulama ve Denetim büromuz aracılığıyla küçük onarım ve restorasyonları eğitimli ekibimizle yapabiliyoruz. Burada da St. Jean Kilisesi restorasyonu yapılıyor. İncil’i yazan dört havariden biri St. Jean, İncil’in bir bölümünü burada yazmış. Mezarı da burada zaten. Burada St. Jean’ın anıt mezarı yapılıyor daha sonra mezar kilisenin içinde kalıyor. Kilise onun adına yapılıyor. Artemis Tapınağı ile neredeyse yarışan bir yapı. Şimdi restore ederek ayağa kaldırıyoruz. Kalenin surlarının bir bölümünü restore ettik. Kazı Başkanlığı’nın sürdürdüğü çalışmalarla birlikte Selçuk Belediyesi ilk defa restorasyona dahil oldu.

GÖBEĞİMİZ ÇATLADI

Göreve geldiğimizde soğuk hava deposu adına sadece kuru bir bina vardı, işletemez dediler. Ama doğru adamlarla bugünlere geldik. Bu sistemi oturtmak için göbeğimiz çatladı. Ultrasonik nemlendirme tabir edilen bebek odalarındaki soğuk buhar sisteminin çok gelişmişiyle meyvelerin tazeliğini koruyoruz. Biz çifçiyi destekliyoruz, önceliğimiz küçük üretici. Küçük üreticinin güçlendirilmesi, malının değerinin artırılmasını sağlayacağız. Küçük üretici daha fazla kazanacak. Geçen sene mandalinin kilosu tarlada 30 kuruş idi. Çiftçi malını depoya koydu 2.5 ay sonra 180 kuruşa sattı. Bundan sonra tamamını küçük üreticiye kullandırma arzusu içindeyim. Bu depo ilk açıldığında küçük üretici tedirgindi, ben de mal koyabilecek miyim diye. Bizim kapımız 100 kilo ürünü olan üreticiye de açık, geliyor malını koyuyor günlüğü 3.5 lira ödüyor. Şu anda depoda nar, ayva, mandalina var. Şeftali de geliyor.

BÜYÜK ÜRETİCİYE ÇAĞRI

Net söylüyorum biz burada üreticiyi koruyan bir liman yaptık. Bu soğuk hava deposu bir üretici limanıdır. Şu anda Selçuk’taki tüm köylü, pazarcı malını gönül rahatlığıyla bize teslim edebileceğini biliyor. Herkese destek veriyoruz, eşit mesafedeyiz. Kimseyi ayırmıyoruz, kayırmıyoruz. Şu anda 6 bin ton kapasiteli olan bu merkezi, yapacağımız ek tesis ile 3 bin ton daha artırarak kapasiteyi toplam 9 bin tona çıkacağız. Ayrıca Büyükşehir’in yüzde 70 desteğiyle kasa imalat tesisi de yapacağız ardından paketleme tesisi de yapmayı planlıyoruz. Aziz Başkan 4 milyon TL bütçeli paketleme tesisine de yüzde 50 destek verdi. Devlet de soğuk hava deposu yapanlara yüzde 50 hibe veriyor. Ben de buradan büyük üreticiye çağrıda bulunuyorum, siz de soğuk hava deposu yapın. Selçuk da zenginleşsin, siz de zenginleşin.

BAŞKAN DEDİĞİN…

Bağımsız olacağım ya da CHP’ye geçeceğim yönündeki dedikodulara gülüp geçiyorum. Herkesi sahiplenen duruşum, sosyal demokrat yapımdan kaynaklanan bir şey bu. Benim partimden bana gelen en büyük eleştiri bize daha çok vakit ayır şeklinde oluyor. Demokrat olmanızın anlaşılması da kolay değil, herkese sahip çıkmak, kimseyi işten çıkarmamak… Adam sen ne biçim Başkansın diye düşünüyor, “Başkan dediğin her şeyi bilen, her şeyi yapandır” diyor. Ben de Başkanın her şeyi bilen ve yapan kişi olmadığını, uzmanlık alanları olduğunu göstermeye çalışıyorum. Belediye Başkanları iyi koordine eden, iyi yönlendiren, uzmanlık alanlarından istifade eden kişilerdir. Ama bunun ucunda kaybetmek de olabilir, maliyet yüksek.

YAKINDAKİ DEDİKODULAR

Ben bu dedikoduların dışarıdan, uzaktan kaynaklanmadığını yakında olduğunu düşünüyorum. Ama halkın sağduyusuna inanıyorum. Yaygara koparan bir kesim varsa da sessiz çoğunluk her şeyi görüyor. Çok büyük bir kesim gözlem yapıyor. Bu adam dürüst mü, dürüst. Erdemli davranıyor mu, davranıyor. Ahlaklı mı, ahlaklı. Hak yiyor mu, yemiyor. Eşit davranıyor mu, evet. Yüksekten bakıyor mu, hayır. Hoşgörüsü nasıl, fevkalede fazla. Sabırlı mı, sabırlı. Halk bunu gördü, bu adam iyi insan ama beceriksiz diyorlardı. Ama son bir yılda bu algı da değişti. Binali Bey’in bir sözüyle Selçuk’a doğalgaz geldi. İçme suyu, İZBAN, hastane, TOKİ ile algı tamamen değişti. Selçuk bugüne dek görmediği yatırımı hem hükümetten, hem de Büyükşehir’den alıyor.

VEFA’DAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK

Vefa Başkan (Ülgür) artık yanıma geliyor, öpüşüyoruz. Her şeyi atlattık, değişiyor. Neden belediyeye gelmiyorsun, gel kahve içelim diyorum. Her şeyi konuşabilecek çağdaş bir yapıyı oluşturmamız lazım. Batı’da bunun örnekleri çok fazla. Zaten daha önceden benim arkadaşımdı Vefa Bey, demokratik hakkımızı kullandık. Aday olarak çıktık kazandık. Belediyeye ruhsat almaya geldi, bana uğramadı. Ama kahve içemedik, henüz o aşamaya gelmedi.

Ben rakip olarak Vefa’yı destekliyorum. CHP Selçuk’ta kimi gösterse seçim alır, hiç bilinmeyen biri çıkarsa silip süpürürler. Seçimi benim kazanmamın payı olduğu kadar Vefa’nın kendi gayretleriyle kaybetmesi de etkendir. Ben rakibimin yine Vefa olması gerekir diye düşünüyorum. Başka şansımız yok (gülüyor). Ben CHP’nin göbeğindeki, yönetimindeki adamın oyunu alıyorum. Bu kadar net konuşuyorum. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi diyor ki, “Her şey bir yana sizi seviyoruz, sizi istiyoruz.”

Kaynak: egedesonsoz.com

YORUMLAR
  1. CHP li dedi ki:

    Chp vefadan baska kimi gosterse kazanir…