site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

21 Aralık Sendromu ve 2013

21 Aralık Sendromu ve 2013
18.12.2012
A+
A-

21-aralik-sendromuTüm dünya şimdiye kadar “yeni yıla, yeni umutlarla” girmeyi planlıyordu. Yeni yıl demek yeni umutların seslendirildiği gün demekti.

2012 yılını uğurlamaya hazırlandığımız şu günlerde ise durum biraz farklı. Bu fark sadece ülkemizde değil tüm dünyaya aynı iklim hâkim… Bir tarafta 21 Aralık günü maya Takviminin sona ermesi ile dünyanın “kıyamet günü” yaşayacağı paranoyası var. Diğer taraftan da yeni umutların doruğa ulaştığı 2013’e yeni bir yıla girmenin kutlamaları var. Dünyada ve ülkemizde böyle bir ilginç durum var! Şahsen maya takvimi beni ilgilendirmiyor. Beni Türkiye’nin gerçekleri ilgilendirmektedir. 2013’de daha güzel bir Türkiye olmasını diliyorum ama bu gerçekleşebilir mi? emin değilim! Ülkemizde milli gelirimizin artması, ülkeyi bölünmeye doğru götürmek isteyen hainliklerin bitmesi, sadece birkaç temenni tabii…. 2013’e bir adım kalan şu günlerde Türkiye’miz için mutlu günler, güzellikler ummak istiyoruz tabii ki… Çünkü geçirdiğimiz son yıllarda yaşanan terör olayları, ekonomik dram ve kötü olaylar bu ülkemin insanları için kader haline gelsin istemiyoruz. 2012’de yaşanan geçim şikâyetleri, sıkıntıya bağlı aile dramları bir daha yaşansın istemiyoruz. Geride bıraktığımız yılda yaşanan vahim terör olayları ve şehitler, ülkedeki diğer sıkıntılar yeni yılda acı bir hatıra olarak son bulsun diliyoruz… Bunlar yüreğimizden geçen gerçek dileklerimiz. Ancak, temennilerimizi korurken, temennilerimizi gerçekleştirecek bazı realiteleri de gözardı etmek gerçekten ahmaklık olur. Türkiye’nin ciddi sorunları dağ gibi olmuşken birkaç temenni ile sorunları çözmek elbette yeterli değil, çözüm için önemli kararlılıklar gerekiyor. Siyasi, ekonomik, değişimin yanında, sosyal ve kültürel gelişime de gerek vardır. Türkiye’nin müreffeh geleceğine kararlı adımlar atabilecek iradeye ihtiyaç var… 2012 yılı boyunca katıldığı tüm davetlerde ana mesele ekonomik sosyal sıkıntılar ve milleti yaralayan kalleş terördü. Bu sıkıntılar nasıl aşılacak gerçekten merak ediyoruz! Siyasetçilere bakınca her şey “güllük-gülistanlık” ama sahadaki manzara gerçekten böyle değil. Halktan gelen mektup ve maillerdebirçok meselenin olduğu anlaşılıyor ama Terör ve geçim sıkıntısı birinci olarak görülmektedir. Mektupları, mailleri ve sosyal medyadaki şikâyetleri birlikte değerlendirsek çözümü 2013 e sığar mı? Bence sığmayacaktır! Çünkü hep konuşan ama sandık öncesindeki vaatlere inanıp her şeyi unutan bir hafızamız var.Kişisel ihtiraslar, ülke çıkarlarının üstünde tutuluyor, vatandaşa da bol vaatlerin ninnisi söyleniyor.El etek öpmek artık ayıp değil, Aman ha, haddini bil!İklimi artık kalıtımsal bir hal aldı… Vatandaş şikâyetleri gülümseten hikâyeleri de akla getiriyor;kafesteki kuş, sadece geceleri ötüyormuş… Yarasa, niye gündüz ötmediğini sorunca kuş cevap vermiş: “Gündüz öterken yakalandım ve bu kafese konuldum. Bu bana ders oldu” Yarasa cevap vermiş demiş ki: “Artık iş işten geçti yavrum. Bunu gündüz öterken düşünmen gerekirdi!” Bu hikâyeden anlaşılan; Kuşun kafese, balığın ağa girdikten sonra aklının başına gelmesi faydasızdır. Bir ton kömür, bir koli makarnaya tenezzül edip alırken düşünmek daha doğru değil miydi? O halde başa gelen çekilecektir! 2013 daha gelmeden zam tarifeleri açıklandı, Elektrik zammı… Akaryakıt zammı… Doğalgaz zammı… Vergi zamları… Diğer bütün zamlar, 2013’ün ilk günün beklemektedir. 31 Aralık akşamı dillerden yeni yılda büyük umut sözleri dökülecektir. Sabah olduğunda temenniler sürecek ama acı gerçekler kapının önünde olacaktır. Şimdi önümüzde 21 Aralık maya takviminin sona erip Kıyametin kopacağı kehanetleri var. Belki deütopik bir masal! Ama… “Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar” denir ya… Dileriz öyle olmaz!

Mustafa Ertekin

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.