site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Erdoğan’ın Kendisinden Başka Bir Sese Tahammülü Yok

Erdoğan’ın Kendisinden Başka Bir Sese Tahammülü Yok
11.08.2013
A+
A-

fikri-atilbazCemaatle AKP arasındaki çekişme zaman zaman alevlenir gibi oluyor, sonra birileri devreye giriyor. Sulh ediyorlar. Ne de olsa alışıklar, sulh için el ayak öpmeye hazır bekliyorlar… Cankuşların arasını açan ne, daha tam olarak ortaya çıkmadı. Yakında kokusu çıkar. Geçenlerde cemaatin İngilizce gazetesi olan Today’s Zaman’da, çıkan “Erdoğan, iktidardan nasıl düşer” başlıklı yazı ortalığı karıştırdı. Twitter üzerinden bir atışma, bir kavga başladı. AKP’liler “Zaman gazetesi kendine gel” diye yazmaya başladılar.

Yazar, Koç’a yönelik uygulamaların yanlış olduğunu yazmış. Koç’a yapılanın bir gözdağı verme olduğunu ve hiçbir açık toplumda, demokrasilerde kabul edilemeyeceğini belirtmiş. Söyledikleri doğru. Piyasaların inişli çıkışlı bir hal aldığından, yabancı sermayenin çekilebileceğinden söz etmiş. Erdoğan’ın herkesi kontrol altına almak, diz çöktürmek istediğinden dem vurmuş. Ayrıca Koç Holding’in tek başına Türk ekonomisinin yüzde 10’unu oluşturduğu gerçeğini dile getirmiş. “Ani durgunluk sendromu”ndan bahsetmiş. İşin sonunun kötü olabileceği sinyalini vermiş.

İş çevrelerinden ve AKP’nin içinden tepkinin gelmemesindeki anlamsızlığı da ortaya koyan yazar, küçük bir hareket büyük bir fırtınaya sebep olabilir demiş.

***

Sonra yazının başlığına yani sadede gelmiş. Erdoğan’ın nasıl gideceğini yazmış. Tabi bunu okuyan AKP’liler çıldırmış, özellikle de kuru kuruya Tayyip destekçiliği yapanlar. Zaman, Türkçe dile getiremediklerini İngilizce çıkan Today’s Zaman gazetesinde Orhan Kemal Cengiz imzasıyla dile getirmiş. Böylece ortalık karışmış.

Beri tarafta Koç Holding’in iptal edilen ihaleleri söz konusu. Türkiye’nin milli savaş gemisi projesi (MİLGEM) ihalesiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun (BTK) yaptığı incelemede müfettişler olumsuz rapor sunmuş. Tam 1,5 milyar Euroluk ihale iptal edilmiş. Koç’la oynanmasının sebepleri bir değil, birden çok olabilir. Bu işi sadece “Gezi Parkı” olaylarına bağlamamak lazım… Ortalıkta dönüp dolaşan birçok rivayet var. Bunlardan biri de askeriyeye iş yapanların el değiştirmesi. Aziz Yıldırım’la dolayısıyla Fenerbahçe’yle uğraşılmasının nedeni de buymuş.

Sonuçta birileri birileriyle fena halde uğraşıyor. İktidar karşısında ne siyasi alanda, ne gazetecilik alanında, ne ekonomik alanda karşısında hiçbir şekilde muhalif yapı, aykırı ses olmasını istemiyor. Onların kurmaya çalıştıkları ileri demokrasi bu şekilde işliyor olmalı. İktidar uygulamalarıyla, özel hayata karışmasıyla, insanları dinlemesi ve yatak odalarını, dört duvar arasını deşifre etmekle bir yere varamayacağını anlamış olmasına rağmen yine de “huylu huyundan vazgeçmez” misali yaptıklarından geri durmamakta, George Orwell’e rahmet okutmaktadır.

***

Orwell’in meşhur kitabı 1994’de kurguladığı pek çok şey bugün gerçekleşti. Orwell’in tek hatası kitabın başlığı, 1994 yerine, 2013 yazsaymış şayet, kurgu ‘cuk’ diye oturacakmış. Olsun böyle de okuyunca Okyanusya’da olanların benzerlerinin nerede olduğunun yazılmasına gerek kalmadı. Çünkü gerçek net bir şekilde ortada…

İhaleye fesat karıştırmanın sorumluluğu, o işi üstlenenleri fena halde sıkıntıya sokar. Tam böyle bir ortamda Elazığ Merkez Camisi imamı 26 Temmuz Cuma günü verdiği vaazda bakın ne demiş; “Beş vakit namaz kıldığı halde ihaleye fesat karıştıranları görüyorsunuz. Yemeyip içmeyip aç kalarak oruç tuttuğu halde onun bunun hakkını, hukukunu zimmetine geçiren, vermeyen insanları görüyorsunuz. Her sene Ramazan umresini Kabe’de geçirme hassasiyeti, dindarlığı yarışına girdiği halde, yanında, emri altında çalıştırdığı işçinin hakkını vermeyenini görüyorsunuz. O zaman dindarlık nedir? Bir hocamızın dediği gibi bir uydurulmuş din var bir de indirilmiş din var.”

Gel de bu imamın dediklerini görmezden gelin bakalım gelebiliyor musunuz? İmam ne kadar güzel izah etmiş, aynen bugünümüzü anlatıyor. Müslüman kendini dar bir alana hapsetmemelidir.

AKP, cemaat çatışması, Koç, ihalelere müdahale ve Elazığ Merkez Cami imamının vaazı… Yorum sizin. Bu sefer iş tamamen temiz, dini duygularıyla AKP’ye oy veren vatandaşlarda. Artık yaşananların ağırlığına din adına dayanamayan din adamlarımız tek tek konuşmaya başlıyor. Onlar konuştukça, mütedeyyin kardeşlerimiz dincilerle aynı safta bulunmayacaklar.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.