site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Vicdanınız Kurusun!

17.01.2017
A+
A-

Daha yazının başından, peşin söyleyeyim ki; Türkiye bugünlere öyle sessiz sedasız gelmedi değerli okuyucular. Bu gün yaşadığımız ne kadar gerginlik ve tedirginlik yaratan söylem, beyan ve uygulamaya geçirilmesi için her türlü gafletin sergilendiği plan ve proje varsa; yıllar öncesinden bağıra çağıra geliyordu.

Özellikle son dönemlerde yaşadığımız terör olaylarını ve bu sonucu getiren yanlış politikaları falan tekrar burada sıralamayacağım. Zira daha o politikaların uygulandığı günlerde de, sonrasında da defalarca yazdık söyledik. Arif olan anlar dı diyerek bu mevzuyu kapatalım.

Biz daha AKP’ nin ilk iktidar olduğu zamanlarda, kafalarındaki projenin Laik Cumhuriyet rejimini alaşağı edip, padişahlık sultasıyla ülke yönetmek olduğunu söylediğimizde ”olmaz öyle şey, bu sizin hüsnü kuruntunuz” diye feveran edenlerin, bu gün bakıyoruz da; ağızlarını bıçak açmıyor.

Öyle ya; kör değiller, sağır değiller…

Artık kendileri de; kendilerini temsilen Meclise gönderdikleri zevatın millet iradesini zorla ve illegal olarak tek bir kişinin emrine amade etmekte olduklarını görüyor ve duyuyorlar. Hatta bazılarınca, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez olduğu bilinen ilk dört maddesinin kaldırılması gerektiğini söylemesi, zamanında ciddiye almadıkları uyarıların ne kadar öngörülü açıklamalar olduğunu anlamalarına yetecektir sanırım.

Bu noktada niye susuyorlar, ağızlarını niye bıçak açmıyor diye soracak olursanız; ya utanç duyduklarındandır, ya da ”benim keyfim bozulmasın da, ülke nereye giderse gitsin” gibisinden, alçaklık ölçüsünde bir aymazlığa sahip olduklarındandır diye düşünüyorum.

Ancak artık iş işten geçmiştir. TBMM Genel kurulunda bin türlü entrika ile hızlı ve çabukça geçiştirdikleri Anayasa değişikliğinin artık Milletin önüne referandum olarak geleceği kesinleşmiş sayılır.

Yazının tam burasında, ”milletin iradesinden mi korkuyorsunuz” diyecek olan sivri akıllılar mutlaka olacaktır.
%95 inin İktidar vesayeti altında olduğu bir medyanın, bu medya vasıtası ile hergün yalan ve yanlıştan ibaret propogandalar ile özellikle getirilmek istenen değişiklik hakkında zerre kadar bilgisi olmayanların üzerinde kurulacak algı yönteminin varolacağı bir ortamda millet iradesinden bahsedenlere hem gülüp geçiyorum, hem de 2010′ u hatırlatmak istiyorum.

2010 referandumunda, kendi yargısını, polisini ve ordusunu oluşturmak isteyenlerin ”Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü” yalanına sarılıp demokrasi havarisi kesilen yetmez ama evetçilerin de burada özellikle kulaklarını çınlatmak istiyorum değerli okuyucular.

Onlar ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin emniyeti, ordusu ve yargısıyla; ”Mezardaki ölüler dahi kalkıp, EVET oyu kullanmalıdır” çağrısı yapan alçaklara teslim edilmesinin yegane sorumlusudurlar.

Ve onlar ki; ”kendi ellerinizle hukuku yok ediyor, rejimin altına dinamit koyuyorsunuz” dediğimizde; gaflet ve delalet içinde etraflarındaki cahilleri demokrasi masallarıyla aldatanlar ve şimdi yine aynı gaflet halinde susanlardır.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi, bu zevatın bugün susuyor olması utançlarından ya da ”bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığıyla da olabilir. Ancak bugün için artık kimsenin sorumluluktan kaçma lüksü yoktur. Zira bu Anayasa değişikliği artık Laik Türkiye Cumhuriyetinin başına gelebilecek en tehlikeli olgudur. Bu değişiklikten sonrasının da dönüşü olmadığı gibi;

AKP iktidarının marifetiyle devletin içine sızmış alçakların 15 Temmuz kalkışması da göstermiştir ki, bu değişiklik için canla başla mücadele verenlerin bile farkında olmadığı kadar, Türkiye’ nin bir tehditle karşı karşıya kalacağı da muhakkaktır.

Bu aymaz, gaflet halindeki zevat için önerimiz; bir an evvel ortaya çıkıp 7 yıl önce yalan dolan bilgilerle kandırdıkları insanlardan önce özür dileyip, sonra da gidişat için de kendilerini önemle uyarmalarıdır.

Bunların içinde 7 yıl önceki aymazlık uykusunda olup, ”bana ne? ben kendi rahatıma bakarım” diyenler de varsa eğer; başlıktaki ifadeyi de onlar için ayırdık.

Vicdanınız kurusun!!!

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
26 Mart 2024
19 Mart 2024
20 Şubat 2024
4 Şubat 2024
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.