site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Nuri Öğretmenin Hikayesi İçinizi Isıtacak

Nuri Öğretmenin Hikayesi İçinizi Isıtacak
12.02.2016
A+
A-

Selçukluların ve Torbalıların yakından tanıdığı Nuri hoca’nın hikayesi…

Nuri Gökgöz, Torbalı’da doğmadığı halde yüreği bu ilçe için çarpan,Torbalı adına güzel ve faydalı işlere imza atan bir sima. Buradaki çeşitli okullarda öğretmenlik yapıp yüzlerce öğrenci yetiştiren, Torbalıspor’da 10 yıl boyunca forvet olarak top koşturan, şimdilerde ise Özbey İlkokulu’nda müdür olarak bulunan Gökgöz, birbirinden güzel şiirlerin de sahibi. Nuri Gökgöz ile eski Torbalı’yı, futbolculuk günlerini ve öğretmenlik mesleğini konuştuk.

Denizli’den Van’a; Erzurum’dan Torbalı’ya
1957 yılında Denizli’nin Acıpayam İlçesi’nde dünyaya gelen Nuri Gökgöz, ilköğrenimini burada tamamlar.İlkokulu bitirince amcasının görev yaptığı Van Erciş’teki öğretmen okuluna yollanır.12 yaşında gurbetle tanışan Gökgöz’ün şairliği de o yıllarda neşet eder.
Van’daki okulda 2 yıl kalan Gökgöz,daha sonra Adana Düziçi’ndeki yatılı öğretmen okuluna devam eder.1979 yılında Denizli Eğitim Enstitüsü’nden mezun olan Nuri Gökgöz’ün ilk görev yeri Erzurum’un Horasan İlçesi’nin Hosraveren Köyü’dür. Çok zor şartlarda mesleğe başlayan Nuri Gökgöz o günleri şöyle anlatıyor, “ Köyden İlçe merkezine bir tek vasıta vardı:Atlı kızak arabası.Kışın bu arabayla Horasan’a ancak sekiz saatte ulaşabiliyorduk. Şubat tatilinde İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün yanına çıkıp, “Beni ya Horasan’daki bir okula verin ya da bırakın istifa edeyim”dedim. Benim istifa etmeme gönlü elvermeyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Horasan’daki bir okula tayinimi yaptı.

Torbalı’nın Helvacı Köyü’ne atanıyor
Nuri Gökgöz’ün Torbalı’daki ilk görev yeri Helvacı Köyü’ndeki ilköğretim okulu. Erzurum’dan sonra İzmir’e tayini çıkan Gökgöz, 1980 senesinde Helvacı Köyü’ndeki okulda göreve başlar. Ancak Helvacı Köyü’ndeki şartlar da Erzurum’daki şartların benzeridir. Futbolla yakından ilgilenen ve iki yıl Denizli Emniyet Spor’ da lisanslı olarak oynayan, Gökgöz’ün ilk işi Helvacı Köyü’nde bir futbol takımı kurmak olur. Takım, 1981 yılında Torbalı Kaymakamlığı tarafından düzenlenen köyler arası futbol turnuvasına katılır. Bu arada Nuri Gökgöz, Torbalı merkezde öğretmenlik yapmak istediği için Torbalıspor’un kapısını çalarak, “Beni kadroya alın” teklifinde bulunur. Torbalıspor yöneticileri kendisine, “Olmaz,bizde futbolcu çok” yanıtını verirler.

“Pamukyazı’ya vefa borcum var”
Köyler arası futbol turnuvası Nuri Gökgöz’ün yıldızının parlamasını sağlar. Turnuvanın ilk maçında Aslanlar Köyü takımından 13 gol yediklerini anlatan Gökgöz, “Bizim köyün takımı ilk maçına çıkmıştı, rakip takım oyuncularına daha fazla gol atmamaları için yalvarıyordum. Takım yoksul olduğu için formamız da yok. Fanilaların üzerine numara yapıştırıp sahaya çıkmıştık. İkinci maçımız esnasında bir adam yanıma yanaşıp, “Hocam, bu formalar olmaz, isterseniz bizim takımın formalarını giyebilirsiniz” dedi. O maça Pamukyazıspor’un formasıyla çıktık. Çünkü bize forma veren kişi dönemin Pamukyazı Köyü Muhtarı Rahmetli Yılmaz Baltacı idi. Maçtan sonra oyunculuğumu beğenen Torbalıspor yöneticileri benimle görüşüp, “Sizi Torbalıspor’a alalım” dediler. Ben de, “Gelirim ama bir şartla Pamukyazı İlkokulu’nda görev yapmak şartıyla” dedim. Çünkü Pamukyazı’ya bir vefa borcum vardı. Böylelikle Helvacı’dan sonra Pamukyazı Köyü’nde öğretmenlik yapmaya başladım” dedi. 1985’e kadar Pamukyazı’da görev yapan Gökgöz, o yıl Selçuk Halk eğitim Müdürlüğü’ne atanır. 9 ay sonra bu sefer Torbalı Halk Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Gökgöz, 1989’a kadar da orada görev yapar. Sonrasında yine Selçuk günleri başlar. 1989’dan 2013’e kadar Selçuk Halk Eğitim Müdürlüğünde göreve devam eden Nuri Gökgöz, 2013 Temmuz’unda Torbalı’nın Özbey Köyü İlköğretim Okulu’nda müdürlüğe başlar.

“Selçuklular bana kızar”
Uzun yıllardan beri Selçuk’ta ikamet eden Nuri Gökgöz, “ Selçuk’ta hep Torbalı’dan bahsettiğim ,burayı anlattığım için Selçuklular zaman zaman bana tepki gösterip, “Hocam seni bir türlü Selçuklu yapamadık. Sürekli Torbalı’dan bahsediyorsun” diyorlar. Ben de onlara, “Ne yapayım? Torbalı benim ikinci memleketim” diyorum. Selçuk’ta görev yaptığım yıllar boyunca da Torbalı’dan hiç kopmadım. Burada sağlam dostluklarım vardı. Sürekli Torbalı’ya gidip geliyordum” dedi.

Torbalı çok değişti ama samimiyet aynı
Torbalı’ya ilk geldiği dönemlerde ilçe nüfusunun 12 bin civarında olduğunu aktaran Gökgöz, “ Torbalı, şimdilerde 160 bini aşkın nüfusa sahip koca bir şehir artık. Ancak Torbalı ne kadar büyürse büyüsün ne kadar değişirse değişsin buradaki insanların sıcaklığı ve samimiyeti hep aynı kalıyor” dedi.

“Eski öğrencileri göz bebeğinden tanırım”
1980’li yılların başında Torbalı’nın Helvacı ve Pamukyazı Köylerinde öğretmenlik yapan Gökgöz, zaman zaman eski öğrencileriyle görüştüğünü söyledi.Kimi öğrencilerinin Selçuk’ta görev yaptığı yıllarda kendisini aradığını aktaran Gökgöz, “Bir gün Selçuk pazarında tezgah açan bir öğrencim oradakilere beni sormuş. Ben de dur şuna bir bakayım dedim. Tabi aradan 30 yıl geçmiş ama o öğrencimin göz bebeklerine bakınca, “Sen Pamukyazı’dan Kadir Düzel’sin değil mi?” dedim. Aradan o kadar yıl geçtikten sonra onu tanımama şaşırdı. Bir öğrencimin göz bebeğine bakmam onu tanımam için yeterli. Aradan ne kadar zaman da geçse mutlaka tanırım” dedi.

Şimdiki öğrenciler vücutça zayıf ama daha zeki
Eski dönemdeki öğrencilerin öğretmenlere karşı çok daha saygılı olduklarını ifade eden Nuri Gökgöz, “Şimdiki öğrenciler eski öğrencilere nazaran vücut olarak daha cılız ama kafa olarak daha zekiler. Elbette teknoloji çağı yeni kuşakları böyle etkiliyor. Eskiden ilkokulu bitirdiğinde evlenen öğrenciler olurdu. Çocuklar tarlada bağda bahçede çalıştıkları için vücut yapıları da daha güçlü olurdu. Öğretmene karşı da ayrı bir saygı besliyorlardı” dedi.

“Eskiden öğretmenlik ideal mesleği idi”
Kendi kuşağındaki öğretmenlerin çok daha idealist bir kafa yapısına sahip olduklarına değinen Gökgöz, “Ben 12 yaşımdayken Van’a tek bir ideal için, öğretmen olmak için gittim. Gurbette o çilelere bu yüzden katlandım. O dönemlerde genellikle zeki köy çocukları yatılı öğretmen okullarına gidip öğrenim görürlerdi. O okullarda hayatın pratik taraflarını da öğrenirdik. Oralardan mezun olan bir köy öğretmeninin elinden gelmeyen iş neredeyse yoktu. Şimdi okulda bir kapı bozula biz anında tamir ederiz. Mesela ben, okulumun bahçesini kendim boyadım. Ancak şimdiki öğretmenler bu tür konularda zayıf.” dedi.

“Gurbet beni şiire yönlendirdi”
Nuri Gökgöz’ün bir diğer özelliği ise iyi bir şair olması. Çok sayıda şiirinin yanı sıra “Aşka dair” ve “Vatan kokusu” gibi şiir kitapları bulunan Gökgöz, küçük yaşta gurbete çıkmasının kendisini şiir yazmaya yönlendirdiğini ifade etti. İlk şiirlerini 12 yaşında kaleme aldığını belirten Gökgöz, “Okumak için Denizli’den Van’a gittiğimde henüz 12 yaşımdaydım. O yaşta evimden ve ailemden kopmak bende duygusallıklara neden oldu. O duygusallıklar da şiir yazmaya itti” dedi.

“Eskiden futbol para için oynanmazdı”
1981’den 1990’a kadar Torbalıspor formasını terleten Nuri Gökgöz, o dönemlerde ilçede çok canlı bir futbol atmosferi olduğunu ifade etti.O yıllardaki Torbalıspor’un şimdiki ikinci lig ayarında bir takıma eşdeğer olduğunu belirten Gökgöz, “Futbolu para pul için değil, sevdiğimiz ve zevk aldığımız için oynardık. Ayakkabımızı, formamızı bile kendimiz alırdık. Gerçek bir amatör ruhla sahaya çıkardık. Şimdiki futbolcuların önceliği ne yazık ki para. O nedenle eskisi gibi iyi futbolcu yetiştiremiyoruz.”

“Ödemiş maçını unutamam”
Torbalıspor’da oynadığı yıllara dair pek çok anısı bulunan Nuri Gökgöz’ün en çok aklında kalan maç Ödemişspor ile yaptıkları müsabaka olmuş. Torbalıspor formasıyla ilk golünü deplasmandaÖdemişspor’a attığını belirten Gökgöz, “Maçın 26.dakikasında golü attım ondan sonra maç adeta savaşa dönüştü.Golden sonraÖdemişspor’un kasap lakaplı futbolcusu göğsüme tekme attı.Maçı 1-0 aldık ama saha karıştığı için stadyumdan ancak jandarma nezaretinde çıkabildik.İkinci maçta Ödemişspor bize konuk olacaktı. Teknik direktörümüz beni o maçın kadrosuna almadı.İntikam almak için tekme atan futbolcuya sert gireceğimden çekiniyordu. Maç başladı ve Ödemişspor1-0 öne geçti. Hocaya beni oyuna sokması için yalvarıyordum. Nihayet 70.dakikada oyuna girdim. Girer girmez de golü atıp maçı beraberliğe getirdim. Ama golü attıktan sonra kendimi tutamayıp ilk maçta bana tekme atan futbolcuya bir yumruk attım. Tabi kırmızı kartı görüp dışarı atıldık. Ben atılınca bizim takım bir gol daha yedi ve maç 2-1 bitti. Ama o maçtan sonra Ödemişspor’dan dayak yemeyen futbolcu kalmadı. Bir dahaki sezon yine Ödemiş maçı var ve yine deplasmana gideceğiz. Ben de sakat numarası yapıyorum. Hocamız, “Oynayacaksın”dedi. Bütün takımda büyük bir korku hakim ,o şekilde sahaya çıktık. Bir de baktık ki, Ödemişsporlu futbolcuların ellerinde karanfiller var. O maç ile barıştık, bir daha da Ödemiş ile tatsızlık yaşanmadı” dedi.

nuri_gokgoz2

nurigokgoz24kasim1983pamukyazi Koyu

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.