Madencinin ‘Kader’i

Bu yazıyı yazarken toprak altından madencilerin cansız bedenleri çıkarılmaya devam ediyordu. Selçuk ilçesinden Soma’ya giden bir yakınım yolladığı mesajda “700’ün üzerinde ölü var yaşayan çok az, tv’lere inanmayın dünden beri ambulanslar ceset taşıyor maalesef” diyordu. Son baktığımda peş peşe açıklamalar yapılıyor çok kısa süre içerisinde de bu açıklamalara tepkiler yağıyordu. Malum acımız taze ve olay son derece güncel. Peki, bir süre sonra ne olacak dersiniz? Yok yok panik yapmayın kimseye bir şey olmaz. Öyle ya biz şanslı bir milletiz, vatandaşların balık hafızalı olması sayesinde kafamız çok rahat. Bu ülkede büyük acılar çok geçmeden unutulur gider. Unutmayanlar ise sert şekilde cezalandırılıp vicdan kırıntısı taşıyanlara gözdağı verilir.

Çözüm yerine onlara her seçimde olduğu gibi iki gölge sunulur. Karagöz ve Hacivat gibi iki seçenekten birini tercih etmeleri dayatılır. Hükümet işçilerin ölmemeleri için değil yürümemeleri için önlemler alır. Sağcılar dua eder, solcular da slogan atarken ‘sen sağ elini kaldırdın, sende sol elini kaldırdın’ diye kavga ederler. İşte vatandaş böyle zaman geçirirken hükümet olan biten için ‘kader’ açıklaması yapar. Eh be ‘kader’ sendemi kötü yola düştün demek gelir içimizden.

Aman boş verin bunları, madende çalışırsalar olur tabi böyle şeyler. Başbakan öyle diyor değimli? Az sayıdaki aydın ve bilim adamının düşüncelerini çok bile konuştuk. Önemli olan çoğunluk. Çoğunluğa çok önemli uyarılarım olacak. Malum olay nedeni ile bu sene yeterli kömür çıkarılamayabilir. Siz her zamanki gibi uyanık olun ve oylarınızı satmak için başka geçici menfaatler araştırmayı unutmayın. Yazıktır size başbakanınız gibi sizde ‘mağdur’ olmayın!

Peki çözüm yok mudur? Şüphesiz vardır. Her derdin dermanı var ama peşin peşin söyleyeyim o dermanı bulmak çok kolay olmuyor. Bir kesim kişisel menfaatlerini düşünerek istikrar bozulmasın palavrası ile A partisine oy verirken diğer kesimde sözde muhalefet olan B partisine aman oylar bölünmesin saçmalığı ile içine sinmeden destek veriyor ise biz bu konuları daha çok konuşuruz. Bir şeyler değişsin, ben zorluk çeksem de yarınımız güzel olsun diyen varsa onlar için bir seçenek var. İlk önce olduğunuz yeri terk edin ve cesaretli olun. Bozuk düzen sizin nerede olmanızı istiyorsa söylenilen yerin en uzağındaki yere gidin. Artık konuşmak çok bir şey ifade etmiyor, mücadele etmedikten sonra konuşsak ne fayda!

Özgür Aydoğan
14 Mayıs 2014 – Selçuk