İktidara ”Hırsızlık” Serbest

Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun ardından Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan, köstebekliği yasal hale getiren ancak Danıştay tarafından durdurulan değişiklikler şimdi yasaya sokuluyor. Böylece demokrasiye ağır bir darbe indirilerek zaten olmayan güçler ayrılığını yasal olarak kaldırılıp, yargı hükümetin emrine veriliyor. Hükümet istediği değişiklik yapılırsa artık Türkiye’de başbakanlar, bakanlar, oğulları, yakınları, iktidar partisinin önde gelenleri her türlü hırsızlık ve yolsuzluğu, polis ve yargı korkusu olmadan yapabilecek. Başbakan Erdoğan sanki kendisinin ve cumhurbaşkanının yolsuzluk, yolsuzluk, usülsüzlük, ülke çıkarlarına aykırı hareket etme ayrıcalığı varmış gibi“Cumhurbaşkanını bile dinlemişler” dedi.

Büyük rüşvet yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin kanıtları geçersiz kılmak için gündeme getirildiği anlaşılan özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) ve savcılıkların kaldırılmasına ilişkin düzenleme çalışmalarına “dehşet düzenleme”nin de yerleştirileceğini gösteren açıklamalar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, Tahran dönüşünde, düzenlemeyi gayet olağan bir iş yapıyormuş gibi şöyle açıkladı:

HIRSIZLARA BASKIN YOK

“Gerek yargıyı gerekse İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendirecek bir paket üzerinde çalışıyoruz. Bunların içinde en önemlisi ÖYM’lerin kaldırılmasıydı. Bir diğer önemli adım da TMK’nın ceza kanununda olan maddelerinin süzülerek, diğerlerinin de Ceza Kanunu’na aktarılması. ÖYM’ler kalkıyor, bu tür davalar, terör davaları da dahil hepsi Türkiye’de 133 tane olan ağır ceza mahkemelerine devredilecek. Devir sırasında davaların içinde düşenler olabilir.

“Savcı kalkıp da rastgele birkaç tane polisi, komiseri çağırıp, ‘Gelin bakayım şuraya baskını yapın’ diyemeyecek. Polis, birinci derecede validen yetki isteyecek. Valiler mesela bu konuda vali yardımcılarından bir tanesini adli kolluk konularıyla ilgili görevlendirecek. Onlar da emniyet müdürüyle bu konuda hemen harekete geçecek. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk süreci adımı atılamayacak.”

BAŞBAKANI DİNLEYEMEZSİNİZ

“Telefon dinlemeleri konusunda çok önemli birşey yapıyoruz. Bundan sonra adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Adli takip kararını ancak ağır ceza mahkemesi oybirliği ile verebilecek, oyçokluğu ile değil. Bunu niye getiriyoruz, artık böyle ‘Rastgele dinleyelim, şu olsun, bu olsun’ yok. Mahkemelerde dinlemelerin bir yeri, bir ağırlığı olacak. Çünkü 3 tane ağır ceza üyesi var malum, oradan oy birliği ile bir dinlemenin çıkması rastgele olmaz. Belli incelemeler gerektirecek. Ondan sonra o adımı atabilecek. Ayrıca dinlemenin süresi sınırsızdı, şimdi sınırsız olmayacak. 3 aylık bir süre veriyoruz, sonra da 1 ay, 1 ay olarak toplam 3 ay uzatıyoruz. Yani hepsi 6 ay.”

DEMOKRASİYE ELVEDA DEMEYE HAZIRLANIN

Erdoğan’ın bu açıklamalarının anlamı şöyle:

Hükümetin 17 Aralık’taki Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun ardından Adli Kolluk Yönetmeliği’ne yaptığı, yargının yürüttüğü her türlü soruşturmayı, bir bakanın bir kadına tecavüz etmesinin, hükümete; yani o bakana bildirilmesini öngören, köstebekliği legal hale getiren dehşet değişiklik bir başka yöntemle ÖYM’leri kaldıran düzenlemeye monte ediliyor. Polis, mahkemelerin verdiği operasyon emrini hükümetin başlarına diktiği vali yardımcısına getirmek zorunda olacak. Vali yardımcısı hemen bakanı, başbakanı arayıp bilgi verecek. Hükümet izin verirse yargı kararı uygulanıp operasyon yapılacak; yoksa operasyon yapılamayacak. Hele hele yolsuzluk ve hırsızlık yapanlar başbakanlar, bakanlar, onların oğulları, iktidar partisinin yöneticileri ise hiçbir vali yardımcısı operasyon yetkisi veremeyecek; verdiğinde kendisini hemen sürgün edecekler, belki de devlet memurluğundan bile atacacaklar. Böylece yargı hükümetin emrine sokulmuş olacak. Hükümet isterse yargı hırsızları, yolsuzluk yapanları, soyguncuları yakalayabilecek; vermezse bunları yapamayacak. Bu da demokrasinin olmazsa olmazı olan güçler ayrılğı ilkesini, yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak.

ARTIK ONLARA HIRSIZLIK SERBEST

Hırsızlık yapan cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, onların çocukları ve iktidar partisinin önde gelenleri söz konusu olduğunda telefon dinleme kararı vermek neredeyse imkansız hale gelecek. Hakimler sürgün ve cezalandırma korkusuyla söz konusu hırsızlık, yolsuzluk yapan, ülkenin çıkarlarını satan elitlerin telefonlarının dinlenmesine başka bir ülkeye ajanlık yapsalar bile yapsalar bile kolay kolay dinlenmesine karar veremeyecek. Böylece cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar diledikleri gibi rüşvet alabilecek, hırsızlık yapabilecek, ülkenin çıkarlarına zarar veren ilişkilere girebilecek.

DİNLERLER SAYIN BAŞBAKAN AYRICALIĞIN MI VAR?

Başbakan Erdoğan, İran dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken sanki anayasa ve yasalar“Cumhurbaşkanları ve başbakanlar dinlenemez, onların ayrıcalıkları var” diyormuş gibi cumhurbaşkanının telefonlarının dinlenmesinden bile şikayet etti.

Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’in haberine göre; Erdoğan, bu konuda, “Çünkü yapılmadık iş kalmamış. Öyle şeyler geliyor ki önümüze, Cumhurbaşkanı’nın dinlenmesinden Meclis Başkanı’na varıncaya, benim dinlenmeme kadar. Ailelerimize, çocuklarımıza varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Böyle bir şey olabilir mi? Direkt dinlemesi şart değil zaten. Mesela kalkıyor Deniz’i dinliyor, ben de telefonla Deniz’le konuşuyorum. Oradan takılıyor veya Okan ile görüşüyorsa oradan giriyor. Yolu çok” dedi.

YENİDEN YARGILAMADAN YAN ÇİZECEK

Erdoğan, tezgah olduğu ortaya çıkan Ergenekon ve türevi davaların sanklarının yeniden yargılanması konusunda ise şunları söyledi:

“Yeniden yargılama bu paketin içinde yok, o ayrı bir konu. Ancak arkadaşlar çalışma yapıyor. Yarın da biz yine konuyla ilgili bir çalışma yapacağız. Yeniden yargılanmanın çerçevesini nasıl çizeceğiz, kimler yargılanacak ya da yargılanmayacak, çünkü burada bu çok rahat bir konu değil. Burada çok ciddi sıkıntılar meydana gelebilir, onun için belli hassasiyetleri göz önüne alarak bu adımı atmak durumundayız. Kaldı ki şu anda yeniden yargılanmanın önü açık. Mesela bireysel başvuru aslında yeniden yargılanmanın bir çeşididir. Yani bu enstrümanı, maalesef şu anda hükümlü de tutuklu da kullanamıyor. Halbuki burada kalkıp temyize gidilmiş olsa dahi, temyize giderken o insanlar bireysel başvuru talebinde bulunsalar, Anayasa Mahkemesi daha seri karar vermenin yanında verdiği karar esas teşkil eder. Çünkü Yargıtay’ın üzerindedir onun vereceği karar. Başbuğ Paşa bireysel başvuru hakkını kullandı, belki diğerleri de aynı yolu tercih edecek.”

Kaynak: Gazeteciler Online

Selçuk Haber Facebook Sayfamızı Takip Ediniz ! Takip Etmek İçin Sayfayı Beğenmelisiniz!  Tıklayın !  
https://www.facebook.com/selcukhaber

Selçuk Haber Twitter Sayfamızı Takip Ediniz ! Takip Etmek İçin  Tıklayın !  
https://twitter.com/selcukhaber