site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Efes’te Bir Türk Devleti-Tanrı-Bermiş Oğulları

Efes’te Bir Türk Devleti-Tanrı-Bermiş Oğulları
21.09.2017
A+
A-

Bugün tarih kitaplarında Roma İmparatorluğu Asya vilayeti başkenti diye yazan ve çok önemli bir liman kenti olan Efes’te 11. Yüzyılda kısa süreli de olsa bir Türk Devleti kurulduğunu biliyor muydunuz? 1040’lı yıllarda Selçuklu Sultanı Tuğrul beyin kardeşi, büyük komutan Çağrı Bey o günkü adı ile diyar-ı Rum’a komutanları ile akınlar yapmış ve bir anlamda Anadolu’yu keşfe çıkmıştı. Çağrı Bey Anadolu’ya yaptığı keşifler sayesinde Anadolu topraklarını daha yakından tanıma imkânı bulmuş ve bir anlamda Malazgirt meydan savaşına giden yolu açmıştı. 1048 yılında yaşanan Pasinler Savaşı da Malazgirt Savaşı öncesinde Anadolu üzerinde Bizans gücünün etkisini kırmış ve Anadolu’yu Türk yurdu yapmak için tüm şartlar tamamlanmıştı. Birkaç hafta önce 946. yıldönümünü kutladığımız Malazgirt Meydan Muharebesi ise binlerce yıldır yaşadığımız Anadolu’ya kalıcı Türk mührünü vurmuştur.

Malazgirt’ten sonra o mübarek alp-erenlerin komuta ettiği Türkmen orduları yıldırım hızı ile Anadolu içlerine aktılar. Sadece birkaç yıl içinde bu kutlu başbuğlar tüm Anadolu’ya hakim olarak batının en uç noktasındaki Ege denizine ulaştılar. Bir önceki yazımızda hikayesini anlattığımız büyük Türk Denizcisi Çaka Bey İzmir ve çevresini ele geçirmiş ve güçlü bir donanma kurarak Ege Adalarını da Türk hakimiyeti altına almıştı. Bu ünlü denizcimizin yaşadığı dönemde bir başka Türkmen başbuğu da Efes’e ve çevresine hakim olmuş ve ilk Türk Beyliğini kurmuştu. Tarihimizde pek bilinmeyen, yazılı kaynaklarda pek bahsedilmeyen, bir anlamda varlığı saklanmaya çalışılan bu Türk Devleti Tanrıvermiş-Türkçe söylenişi ile Tanrı-Bermiş adlı Türkmen beyi 1074 yılında Efes’te ilk Türk Devletini ilan etmişti. Malazgirt savaşından sadece 3 yıl sonra ve Çaka Bey Türk Devletinden 4 yıl önce kurulan bu Türk Devleti 1098 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. Efes’te 24 yıl süren Türk hâkimiyeti Tanrıvermiş oğulları devleti adı ile tarihimizde kısaca bahsedilir.

Yirmi dört yıl ; binlerce yıllık tarihe sahip büyük Türk Milleti için , kısa bir süre olabilir ancak Batı Anadolu’da 11. yy da önemli bir süredir. Çeyrek asra yakın Ayasuluk (Efes) Kuşadası ve Ege Denizinde hakimiyet kurmak ve tutunmak kolay değildir. Türk varlığı bu yörede kalıcı etkiler bırakmış ve daha sonra gelenlere devlet kurmak için uygun izler bırakmıştır. Tanrıvermiş Efes Türk Devleti 1098 yılında , Birinci Haçlı Seferi sırasında I. Aleksios Komnenos komutasındaki Haçlı ve Bizans orduları tarafından oluşan büyük bir ordu ve donanma karşısında tutunamamış ve Efes’in geri alınmasıyla bu beylik yıkılmıştır.

Çaka ve Tanrıvermiş Türkmen beylerinin kurdukları bu iki Türk devleti Batı Anadolu’daki Türk varlığını perçinlemiştir. Bu mübarek alp-erenler bölgelerini Türkleştirerek Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesini sağladılar. Bizans, Gürcü, Ermeni ve Rumlarla mücadele ederek Türk ve İslam dünyasını Haçlı saldırılarına karşı korudular. Anadolu’da İslam dininin yerleşmesini, yayılmasını ve Türk-İslam medeniyetinin gelişmesini sağladılar. Türk-İslam mimarisine ait çok sayıda eserlerle Anadolu’nun bayındır hale gelmesine zemin hazırladılar. Bugün Batı Anadolu’da hayranlıkla seyrettiğimiz tarihi camiler, medreseler, zaviyeler ve türbeler bu mübarek Türkmen başbuğlarının komuta ettiği Türkmen boylarının mensupları tarafından inşa edildi ve bizlere emanet olarak bırakıldı. “ Üç gün üst üste döşekte yatamadım, hayatım at sırtında ilay-ı Kelimetullah’ı yaymak için akınla geçti “ diyen bu mübarek gazi-derviş meşrepli büyük Türklerin hakkını nasıl öderiz bilemiyorum. Mevla ruhlarını şad, kabirlerini pür nur ede.

Kurban bayramının Türk-islam alemine hayırlara vesile olması dileğiyle

Mahmut Ökçesiz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.