Selçuk Haber

Başkan Bakıcı İlk Üç Ayında Belediyeyi Anlattı

m-uyarogluBelediye Başkanı Zeynel Bakıcı yerel medyayla ilk toplantısını Turizm Otelcilik Meslek Lisesinde yaptı. Aradan yaklaşık üç ay geçti. Böyle bir toplantının olmasını bu günlerde bekliyordum,

Başkanı Bakıcı konuşmasında maksat bağcıyı dövmek değil üzüm yemek ifadesini özellikle kullandı. Yapılan yanlışlıkları hukuk içerisinde çözeceğiz diyen Bakıcının haklı endişeleri var.

Konuşmasına sakin bir şekilde başladı. Kendinden emin ifadeler kullandı. Basın mensuplarına kelimeleri seçerek yaşadığı zorlukları tek tek anlattı. Belki de 9 Eylül Üniversitesindeki derslerde verdiği tecrübenin bir yansımasıydı söyledikleri.

Ne yalan söyleyeyim, anlattıklarını pür dikkat dinledim. Biz seçimlerden önce basın mensupları olarak kendisine gülen adam lakabını takmıştık.

Bana göre Sayın Zeynel Bakıcı akılcı ve aklı yerinde bir politika izliyor. Belediye Başkanlığı görevine geldiğinden bu yana bir insanın hayal bile edemeyeceği olayları ve belediye bünyesinde yaşananları basın mensuplarına örnekleriyle tek tek anlattı. Sorunların hukuk içerisinde çözüleceğini söyledi.

Toplantıda yeni seçilmiş bir belediye başkanından çok, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, alın teri ve emeğiyle geçinen yoksul insanlarla empati kurabilen deneyimli, demokrat bir aydını bulduk karşımızda. Zaten onu başarıya ulaştıran bu özellikleri değil miydi?

Şunları söylüyordu Bakıcı;

“Kurum yönetmek; asmak, kesmek demekle olmuyor, kinle, nefretle, şahsi kaprislerle kurum yürümüyor. Daha önce söylediğim gibi Selçuk’ta siyaset yapma yönetimi değişmesi gerektiği gibi her alanda değişim gerekli, örneğin algı değişimi, bakış açısı değişimi, hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gereğine inancım gittikçe artmaktadır.”

“Hayalim, isteğim beş yıl sonra geriye dönüp baktığımda herkesin birbirine sevgi ile baktığı bir Selçuk ve bunun yanında yaşanabilir, herkesin ihtiyacının karşılandığı, yatırımların bol olduğu bir ilçe oluşturmak en büyük isteğimdir.Bunun da ortamı vardır.Yeter ki istekli olalım. Benim bu konuda inancım tamdır, bunu başaracağıma yürekten inanıyorum.’’

Ben Zeynel Bakıcı’da bitmez tükenmez bir insan sevgisi, sıcaklık ve samimilik gördüm.

Onu siyasal nedenlerle karşısına alanlar, gülüşünü sahte bulanlar, insanlarla kurduğu sıcak temasları alaya alanlar Zeynel Hoca’yı birkaç gün yakından izleseler eminim ki taşıdıkları olumsuz düşüncelerden uzaklaşırlar.

Yıllarca, Yunus Emre’nin insan sevgisini, Mevlana’nın dünyalara açılan yüreğini, barışı, sevgiyi, dostluk ve kardeşliği savunup uygulayamayanlar, bugün Hoca’yı sırf insanları sevdi, onlara saygı gösterdi, fakire fukaraya dostluk eli uzattı diye eleştiriyorlar.

Zeynel Hoca iki buçuk aydır hiçbir şey yapmadı diyenler!

Doğrudur, Zeynel Hoca iki buçuk aydır temel atmadı, kafe açmadı, yatırım yapmadı, fabrika kurmadı.

Zeynel Hoca iki buçuk ayda işsiz gençlerle buluştu, yaşlı iki büklüm bastonlu dedelerin, ninelerin dertlerini dinledi, hayır dualarını aldı. Annelerin babaların çocukları ile ilgili kaygılarını dinledi. Sokaklara çıktı, Pazarları dolaştı korkmadan halkından.

Onların dertlerinden yılmadı, bıkıp usanmadan saatlerce, günlerce dinledi.

İnsana yatırım yaptı Zeynel Hoca, insana.

Hiçbir şey yapmasa da olur Hoca. Yeter ki sesimizi dinlesin, sırtımızı sıvazlasın, pazar yerinde gülümsesin bize, çocuklarımızın başını okşasın.

Bize insan olduğumuzu hatırlatsın, bu yeter.

Mehmet Uyaroğlu

Exit mobile version