site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Astım Sonunuz Olmasın

Astım Sonunuz Olmasın
06.05.2014
A+
A-

Astım sonunuz olmasın

Medifema Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve TBC Uzmanı Dr. Bülent Pişmişoğlu, astım hastalarına ciddi uyarılarda bulundu. Torbalı’da 10 binin üzerinde astım hastası olduğuna dikkat çeken Pişmişoğlu, hastaların tedaviyi ciddiye almadığını vurguladı.

ÖZEL Medifema Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve TBC Uzmanı Dr. Bülent Pişmişoğlu “6 Mayıs Dünya Astım Günü” nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi. “Astımınızı kontrol altına alabilirsiniz” başlığıyla yapılan basın açıklamasında, astım hastaları ciddi olarak uyarıldı. Açıklamada, tüm dünyada 250-300 milyon kadar insanın astım hastası olduğu tahmin edildiği belirtilirken Türkiye’de yaygınlığının yüzde 7, Torbalı’da çocuk ya da erişkin yaklaşık 10 bin astım hastası olduğunu söylendi. Astım hastalarının çok azının göğüs hastalıkları polikliniklerine başvurduğun ve tedavi almadığının altı çizilirken, bu hastalığın tedavi edilmediği zaman ciddi rahatsızlanmalara ve hatta ölümlere yol açabileceği belirtildi.

SİGARA EN ÖNEMLİ FAKTÖR

“Astımlı hastaların yaklaşık yarısında krizi başlatan faktör alerjenlerdir”diyen Uzman Dr. Bülent Pişmişoğlu: “Alerjenler sadece duyarlı kişilerde astım krizine yol açan reaksiyonları tetiklemektedir. En sık karşılaştığımız ve en fazla krize neden olan alerjenler arasında polenler, ev tozu akarları, küf mantarı sporları, hamamböceği, hayvan tüyleri ve daha az sıklıkla da bazı besinler (Süt, yumurta, fıstık, balık, buğday ve soya) sayılabilir. Toz, duman, koku vealerjenler gibi çok çeşitli uyaranlar ile temas sonrası öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkmaktadır. Çevremizde bulunan ve sık karşılaştığımız bazı etkenler, genetik olarak yatkın olan kişilerde astımın ortaya çıkmasında ve hastalığın ağırlığı üzerinde önemli rol oynarlar. Astımlıların yakınmaları kış aylarında artarken baharda ise özellikle polen alerjisi olanların yakınmaları daha da artmaktadır. Ev içi uyaranları içinde sigara ve temizleyici madde kullanımı önemli faktörlerdir” dedi.

TEDAVİSİ KOLAY

Astım hastalığının tedavisinin günümüzde çok kolay olduğunu ancak, ilaçların hastalar tarafından düzenli kullanılmadığını sözlerine ekleyen Pişmişoğlu, şöyle devam etti; “Astım günümüzde tedavi ile çoğu zaman kolayca kontrol altına alınabilmektedir. Düzenli ilaç kullanımı ve hekim kontrolü tedavide anahtar faktörlerdir. Astım yıllar içinde kendiliğinden düzelebildiği gibi ilaç tedavisi ile de tamamen kontrol altına alınabilir. Ne yazık ki tedavi edilmeyen ya da düzensiz tedavi edilen astım hastalığı KOAH gibi kalıcı bir rahatsızlığa dönüşebilmektedir. Hastalarımız ve ailelerinin dikkate alması gereken noktalar tanı konduğu andan itibaren hekimle işbirliği, tetikleyicileri tanımak ve onlardan kaçınmak ve en önemlisi ilaçlarını düzenli kullanmak olmalıdır. Astım tedavisi ile temel amacımız hastalığın kontrol altına almak ve iyilik halinin sürdürülmesidir. Ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisi ile astımlılar günlük yaşamlarını hiç bir kısıtlılık olmaksızın sürdürebilmektedirler” dedi.

“TEDAVİ OLUN!”

Astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısının yeterli düzeyde olmadığını da vurgulayan Uzman Dr. Bülent Pişmişoğlu: “Haftada 2 seferden fazla kurtarıcı ilaç ihtiyacı varsa astım tam olarak kontrol altında değil demektir. Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım krizi nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra sigara dumanı, alerjik maddeler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların %10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Astım hastalarımızı ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından organize edilen Kronik Solunum Hastalıklarına Karşı Küresel İşbirliği (Global Alliance Against Chronic Respiratory Diseases) Türkiye inisiyatifinin (TC Sağlık Bakanlığı, Türk Toraks Derneği, Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği) bu seneki sloganını tekrar ederek göğüs hastalıkları polikliniklerine düzenli olarak kontrole gelmeleri ve tedavilerini sürdürmeye çağırıyoruz”

HABER: Vedat GÖKÇAY

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.