site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Akrep Yuvası

11.10.2020
A+
A-

Öncelikle bu yazıya, yaklaşık on yılı aşkın bir süredir yazılarımı takip eden, tüm okuyucularımızdan özür dileyerek başlamak istiyorum. Zira bu yazı aslında ilk tanıtımını yaptığım tarih itibariyle Eylül ayı içerisinde yayımlanacakken, önce evimde yazılarım için kullandığım laptop bilgisayarımın arızalanması ve ardından aile büyüklerimden birini (Teyzem) kaybedip cenaze telaşıyla geçen günler nedeniyle zaruri bir gecikmeye uğradı.
Ve gelelim AKREP YUVASI’na;
Aynı yıl içerisinde çekimi yapılan filmin vizyona çıkış tarihi 1 Nisan 1977. Filmde yer altı örgütünün liderini oynayan Memduh Ün aynı zamanda filmin yapımcılığını da üstlenmiş. Senaryo, Yeşilçam’ da onlarca filmin muhteşem senaryolarında imzası bulunan Erdoğan Tünaş’a ait. Yönetmen, yine Yeşilçam’da kalbur üstü yapımlarda imzası bulunan Melih Gülgen. Filmin başrol oyuncusu, 70’li yılların CEMİL, HINÇ, ADALET, KANUN GÜCÜ gibi özellikle polisiye yapımlarında muhteşem performans sergilemiş Cüneyt Arkın var. Yardımcı oyuncu kadrosu ise Eşref Kolçak, Hayati Hamzaoğlu, Memduh Ün, Banu Alkan, Şükriye Atav, Baki Tamer, Hikmet Taşdemir ve Hüseyin Zan gibi oyunculardan oluşuyor.
Film, konusu itibariyle suç örgütlerinin toplumdaki hangi zaaflardan beslendiğini göstermesi açısından kendi şahsımda muhteşem bir yapım değerli okuyucular. Hele ki bu karanlık örgütlerin, kendi içlerinde nasıl bir düzen kurduklarını, isteyerek yada istemeyerek o karanlık dünyanın içinde yaşamaya başlayanların gün gelip pişmanlık hissettiklerinde, kendi iradeleriyle asla o dünyadan ayrılamadıklarını göstermesi açısından da, tam bir şaheserdir diye düşünüyorum.
Film içerisinde geçen ve o dönemde olduğu gibi, bu dönemde de yer altı örgütlerinin lider kadrolarının asla ön plana çıkmayıp, suç eylemlerini zaafları üzerinden esir aldıkları insanlara yaptırmalarını işaret eden bazı replikleri burada özellikle kullanmak istiyorum değerli okuyucular.
• Meselâ filmin Kadırgalı Tahir karakteri (Eşref Kolçak) hapisten çıkıp eve geldiği gün annesine (Şükriye Atav) oğlu Ali’nin nerede olduğunu, henüz okuldan dönüp dönmediğini sorduğunda annesinin cevabı, ‘’Ali okula gitmiyor, dardayız evladım. Ortalık ateş pahası, bıraktığın para yetmedi. Ne zamandır Ali bakıyor eve, sokaklarda sinema önlerinde ciklet sigara satıyor, üç beş ne kazanırsa getiriyor.’’ şeklindedir ki; bu, ülkemizdeki yoksul aile çocuklarının değişmeyen yazgılarının tanımı gibidir.
• Bir başka sahnede ise, yine yoksulluğu üzerinden avlanmış gençlerden birinin yanına yaklaşan sokak serserisi bir tombalacının ‘’Kaç gündür okula gitmiyormuşsun kardeş. Ama gitmelisin, mal dağıtamıyoruz’’ şeklindeki sözleri de, tehlikenin okullara kadar nasıl sızdığını göstermesi açısından önemlidir.
• Ve son olarak; Müdürünün (Reha Yurdakul), sokakta kaçak sigara satarken toplattığı çocukları, nezarette saçları kesilirken gören Komiser Kemal’in ‘’Cüneyt Arkın’’ Müdürüyle tartışırken
” Bu çocukların saçlarını kestirip mahkemeye sevketmek adalet mi? Bir defada milyonlar vuran kaçakçılar, vurguncular artık alıştığımız günlük olaylar haline geldi. Hani, onları yakalasak ya! Bu memlekette açlık olduğu sürece bu çocuklar suç işleyecektir. Böyle büyük masaların arkasına saklanıp, halkımız hakkında kararlar veremezsiniz.’’ Şeklinde kullandığı bu sözler de, sizi bilmem ama benim altına imzamı atacağım sözlerdir değerli okuyucular.
• Ayrıca filmde eniştesi polis takibine takılınca, kendilerine ulaşılmaması için Abbas’a (Hayati Hamzaoğlu) eniştesini, üstelik kız kardeşiyle beraber öldürme emrinin verilmesi ve Abbas tarafından bir dakika bile düşünme şansı olmadan yerine getirilmesiyse; yukarıda bahsettiğim gibi bu bataklığa isteyerek girenlerin, istedikleri zaman asla çıkamayacak olduklarının göstergesidir
• Filmde geçen bu repliklerin ardından şunu söylemeyi de zaruri görüyorum değerli okuyucular. Bu yazının amacı bir filmin tanıtımını yapmak değildi tabi ki. Toplumun, çocukları üzerinden içine düşürülmeye çalışıldığı bataklığı işaret etmekti. Günümüzde artık çoğunlukla suç örgütlerine dönüşmüş tarikatlar ise, Akrep Yuvası’nda daha 1977’ de işaret edilen o karanlık dünya ile bire bir örtüşmektedir ki; Fethullah isimli hainin, uzun yıllardan bu yana toplumdaki fakir gariban çocuklarının üzerinden yürüyerek terör örgütünü oluşturması tesadüf değildir.
Dolayısıyla yıl 1977 ya da 2077, hiç fark etmez! Suç örgütlerini durdurabilmenin ve hatta tamamen imha edebilmenin ilk adımı yoksulluğu ve açlığı önlemek olmalıdır. Yoksa mafya, tarikat yada başka bir çete veya örgüt oluşumu, adı her ne olursa olsun. Bunların faaliyetlerini sürdürmek için kullanacakları en büyük silah, halkın yoksulluğa dayanan çaresizliği olmaya devam edecektir.
Hüseyin Taşyakan

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
20 Şubat 2024
4 Şubat 2024
6 Ocak 2024
21 Aralık 2023
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.