Selçuk Haber

Zeynel Bakıcı İle A’dan Z’ye Röportaj (Egenin Sesi)

zeynel-bakici

30 Mart 2014’te tüm Türkiye’de Yerel Seçim heyecanı yaşandı. Bazı İl ve İlçeler’de seçim sonuçlarına itiraz edildi. Türkiye’nin gözünün kulağının seçimden önce ve sonra üzerinde olduğu ilçelerden biri de İzmir’in Selçuk ilçesi oldu. Bir CHP bir AKP derken Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği son karar doğrultusunda kazanan AK Parti adayı Dahi Zeynel Bakıcı oldu. Selçuk’un çiçeği burnunda Belediye Başkanı Bakıcı, içini Ege’nin Sesi’ne döktü.

30 Mart Yerel Seçimleri’nde İzmir’in Selçuk ilçesi seçim ve sonrasında yaşananlarla adeta ülke gündemine oturdu. CHP’nin, Selçuk Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Vefa Ülgür’e bir dönem daha güvenmesi ve aday göstermesinin ardından karşısına AK Partili Dahi Zeynel Bakıcı çıktı. 30 Mart günü seçim sonuçları açıklandı ve ardından ilçede kaos yaşandı. Bir CHP bir AK Parti derken, yapılan itirazlar doğrultusunda sonunda YSK’nın kararı ile kazanan 13 oy farkla AK Partili Bakıcı oldu. Seçimlerden sonra suskunluğunu koruyan Bakıcı, içini Ege’nin Sesi’ne döktü. Seçimi kazanacağını başından beri tahmin ettiğini söyleyen ve zaferi halk ile temas etmek ve samimi davranmaya bağlayan Bakıcı, rakibi eski Belediye Başkanı Vefa Ülgür’e ise ateş püskürdü. Yerel Seçimlerin öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylara da ışık tutan Bakıcı, Selçuk’ta yeni bir dönemin başladığına işaret etti.

İŞTE O RÖPORTAJDAN SATIR BAŞLARI;

-HALKLA TEMAS EDEREK YAŞADIM

Seçimi kazanmamızı tek bir faktöre bağlamak doğru olmaz. Bir çok faktör var. 2009’da aday olduk. 2 ay süre vardı. İletişimimizi doğru kurmuştuk. Doğru iletişim kurduğumuz için doğru sonucu şimdi aldık. Halkımız ile kuracağımız bağları sağlıklı yapmamız lazım. Benim kendi özelliğim samimi davranmam. İçten davranmam. Olması gerekenleri söylemem. Yapabileceklerimi söyledim. Yapamayacaklarımı söylemedim. Bu ortaya güzel oluşumlar çıkardı. 2014’te belediye başkanlığı bize nasip oldu. Halkla temas ederek yaşadım. Herkes 2014’te benim belediye başkanı olacağımı düşündü. Bunu herkes kabullendi. Yapılan çalışmalarda bizim Selçuk’ta istenirlik durumumuz yüzde 76 78 aralığında oldu. Bu çok yüksek bir oran. Oy vermek ayrı bir oran ama düşüncesinde benim olduğum insanlar çok fazlaydı. Bunu oya dönüştürmede sıkıntılar oluştu. Dış konjonktürden ve iç konjonktürden etkilenmeler oldu. Ama dış tarafa müdahale edemeyiz. İç tarafta yaptığımız hatalar da oldu.

-SOL DA DÜŞÜNÜYORUM, BUNU ÖRTMEDİM

Yerel seçimlerde roller değişiyor. Başkan adayı ve belediye meclisi çok önemli. Böyle bir durumda bütün il ilçe ve belde belediyelerinde başkanlar seçimin kazanılmasında önemli bir rol oynuyor. Adayın çok öne çıktığı yerler vardır, partinin çıktığı yerler vardır. CHP Selçuk’ta kimi koyarsam kazanır mantığı ile hareket etti. Ancak burada aday, Bu algıyı bir parça geriletti. Ama şu da var. Ben sol da düşünen bir insanım. Bunu örtmedim. Ne isem oyum dedim. AK Parti ile örtüştüğümüz çok şey var. Hizmet yapma biçimi mükemmel. Doğrular. Bir şeyle mutlak anlamda örtüşme söz konusu değildir. O zaman kendi benliğinizi kaybedersiniz. Kimlik ve kişilik, her zaman farklılıklar getirir. O farklılıkların korunması gerektiğini düşünüyorum. Mutlak itaat olmaz. Olmamalı da. Saygı sevgi hoşgörü olmak zorunda. Biz bunları yaygınlaştırabilirsek, biz kazanan taraf oluruz.

-PARTİLER ÜSTÜ ADAY OLARAK ÖNE ÇIKTIM

İnsanlar bize inandı. Partiler üstü bir aday olarak öne çıktım. Hiç kimseyi dışlamayacağımıza, adil ve adaletli olacağımıza inandılar. Dürüstlüğümüze inandılar, mazlumun yanında yer alacağımıza inandılar. Seçimi kazanmamız bunların getirisidir.

-DAHA YÜKSEK OY BEKLİYORDUM

Kazanacağıma inanıyordum. Bunun biraz daha yüksek oyla olacağını düşünüyordum. Hiç olmazsa 800 ya da bin oy fark ile kazanacağımı düşünüyordum. Ama o iç ve dış olaylar etkiledi, 13 oya geldi. 13 oy çok farklı bir duygu. Geldi gitti. İlçe Seçim Kurulu’na itiraz edildi. Orada sayılmayan oylar vardı. Geçersiz oylar ile ilgili. Sonra İl’e gitti. İl’de de sayım söz konusu oldu. Sonra Yüksek Seçim Kurulu’na gidildi.

-O KADAR İNSANI YIĞMAM

Benim ve CHP’nin arasında bir fark var. Ben o kadar insanı seçimi kazanamasam dahi buraya yığmam. Geçen seçimlerde biz kaybettik, ben bu hareketler içerisine girmedim. Hatta İlçe Başkanı’mın hırçınlığına karşı tepki koydum. İstemedim hırçınlık. Orada yanlışlıkları vurguladım. Biz doğru adım atmak zorundayız. Topluma örnek olmalıyız. Kaybederken yakın yıkın olmaz. Kazanırken iyi, kaybederken kötü… Ben kaybettiğim zaman sayın Vefa Ülgür’ü aradım. Kutlamak için aradım. Ve kabul edilmedim. Ben 2014’te kendisini davet ettim. Haber gönderdim. Devir teslimi kendisi ile yapalım dedim. Muhatap bulamadım. Selçuk bunları aşmalı. Türkiye bunları aşmalı. Birbirimize saygı sevgi duymalıyız. Kaybeden kazananı kutlamalı ve destek olmalı.

-BAĞCI İLE UĞRAŞMADIM, ESAS OLAN ÜZÜM YEMEKTİR

Belediyenin ekonomik durumu içler acısı. Enkaz edebiyatı yapmadım. Ben bağcı ile uğraşmadım. Uğraşılmaması gerekir. Esas olan üzüm yemektir. Bu sözün anlamı iş yapmaktır, gerçekçi olmaktır. Mali konularda borçlanarak 10 milyon civarında borçlanarak bir bütçe oluşturmuş. 55 56 milyon lira bütçe oluşturmuş. Bunun 10 milyonunu borçlanmışlar. Yani 46 milyon. Bunun 35 milyonunu tahsilat olarak yapıyorsanız gerçek bütçe 35 milyondur. Borçtan 10, arada da 10 milyon fark var. Bu hayali bütçe olur. Denk bütçe kavramı önemlidir. Borçlanmak doğaldır. Ama denk bütçeyi oluşturmak için de o borçlanmayı makul tutmalısınız. 16 milyon tl borç aldık. Bunun 4 Milyon TL’si bir bankadan 12 aylık çekilmiştir. Şu anda Temmuz ayı itibari ile ödemeleri başlamıştır. Her ay 280 bin lira para ödüyoruz. İlgili bankaya. Bizim iller bankasından aldığımız pay 350 380 bin lira. Denk geliyor para oraya gidiyor. Öz gelirlerimizle hareket ediyoruz şu anda.

-BÜYÜKŞEHİR ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak projeler yaptık. Bunlar Yüksek Okuldur, soğuk hava deposudur vesaire. Bu hak edişlerde Büyükşehir Belediyesi’nin katkısı yüzde 70dir. Bu Yüzde 70 hep başka yerlerde kullanılmıştır. Büyükşehir üzerine düşeni yapmış, paraları göndermiş, müteahhitlere verilmemiş.Mühendise, çalışana vesaire para verilmemiş. Başka yerlerde kullanılmış. Ne oldu? İşler durdu. Yüksek okulumuz bu dönem açılacaktı, açamıyoruz.

-DÜŞÜNCESİNDE HERKES HÜRDÜR, CEZALANDIRAMAYIZ

Göreve geldiğimizde çalışanlarımız ile ilgili antidemokratik düzenlemeler vardı. Sol diyorsunuz, Solcuyum diyorsunuz ama antidemokratik sözleşmeler, protokoller yapıyorsunuz. Sendikalar ile ilgili yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde antidemokratik unsurlar vardı. Biz bunları kaldırdık. Şu an işçimiz çalışanımız gayet mutlu . İşçinin ödenmeyen ikramiyeleri vardı. Biz bunu ödemeye başladık. Özlük haklarını verdik. Biz kimsenin siyasal görüşüne bakmıyoruz. Eşitlikçi davranıyoruz. Selçuk’ta bir algı var. Gelen gideni aratır diye. Biz bunu yapmadık. Biz memurumuzu tuttuk. Eğer çalışıyorsa herkes yerinde kalır. Düşüncesinde herkes hürdür. Kimseyi cezalandırmayız.

-AĞAM PAŞAM SENSİN KALKACAK

Belediyeyi çok daha üst noktalara çekeceğiz. Hizmet için eğitimde daha iyi noktalara gelmelerini sağlayacak. Onların daha işlevsel olmaları için çaba sarf edeceğiz. Burada daha önce irade kullanılmamış. Hep başkanın iki dudağı arasına bakılmış. Böyle bir şey yok. Kurumsallık o zaman olmaz. Biz kurumsal çalışacağız. Şakşakçılık ortadan kalksın. Ağam paşam sensin kalksın. Herkes yasalara göre hareket edecek.

-YASALAR YETKİ VERİYOR, BELEDİYELER YAPABİLİR

Bizim en önemli projemiz gelir seviyesini yükseltip, istihdamı arttırmaktır. Şu anda yerel yönetimler müthiş derecede her şeyi yapabilecek konumdalardır. Yasalar bu yetkiyi veriyor. Eski yasa buna uygun değildi. Belediyeler artık mahalle ve müşterek ihtiyaçları karşılama ile her şeyi yapabilir. Yerel yönetimler en az merkezi yönetimler kadar ağırlığı olan kurumlar haline geldi. Selçuk’ta işsizliğin giderilmesinde, gelir dağılımının düzenlenmesinden belediyeler sorumlu artık.

-SELÇUK’TA GÜÇLÜ ADIMLAR ATILACAKTIR

Çocuklarımızla, Gençlerimizle, kadınlarımızla, yaşlılarımızla, çalışanlarımızla, engellilerimizle her türlü şey ile ilgili çalışmalar belediye tarafından yapılacaktır. Yapılmak zorundadır. Bizim 41 projemiz vardı. Tamamını nasipse hayata geçirmek istiyoruz. Çok maliyetli olanlar var maliyeti düşük olanlar var. Ama hepsini elimiz el verdiğince yapmak zorundayız. Selçuk’ta çok güçlü adımlar atılacaktır.

-ELEŞTİRİLER ALIYORUM

Koşulların gerektirdiğini yaptım ve 80’e yakın işçi, hizmet alımı aldım. Doğrudur. Çünkü toplumsal bir beklenti var. Onu karşılamak zorundayız. Ben burada eleştiri alıyorum. Değişik kesimlerden insan işe alıyorum diye eleştiri alıyorum. CHP’den de MHP’den herkesten alıyorum. Bu insanlar burada yaşayan insanlardır. Bizim vatandaşlarımızdır.

-GELEN GİDENİN İZİNİ SİLDİ

Selçuk’ta bir başkan geldi, ondan önceki gelen başkanın izini sildi. Yaptığı eserleri yıktı. Selçuklu bunu yıllarca yaşadı. Garaj yapıldı. Terminal yapıldı. O terminali bir diğer belediye başkanı yıkmak için her yolu denedi. Yol yapıldı. Bir diğeri o yolu bozmak için her yolu denedi. Orada paralar gitti. Vatandaşın parası gitti. Kendi cebinden gitse yapamazdı.

-EFES KAOSUNU BİTİRECEĞİZ

Efes esnafı ile oturduk ve temsilciler istedik. Ortak çalışmaya başladık. Orası bir kaostu. Biz kaosu bitireceğiz. Ne kadar sorun varsa çözeceğiz. Sorun kalsın istemiyorum. Çözüm odaklı çalışacağız. Efes’te de sorunu çözmek için Kültür ve Turizm bakanlığı ile gittim görüştüm. Genel Müdürlerimiz ile konuştuk. Efesi masaya yatırdık. Müze müdürümüzle birlikte ziyaret ettik. Merkez ve yerel aktörler şu an birlikte çalışıyor.

-KURUMLAR ZITLAŞARAK, KAPRİSLERELE YÖNETİLMEZ

Son on yıl içinde Selçuk Belediyesi’nin projelere yatırdığı para 1 buçuk milyon liradır. Selçuk’un nazım imar planı bile yok. Yıllarca Belediye Başkanlığı yapan insan bu sorunu çözemedi. Bunlar yanlış şeyler. Kavga ederek, zıtlaşarak, inatlaşarak, kaprisle kurumlar yönetilmez. Hele hele Selçuk. İlçe’yi yönetiyorsunuz. İlçe halkı adına hareket ediyorsunuz. İlçe halkının menfaati neredeyse sen orada olacaksın. Özel yapı kendine aittir. Biz genel yapıya dikkat etmeliyiz.

-2015’TE SELÇUK UNESCO’YA GİRİYOR

2015’te Selçuk büyük olasıkla UNESCO’ya giriyor. Efes giremiyorsa, dünyada hiçbir yerin UNESCO’ya girmesi söz konusu olamaz. 8500 yıllık bir geçmişe sahip. Her zaman insanların yaşadığı, medeniyetlerin oluşturulduğu bir yer burası. Dünya Kültür Mirası içerisinde öncelikle yer alması gereken bir yerdir. Dünya’da başka nerede böyle yer var?

-İZMİR’İ BÜTÜN OLARAK DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ

İzmir’in haline bakın. İstanbul, Antalya, Marmaris ne kadar turist çekiyor, İzmir ne kadar turist çekiyor? Biz Turizm’de alacağımız payın çok gerisinde kalmışız. Biz diyoruz ki hem İzmir, hem Selçuk turizm konusunda yerini almak zorunda. İzmir’i bir bütün olarak düşünmek zorundayız.

-HALK BENİ BUNUN İÇİN BURAYA GETİRDİ

Pamucak bir yara. Yerel orasından, Merkez orasından tutmuş. Kavgadan dövüşten geçilmemiş. Gelişememiş. Selçuk Belediyesi mallarına sahip çıkıyor. Bu mallar belli bir kesimin kontrolünde olmamalı. Tüm Selçuk’a ait olmalı. Pamucak’ta Segaş’a ait olan yerlerde anlaşmalar bitmiş. Sözleşmeler ortada yok. Her şey bitmiş. İşgalci konumuna gelinmiş. Burada bir çok dükkan işgalci konumunda. Kimse Segaş’ın Pamucak’ı doğru kullanıldığını düşünmüyor. Buna dur demek zorundayım. Halk beni bunun için buraya getirdi. Segaş’ı öyle yaşanır bir hale getireceğiz ki, Pamucak Selçuk’a en fazla getiri sağlayan alan olarak anılacaktır. Peşkeş çekmeyi asla düşünmem. Aklımın ucundan geçmez. Selçuk’ta her yer pırıl pırıl olacak.

-GÖNLÜMDEN GEÇEN ODUR

Meclis kararında Gezi Parkı olması ile ilgili oy birliği yoktu. Oy çokluğu ile alındı bu karar. Benim en büyük projem kardeşlik projesi. Bina yap yol yap bahçe park yap. Onlar hepsi olacak. En büyük proje Selçuk’ta kardeşlik projesidir. Herkesin birbirini gördüğünde selam verdiği samimi davrandığı bir Selçuk oluşsun istiyorum. Selçuk ayrıştırıldı. Kutuplaştırıldı. Bir belediye başkanının görevi de kutuplaştırmaları ortadan kaldırmaktır. Belki adını değiştirmemiz erken olmuş olabilir. Ancak ben o parkın adını, Sevgi Parkı koymak istedim. Gönlümden geçen odur. Sevgi kazandırmak için geldik. Kutuplaştırma yaratan şeylerden kaçınmamız lazım. Bir kesimin rahatsız olduğu bir şeyi ortaya koymamak lazım. Teklif Gazi gelince, MHP de destekleyince Gazi Parkı olarak adını değiştirdik.

-MECLİS ÜYELERİ TEHDİT EDİLİYORDU

Mecliste kararlarımızın büyük bir kısmı oy birliği ile çıkıyor. Bu beni mutlu ediyor. Dilek ve temenniler maddesi ekledik. Kimse konuşamıyordu daha önce belediye başkanı dışında. Şu anda konuşan bir meclis var. Kimseye daha önce söz hakkı verilmiyordu. Sosyal Demokratız, ileriyiz, çağdaşız. Nerede? Otoriter bir yönetim varmış burada. Ben Belediye Başkanı olarak kendimden daha çok Meclis Üyelerimin düşüncelerini dile getiriyorum. Onların isteklerini dinliyorum. Selçuk şu an iyi bir belediye başkanına sahip. İnsanlarımızın fikirlerine saygı duyacağız. Bu bir gerekliliktir. Bazı insanlarımız otoriter ve baskıcı olmamı istiyor. O başkan yok burada. Baskıcı zulmeden bir başkan olmayacak. Birkaç meclise katıldım. Meclis üyeleri daha önce azarlanıyordu. Attırırım seni diyordu. Var mı böyle bir şey?
EGE’NİN SESİ

Exit mobile version