site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Yaz aylarının kabusu el, ayak, ağız hastalığı

Yaz aylarının kabusu el, ayak, ağız hastalığı
19.07.2016
A+
A-

El, ayak, ağız hastalığı özellikle yaz ve sonbahar aylarında çocukların ve ailelerinin korkulu rüyası oluyor.

5 yaş altı çocuklarda daha sıklıkla görülmesine rağmen, tüm yaş gruplarında rastlanan hastalık hakkında bilgi veren Gözde İzmir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sonnaz Ergün, hastalık virüslerinin son derece bulaşıcı olduğu uyarısında bulundu.

Özellikle salgınlar sırasında, virüsün çocuktan çocuğa, hatta aile büyüklerine ve hamile anneden bebeğine bile bulaşabildiğine dikkat çeken Ergün, “Bulaşma oral-fecal yol dediğimiz ağız ve solunum yoluyla olabilir. Ağız yoluyla alınan mikrop 24 saat içinde lenf bezlerine oradan da 3-7 gün içinde agız mukozası ve cilde yayılır. Mikrop, hastalığı taşıyan kişinin burun ve boğaz salgılarında, döküntülerin içindeki sıvılarda ve dışkısında bulunur” diye konuştu.

EN ÇOK HAVUZLARDAN BULAŞIYOR

Hastalarla yakın temas, solunum salgılarıyla yakın temas, dışkı ile temas, virüs ile enfekte eşyalarla temasın, hastalığın başlıca bulaşma yolları olduğunu kaydeden Dr. Sonnaz Ergün, yüzme havuzları ve su parklarının enfeksiyonun en çok bulunduğu alanlar olduğunu vurguladı. Özellikle enfekte kişilerin dışkısıyla kirlenmiş sularda hastalık olasılığının daha yüksek olduğunu vurgulayan Ergün, toplu kullanım alanlarında hijyenin hayati önem taşıdığını söyledi.

ÖKSÜRÜK VE YÜKSEK ATEŞLE BAŞLIYOR

Hastalığın bulaşıcı evresinin bazı durumlarda 10 haftaya kadar çıkabildiğini aktaran Ergün, hastalığın genellikle yüksek ateş (38-40 derece) iştahsızlık, halsizlik, boğaz ağrısı, karın ağrısı ve hafif öksürükle başladığına dikkat çekti.

1-2 gün içinde tipik döküntülerin açığa çıktığını belirten Dr. Sonnaz Ergün şöyle devam etti: “El ve ayaklardaki lezyonlar ağrılı, 3 – 7 mm büyüklüğünde kırmızı, içi sıvı dolu bazen de sarı püstüler lezyonlardır. Sıklıkla avuç içi ve ayak tabanlarında görülürler. Kalça lezyonları genellikle içi sıvı dolu değildir. Ağız içinde, dilde, yanaklarda, boğazda saçılmış içi sıvı dolu lezyonlar vardır. Özellikle bu yaralar nedeniyle küçük bebeklerin beslenmesi bozulabilir. Bu döküntüler yaklaşık bir haftada düzelir”

KORUNMANIN YOLU HİJYEN
Hastalığın nadiren de olsa, beyni tutup ancephalit yapabileceğini, akciğerlerde kanamaya yol açarak, şok ve özellikle küçük çocuklarda hızlı ölüme neden olabileceği uyarısında bulunan Ergün, hastalıktan korunmanın en temel prensibinin hijyen olduğunu dile getirdi. El yıkamaya özellikle önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Sonnaz Ergün, “İçme suları ve havuzların temizliği özellikle önemlidir. Hastalarla yakın temastan ve ortak mutfak malzemesi, ortak havlu kullanımından uzak durulmalıdır. Özellikle toplu yaşanılan kreş gibi ortamlarda temizlik kurallarına dikkat edilmelidir” ifadesini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.