Selçuk Haber

Umut Dolu Beklemeler

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?

Necip Fazıl‘ın ”Beklenen” şiirini okudunuz mu? Ya da okuduktan sonra durup üstünde düşündünüz mü hiç? Ne zaman beklemeye dair bir şeyler çıksa karşıma bu şiir gelir aklıma ve saatlerce düşündürür. Çünkü insan en çok beklerken zamanın durduğunu hisseder, sanki akrep yelkovanla yarışmayı bırakmışta sayıların bir önemi kalmamış gibi hissettirir. Güneşin doğduğu ya da battığı vakit önemini yitirir. Hastanede beklerken bir insan, ömrünü ve geriye ne kadar saati kaldığını sorgular. Sevdiği insanları toprağa veren ise,yaşamın ne kadar kısa ve anlık olduğunu bilir, bu yüzden her anı yaşamanın önemini anlar. Bazen bir sevgiliyi bekler insan, günlerce veya aylarca. O zaman anlar hasretinde sevdaya dahil olduğunu. Beklemek böyledir işte, biraz buruk biraz özlem dolu ama umut vaat eden. Peki ya, beklemek midir asıl zor olan beklenmek mi? Derler ya herkes yaşadığını bilir diye, bende böyle düşünüyorum. Bekleyen içinde zordur beklenen içinde. Herkes yaşadığı koşula göre bakar penceresinden ve yaşadığını bilir, ona tutunur. Tıpkı umuda tutunduğu gibi. Beklemek üzerine o kadar çok şarkılar,şiirler var ki, insanlar yaşadığını hissettirmek için bu yola başvurmuştur. Ve kendi gibi olan insanların olabileceğini düşünerek onlarla birlik olmak istemiştir. Her ikisi de insana tebessüm ettiriyor. Çünkü beklemek kadar yorucu ama kavuşmak kadar da umutlu hiçbir eylem yoktur dünya üzerinde. İnsan beklerken zamanın durduğunu hissediyor. Zaman akmayı bırakmış ve dertler derya olmuş gibi. Bazen beklemek korkutuyor insanı, ölümün varlığı en çok saatlerle, günlerle yarışırken kapının ardında duruyor. Bir kapı tıklatmasına içeri girenin o olacakmış gibi bir hissi kim ne kadar anlatmaya çalışırsa çalışsın yetersiz hissettirir. Çünkü bazı yaşanan şeyleri anlatmaya kelimeler yetmiyor. İnsan işte o zaman en çok yalnız olduğunu anlıyor. Bu yüzden hep ”bekleme” ile başlayan cümleler daha moral deposunu dolu tutuyor. Bekleme, git konuş. Bekleme,git ara. Bekleme, git sarıl. Ya da yolunu gözleyeceksen, pencerenin önünde dur.Orada dur ki, geldiğini gördüğünde bekleme yanına git ve sevdiğini söyle.
Bazı beklemeler,mutluluğa açılan bir kapı olurken bazıları acılara açılıyor. Ama hayat bir şekilde devam ediyor. İşte bu yüzden eğer şuan bir hastane odasında beklemiyorsanız ya da bir mezar taşının orada beklemeyin gidip sarılın ve sevdiğinizi söyleyin. Eğer bir gün akreple yelkovan yarışmayı bırakırsa işte o zaman her şey için geç olabilir.
Gönlümden gönlünüze çiçek çiçek sevgilerimle…

Exit mobile version