site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Ülkemize Ait Kültür Varlıklarının Talanı -III-

03.10.2013
A+
A-

asiltuncer1‘Ören Yerlerini Rehberle Gezme’ Şartı Getirilmesi Lazım…

Koleksiyoncuların Envanterlerinden Kaybolmuş veya Çalınmış Eserler:

(Listenin Baş Tarafı İlgili Yazının II. Bölümünde)
http://www.selcukhaber.com/ulkemize-ait-kultur-varliklarinin-talani-ii.html

Koleksiyoncu (Belgesi İptal Edilmiş) Recep Tuncer’in Koleksiyonundan Çalınan Sikkeler;
Koleksiyoncu A. Alev Komili’nin Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Abdullah Hanilci’nin Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Abdullah Küçükbasmacı’nın Koleksiyonundan Kaybolan 2 Adet Eser;
Koleksiyoncu Abdülkerim Aydoğan’ın Koleksiyonundan Kaybolan Bronz Kolye Sarkacı;
Koleksiyoncu Adli Ayter’in Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Ahmet Selim Egeli’nin Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Akın Akbaygil’in Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Ali Vural’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Alparslan Göktaş’ın Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Atıf Çetiner’in Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Atilla Kalkandelen’in Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Aybek Ercan’ın Koleksiyonundan Kaybolan Cam Şişe;
Koleksiyoncu Ayhan Doğruca’nın Koleksiyonundan Çalınan 4 Adet Eser;
Koleksiyoncu Ayşe Ender Mermerci’nin Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Bülent Atuk’un Koleksiyonundan Kaybolan 2 Adet Eser;
Koleksiyoncu Can Kakmacı’nın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Cengiz Akbulut’un Koleksiyonundan Kaybolan Tunç Bilezik;
Koleksiyoncu Demir Duru’nun Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Dr. Atıf Çetiner’in Koleksiyonundan Çalınan 69 Eser;
Koleksiyoncu Dr. Kazım Ertürk’ün Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Emre Metin Güner’in Koleksiyonundan Çalınan Göz Yaşı Şişesi;
Koleksiyoncu Enver Kılıç’ın Koleksiyonundan Çalınan 1 Adet Prehistorik Taş Alet Ve Roma Dönemine Ait 1 Adet Vazo;
Koleksiyoncu Erdavut Altındağ’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler
Koleksiyoncu Ernan Seniha Feray’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Erol Yıldırım’ın Koleksiyonundan Kaybolan 1 Adet Sikke;
Koleksiyoncu Ertuğrul Çalır’ın Koleksiyonundan Kaybolan 62 Adet Sikke ve 52 Adet Arkeolojik Eser;
Koleksiyoncu Ertuğrul Kale’nin Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Gonca Ayberk’in Koleksiyonundan Çalınan 2 Adet Eser;
Koleksiyoncu Gökhan Pur’un Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Gülçin Erkenci’nin MASİS Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Gürbüz Bursalı’nın Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu H. Murat Tandoğan’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Hakan Tazecan’ın Koleksiyonundan Çalınan Eseler;
Koleksiyoncu Kadir Yazıhan’ın Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Kamuran Hidayet’in Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Kenan Sönmez’in Koleksiyonundan Çalınan Tabancalar;
Koleksiyoncu M. Metin Nigar’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu M. Nuri Kanbur’un Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu M. Orhan Mizanoğlu’nun Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Mahmut Tolon’un Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Mehmet Baytimur’un Koleksiyonundan Kaybolan “Delikli Ayna”;
Koleksiyoncu Mehmet Fikri Aytekin’in Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Mehmet Hıfzı Pir’in Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Mehmet Pehlivan’ın Koleksiyonundan Kaybolan 1 Adet Bronz Sikke;
Koleksiyoncu Mete Baysal’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Muktedir Ballı’nın Koleksiyonundan Çalınan 2 Adet Kültür Varlığı;
Koleksiyoncu Mustafa Öksüzoğlu’nun Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Mustafa Özcan’ın Koleksiyonundan Çalınan Eser;
Koleksiyoncu Mustafa Tunca’ya Ait Koleksiyondan Çalınan Osmanlı Yatağanı;
Koleksiyoncu Nebi Barut’un Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Nevzat Ak’ın Koleksiyonundan Çalınan Pişmiş Toprak Kap;
Koleksiyoncu Nurettin Balcı’nın Koleksiyonundan Kaybolan Bronz Sikke;
Koleksiyoncu Oktay Kural’ın Koleksiyonundan Çalınan 1 Adet Aplik;
Koleksiyoncu Onur Akmanlar’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Oral Onur’un Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Osman Murat Özek’in Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Osmaniye, Kadirli, Kaymakamlık Önünden Çalınan Mezar Taşı;
Koleksiyoncu Özkan Nebi Çelikoğlu’nun Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Ramazan Kezer’in Koleksiyonundan Çalınan Eserler;
Koleksiyoncu Saadet Hümeyra Özbaş’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Selçuk Mergen’in Koleksiyonundan Çalınan Pirinç Mum Makası;
Koleksiyoncu Sernur Çiftçi Dinçkök’ün Koleksiyonundan Kaybolan 9 Adet Eser;
Koleksiyoncu Süleyman Süral’ın Koleksiyonundan Çalınan Eser;
Koleksiyoncu Turan Vural’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Turgut Doğan’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Ümit Okan Atakan’ın Koleksiyonundan Kaybolan Eser;
Koleksiyoncu Varlık Sadıkoğlu’nun Koleksiyonundan Çalınan 11 Adet Kültür Varlığı;
Koleksiyoncu Yavuz Demir’in Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Zeynep Fatma Tuğsuz Okuşluk’un Koleksiyonundan Kaybolan Eserler;
Koleksiyoncu Ziba Heves Ekinci’nin Koleksiyonundan Çalınan Eser;

http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44493/calinan-eserler.html

Söylendiğine göre ondört müze ellerinde bulundurdukları eserlerin dünyanın kültür mirası olduğunu iddia etmektelermiş. Onları kendi ülkelerinde sergileyerek dünyaya kültür hizmetinde bulunduklarını vurgulamaktalarmış. Bu da pişkinliğin bir başka boyutu…

Yasalar gereği ne yazık ki neredeyse pek çok müzenin başlangıçta koleksiyonunu oluşturan eserlerin bugünkü hukuk kuralları ile geri gelmesi kolay değil hatta belki söz konusu bile olmayacak. Yalnız bu düşünce ve inançla da hiçbir yere varamayız. Zira 1980lerde çıkan UNESCO’nun eski eser koruma yasası sonrasında kaçırılmış eserlerin geriye alınması mümkün olabiliyor. Uzun bir mahkeme süreci yaşansa bile… Bence değer.

Müzelerin özelleştirilmesi konusu ise bir başka kronik sorun. Müzelerin batıdakilerle örtüşen bir yapılanma içinde olması için, geçtiğimiz yıllarda uzun bir süre bir grup uzman TÜBA için rapor hazırladı. Bu rapor bildiğim kadarıyla Kültür Bakanlığı’na sunuldu. Sonrasında bugün Topkapı Sarayı’nda olduğu gibi bir işletme müdürü ve bilimsel başkandan oluşan sistem ortaya çıktı. Sanırım işleyiş hakkında ne derece başarılı olundu onu zaman gösterecek.

Yani Müzelerin özelleştirilmesinden sanki müzelerin yönetim ve yapılaşması değil, daha çok müze gişe gelirlerinin ya da toptan Döner Sermaye Müdürlüğü’nün özelleştirilmesi anlaşılıyor veya öngörülüyor ilk bakışta.

İstanbul’da müzelerin artışı sevindirici olmakla birlikte acaba kültürel açıdan doyurucu mu? Ya diğer şehirler? Ankara? İzmir? Hele İzmir kenti tam bir müze fakiridir dikkat edilirse. En başta 3,5 yıl işgal yaşamış bir kentin Kurtuluş (Savaş) Müzesi yok, düşünsenize… Levanten Müzesi, İşgal (Kurtuluş) Müzesi v.s.

Müzeler ziyaretçi sayıları tutarlar ve bir müzenin aktifliği, popülerliği ile gündemde kalır ülkemizde. Ama ziyaretler bazen usulen bazen zorunlu bazen de program gereği olduğundan aslında bu rakamların pek de sağlıklı oldukları ve bize çok rasyonel bilgiler verdikleri söylenemez. Örneğin; bir müzeyi gezmeye gelen ziyaretçi, bazen koşar adımlarla vitrinleri dolaşmakta, bazen de etiketteki yazıyı bile okumadan, eseri incelemeden önünden geçmektedir. Müzede elinde cep telefonu ile birine mesaj atan insanları veya arkadaşını çay salonunda bekleyen ziyaretçileri görmek olasıdır. Bu şekilde ziyaretçiyi bilgilenmeye yönelik müzenin ne gibi bir işlevi, nasıl bir müzecilik hizmeti olmalıdır.

Bunun öncelikle gelen ziyaretçinin eğitim, kültürel alt yapısı gibi özellikleri ile bağlantılı olduğu bilinen bir gerçektir ama bu tip kültürel grupları daha da arttırmak öncelikli hedef olmalıdır. Bu bağlamda ülkemizde müzelerinde ne derece müze oldukları ve ne kadar müzecilik yapabildikleri de ortadadır. Müze bir eğitim ve öğretimle ilgili konudur ama daha da öncesinde bir ekin işidir.

Öte yandan müze ve ören yerlerinden eserlerin çalınması ve kültürel miras soygunları haberleriyle gündemimizden düşmemekte. Müzelerin güvenlik zafiyetinden ödenek azlığına personel eksikliğinden yer ve sergi salonu yetersizliği gibi daha birçok orunları bulunmakta.

Ayrıca şu da hatırlanmalı ki, batıda müzelerde eserler, uzmanlara değil, birden fazla güvenlik görevlisine teslim edilir. Sergilenmeyenler, anahtarları ya da farklı şifreleri farklı kişilerde bulunan çelik kasalarda ya da odalarda güvenlik altına alınır. Bir müzeciye binlerce eser bir anahtarla teslim edilmez. Türkiye’de ise eserlerin bazıları hala ayniyat memurlarının korumasındadır.

Şuan müzelerimize yüzlerce uzman ve güvenlik görevlisi gerekli. Tabi ki bunun mali boyutu var. Maliye Bakanlığı kadro yani para vermiyor çünkü devlet küçülmek ve giderlerini kısmak istiyor. Öte yandan güvenlik kamerası sağlam depo, çelik kasa v.s. uygulamalarının da konuşulması lazım. Bunlardan başka müzelerin bazıları hala sigortasız ve bir parça çalınınca veya bir eser kaybolduğunda bu kimin üzerine zimmetliyse para ona ödetiliyor.

Sayıştay’ın yaklaşık 10 yıl önce 12 müzede yaptığı araştırmanın raporu şöyleydi: 2,5 milyon yapıttan 137 bininin kaydı yoktu. Afet ve yangın planları, kurtarma öncelikleri ile çoğunda yangın alarmı yoktu… Müze döküm defterleri tek nüsha yani yanar ya da kaybolursa kayıtları karşılaştırmak zordu. Müzelerin çoğunda ekipman yetersizdi. Eksiklikler ve aksamalar hızla giderilmeye çalışılıyor ama daha yapacak çok iş var. Müzeler, ödenek sorunundan dolayı eksilen veya bozulanın yerine yenisini kolay kolay koyamıyor. Müzelerimize daha fazla ödenek aktarmak ve destek vermek zorundayız.

Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu’nun ‘Uluslararası Anayasası’ olarak ta kabul edilen ‘Venedik Tüzüğü’nün (1964) (7) yedinci maddesi aşağıdaki gibidir: “Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır.  Anıtın tümünün, ya da bir parçasının başka bir yere taşınmasına- anıtın korunması bunu gerektirdiği ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dışında- izin verilmemelidir”.

İşte yetkililerin, hükümetlerin müzecilik adına yapması gereken ivedi işlerden bize göre bazıları:

1-Ören yerlerine daha iyi sahip çıkmak; koruma amaçlı kurulan tel örgüleri yeniden çekip kamera düzenekleri oluşturmak;

2-Ören yerlerine giriş-çıkışları rehber eşliğinde yapma şartı getirmek. ‘Rehber refakati, rehberli gezme’ şartı ile ziyaretçilerin kendi başlarına gezerken eserlere zarar vermelerinin hatta kaybolmalarının önüne geçmek;

3-Rehbersiz ören ve müze ziyaretlerinde bilhassa korumasız eserler zarar görüyor. Bunun çok örneklerini gördüm. Bu konuyla ilgili ayrıca bir yazım olacak. Dolayısıyla çözüm için bir düzenleme yapmak;

4-Kazı iznini sadece Türklere vermek ve kazıları denetlemek;

5-Mevcut müzeleri genişletmek ve yeni müzeler inşa etmek. Böylelikle depolarda çürüyen veya kaybolmaya mahkum edilen eserlerin sergilenmesini sağlamak;

6-Ayrıca aynı örene ait muhtelif eserlerin farklı farklı müzelerde sergilenmesinin önüne geçilip, her eserin kendi yerinde veya en azından bölge müzesinde sergilenmesine özen göstermek;

7-Müzede sabit çalışanlarının başta maaşları olmak üzere sosyal güvence ve çalışma koşullarını iyileştirmek, çok hassas ve sorumluluk dolu iş yaşamlarını kolaylaştırmak;

8-Başta yöre halkı olmak üzere tüm insanımızı eğitmek.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.