Selçuk Haber

Suçlu Barınağı

huseyinCumhurbaşkanlığı seçiminin ardından mutlaka seçimlerle ve sonuçlarıyla ilgili tartışmalar yapılmaya devam ediliyor sevgili okuyucularımız. Seçimlerle ilgili kim ya da kimler hangi tespitlerde bulunuyor bilmiyorum ancak benim bu seçimlerde de gördüğüm itibariyle (ki ülkenin birçok sandık bölgesinde yaşanmış olduğu bazı gazete ve televizyon haberleriyle de tescilli) AKP cenahı Cumhurbaşkanlığı seçimi de dâhil 12 yıldır hile yoluyla çala çala iktidar olmuştur. Bazı sandık başlarında AKP seçmeni olduğu belli kişilerin üstlerinden tercih mühürü RTE seçeneğine basılı oy pusulalarının çıkması hem iddiamızın ispatı hem de fazladan basılan 18 milyon oy pusulasının da açıklamasıdır değerli okuyucular. Tabi ki YSK sına varıncaya kadar yargıyı kendi vesayeti altına almış olanlar için bir yaptırım söz konusu olamayacağına göre bu konuyu da burada kapatıp, 10 Ağustos seçimlerinin sonucuna çok farklı bir açıdan değinmek istiyorum.

Maalesef ki sevgili okuyucularımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ün makamı RTE ile beraber ikinci defa suçlu barınağı haline getirilmiştir. Hatırlarsınız ki; Abdullah GÜL Çankaya’ ya çıktığı dönemde Rahmetli Necmettin ERBAKAN ile birlikte kayıp iki trilyon davasının sanığıydı. Yine kendisini Çankaya’ ya çıkaran AKP cenahının vesayeti altındaki yargı marifetiyle maalesef yargılanmadığı ya da yargılatılmadığı gibi, oturduğu makamı kullanarak, beraberce hiç ettikleri 2 trilyondan ötürü ceza alan Erbakan’ ı affetmek gibi bir pişkinliğe de imza atmıştır. Dünyayı dolaşsanız hukuk ve adalet sisteminin var olduğu hiç bir ülkede böyle kepazeliğe de rastlayamazsınız.

Abdullah GÜL’ ün ardından şimdi Çankaya’ ya çıkan şahısın durumuna da baktığımızda, onlarca suç dosyasıyla karşılaşırsınız. Daha İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden kalan, evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık sınıfına giren suç dosyalarının peşi sıra, Başbakanlığı döneminde de alenen işlediği suçlar vardır ki kendisini Yüce Divan da yargılatacak kadar ciddi ve ağır suçlardır. Ancak 12 yıldır şahit olduğumuz üzere, Türkiye’ de hukukun gerektirdiği kaideler değil, bir faşist despot anlayışın öngördüğü kurallar geçerli olacağından ötürü, hiç tereddüttünüz olmasın ki; RTE’ nın işlediği bu suçlar, kullandığı hakaret ve nefret söylemleri yanına kar kalacaktır.

Sonuç olarak yıllardır tüm uyarılarımıza rağmen, adeta ölüm uykusundaymış gibi kulağının üstüne yatıp gaflet halinde uyuyan aymaz bir kesim sayesinde, Çankaya ikinci defadır suçlu barınağı durumuna düşürülmüştür ki;

Bu ayıp size yeter…. !!!

Exit mobile version