Sanki “Benden ağaçlarımı koca koca beton yığınları için alırsan gelin gibi çiçek açtıklarında o betonların içinde hasret kalırsın baharıma demiyor mu?
Çok Net !!!
İyi bir insan ol, başkasının kötülüğü ile beslenme demiyor mu sanki … Çin’de ilk vakalar görüldüğünde bazı dış ticaret şirketlerinin bu durumun kendi yararlarına olmasından duyduğu mutluluğu iyi hatırlıyorum mesela…
Hoyrat olma, tüketme; tüketirim diye seslenmiyor mu bize? Siz de evdeki her şeyi kullanırken her zamankinden daha çok dikkat etmiyor musunuz hala? Marketlerde bir şey bırakmayan bir kitlenin varlığı bu denli ortadayken, dışarıya çıkmalar da korku vermeye başlamışken peçetelere kıyamamaya başlamadınız mı?.
Aç gözlü olma açıkta kalırsın, değer bil diye bağırmıyor mu resmen. Her şeyi stoklayanlar salgının en temel sıkıntısı olan “NEFES”i satın alabiliyor mu?
Ve bütün bunları yaparken
Ben kendimi zaten temizleyebiliyorum esas sen kendini temiz tut demiyor mu bize?
İnanmıyorsanız Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) nın Copernicus Sentinel-5P uydusundan gelen son verilerine bir bakın . Trafik ve sanayi ile kirlettiğimiz dünyanın kendini aslında temizleyebildiğini göreceksiniz.
Beni bulmaz, bana gelmez, bana bir şey olmaz, ben atlatırım demeyin.
Herşey elimizde .
İnsanlara , insanlığa, kendimize yardım edelim.
İhtiyacımızdan fazlasını almayalım
Bana bir şey olmaz diyerek attığımız adımlarda bir başkasının hastalığına sebep olmayalım.
Yani demem o ki;
Herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda ve herhangi bir şekilde yaptığımız her şey bir gün mutlaka bize döner.
Bu bir salgın ve sadece kendinizi kurtaramazsınız… İsteseniz de olmaz.
Dilerim gün, dünden güzel gelsin.
Sağlıcakla kalın.
Sevgiler…
Sizce de “Doğa bizi terbiye ediyor” gibi olmadı mı?
