Selçuk Haber

Selçuk’ta Yaşayan Eşcinsel Baskılardan Rahatsız

omer-toker-escinsel (1)

Selçuklu Ömer Toker Eşcinsellik benim tercihim değil ki, ben böyle olmak istermiydim. Ben bu şekildeyim diye 2 yıldır hayatım bana zindan ediliyor. Lütfen ilgililer beni korusun bu işkenceye son versinler diye feryat etti.

Ömer TOKER, 1978 tarihinde Selçukta dünyaya gelmiş. Her ne kadar erkek çocuk olarak dünyaya geldi ise de, Eşcinsellik onun kaderi olmuş.  İki sene öncesine kadar, yaşadığı çevresindeki insanlar onu bu konuda fazla rahatsız etmemişler ama iki senedir bu konuda çok rahatsız edildiğini söyleyerek basın yolu ile yaşadıklarını kamuoyuna duyurmak için bir basın toplantısı yaparak aşağıdaki açıklamayı yaptı.

“ 02.01.1978 yılında Selçukta dünyaya geldim.  Benim konumum kendi tercihim değildir.  Rabbimin verdiği bir tercihtir. 33 yıl içerisinde bazı münferit olaylar dışında beni bu konuda kimse rahatsız etmedi. Hatta yardımcı olmaya çalıştılar. Ama son iki yıldır. Zafer Mahallesindeki evimde çok yıpratıldım. Çok aşağılandım. Bize karşı olan Homofobi sayısı ülkemizde artmaktadır. Onlar arttıkça eşcinsel ölümlerde artmaktadır. Homofobi bir kin ve nefret suçudur. Bende bu kin ve nefret suçu mağdurları arasında yer alıyorum. Ölümle tehdit ediliyorum. Bunu bana yaşatanlar oturduğum binadaki komşularımdır. Hakkımı aradığımda nedense kanun önünde mağdur olan taraf hep ben oluyorum. Bu tüm eşcinsellerin sorunudur.

Avrupa insan hakları beyannamesine göre, kişi ayrımcılığı, özel hayatın gizliliği, ihlali, nefret suçu, ayrımcılık yasağı, yaşam hakkı, kanunlarının ülkemizde de uygulanmasını ve bu şahısların bu maddeleri ihlal etmelerinden dolayı cezalandırılmalarını talep ediyorum. Bizlerde bu dünyanın bu ülkenin bireyleri olarak haklarımızın korunmasını ve müdafaa edilmesini bize karşı tavır alan kişilerin maddeler uyarınca kin ve nefret suçundan cezalandırılmalarını istiyoruz.

Bizlerinde evlerine, dostu, arkadaşı, yakını, tanıdığı geldiğinde art niyetli kişilerin namus kavramı adı altında attıkları iftiraların karşısında savunulmak istiyoruz. Özel hayatımıza saygı ve konut dokunulmazlığımızın korunmasını istiyoruz.

Başta kendim olmak üzere iki yıldır benim namus ve şerefim ayaklar altına alınmıştır. Yapılan bu tüm aşağılayıcı olaylar karşısında iftira atan ve bu yüzden namus ve şerefimi ayaklar altına alan bu şahısları şiddetle kınıyorum. Davaların hala devam etmekte olup, bittiği takdirde merkezi Fransa’da olan insan hakları genel merkezine başvuracağımı bildiririm. Ayrıca aynı binada oturduğum evim 7 adet kamera ile gözetlenmekte ve izlenmektedir. Benden yasal olarak hiçbir izin alınmamıştır. Bu da araştırılması ve konuşulması gereken en büyük insan ayıbıdır.

Bu olaylar öyle bir artmıştır ki. Evime gelen anneme dahi saldırmışlar ve çığırlarından çıkmışlardır. Acil olarak önlemlerin alınmasını yetkili mercilerden yardımlarını esirgememelerini bana sahip çıkıp korumalarını talep ediyorum ’’dedi.
DHA VEYSEL EROL

Exit mobile version