Selçuk, bir turizm kenti mi? Yoksa tarımsal ekonomiye yaslanmış bir yerleşim mi? Ve bunları tanıtıp potansiyellerini maksimuma çıkarmaya dönük festival türü etkinlikler var mı? Üç ay önce yaptığımız Leylek Festivali’ni saymazsak yok diyebiliriz. Fuarlara giderek boş stantlara oturmaktan bahsetmiyorum.
Dibimizdeki Kuşadası’nda birçok uluslararası festival ve kültürel etkinlikler yapılırken deniz,tarih ve tarımın kesiştiği bu ilçede neden hiçbir şey yok? Şirince marka olmuş. Gökçelalan zeytinyağı ve üzüm bağlarıyla üretken bir mahalle konumunda, istenirse yetiştirilen ürünler markalaştırılabilir. Bu da katma değer sağlar.Şirince’de geçmişte bağ bozumu şenlikleri yapıldı. Amacımız ilçe olarak geçmiş dönemlerde yaptığımız hataları tekrarlamak ve sorgulamak değil. Basit çıkar oyunları ve dedikodularla kenti küçülteceğimize hep birlikte nasıl ayağa kaldırırız, nasıl marka oluruz bunun için gayret sarf etmeliyiz.
Kendini vazgeçilmez sanıp tek olduklarını iddia edenlere şunu da hatırlatmak isterim ki,mezarlıklarda pek çok vazgeçilmez yatıyor.
Not: Her ayın üçüncü haftası Çarşamba günleri Belediye Başkanı’mız Sayın Zeynel Bakıcı’nın basınla yaptığı toplantıları neden yapmadığını, hatta yerel basının neden ciddiye almadığını anlayamıyorum. Saygılarımla…