Konu ile ilgili dünya ülkelerinden, ülkelerin NASA ve Üniversitelerin Astronomi Anabilim dallarının Öğretim Üyelerinden, söylentilerin bilimsellikle alakasının olmadığı açıklamaları da yapılmaktadır. Peki, bu konu ile ilgili din ne diyor, Kur’an ve Hadislerde kıyametin kopması ile ilgili hangi hükümler yer alıyor? Bizde meseleyi Selçuk İlçe Müftüsü İsmail SATU’ya sorduk. İlçe Müftüsü İsmail SATU “Kıyametin kopacağı zamanı Allahu Tealanın dışında kimse bilemez. Kıyametin kopacağı günü ve saati sadece Allah’u Teala bilir, başkası bilemez. Peygamberler ve Peygamberimiz hatta kıyametin kopuşu ile ilgili görevli meleklerde bile bu bilgi mevcut değildir. Bu kesin ve kat’i bir bilgidir. Çünkü Kur’an-ı Kerimde şöyle buyruluyor;
(İnsanlar senden kıyametin zamanını soruyorlar; Onlara de ki: “Onun bilgisi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.) [Ahzab 63]
(Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi yalnız Allah`a aittir. Onun bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: “Bana koştuğunuz ortaklar nerede?” diye seslendiği gün: “Sana, buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını arz ederiz” derler.) [Fussilet 47]
(Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar. [Allah bildirmedikçe] sen onu nereden bilirsin ki? Onu ancak Allah bilir.) [Naziat 42-44]
Diğer taraftan, kıyametin ne zaman kopacağını Peygamber Efendimiz dahi bilememektedir. Hadis külliyatının çoğunda yer alan ve Cibril hadisi diye meşhur olan hadisin bir bölümünde Cebrail (a.s.), Peygamberimiz (S.A.V)’e “ kıyamet ne zaman kopacak’’ diye bir soru sorar. Hz. Peygamber (s.a.s) Hz. Cebrâil’in bu konudaki sorusuna ‘Sorulan, sorandan daha bilgili değildir.’ diye cevap vererek kendisinde bir bilginin olmadığını açıklamıştır. İslami kaynaklarda ilk insanlar olarak Adem ( a.s ) ve Havva validemizin cennette yaratılışı ve dünyaya gönderilişi anlatılır. İnsanlığın ömrü ve dünyanın ömrü hakkında bir ayrım yapılmaz. Ancak kıyamet inancı, İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet için büyük ve küçük alametlerden bahsedilirken, kıyametin kopuş zamanı ile ilgili kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Kıyamet Günündeki imtihanlar ve kargaşalar, Kur’an ve Hadislerde tasvir edilmiş, müfessirlerin yorumlarında ve din bilginlerinin kitaplarında ele alınmıştır. Sonunda hep şu ifadeyi kullanmışlardır; ( Onu ancak Allah bilir ). Kıyamet yarın da kopabilir, uzun seneler sonra da.
Başka bir ayette ise, “Her insan, kazandığına karşılık bir rehindir” buyrularak, yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır (Müddesir 74:38). Durum böyle olunca, İnsanların kıyamete ve ölüme iyi bir şekilde hazırlık yapmaları gerekmektedir. Maya takvimi veya başka türlü yorumlar, spekülasyondan ibarettir. Zaman zaman böyle söyleyenler çıkmıştır. Hiç birinin aslı çıkmamıştır. Çıkması da mümkün olamaz. Çünkü Allahü Teâlâ hiç kimseye bunu bildirmediğini söylüyor. Görüldüğü gibi, kıyametin ne zaman kopacağını ancak Allahü Teâlâ biliyor. İyisi mi biz kendimizi ölüme ve kıyamete hazırlayalım, iyi ve faydalı bir birey olalım, kıyametin ne zaman kopacağını düşünmeyelim’’ dedi.
