Selçuk Eğitim Sen İlçe Temsilciliği Selçuk’ta görevden alınan okul müdürleri konusunda basın açıklaması yaptı. AKP hükümetinin Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun devreye girdi. Mart ayında TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun kapsamına göre birçok okul müdürü görevden alındı. Görevden almalarla alakalı Eğitim-Sen Selçuk Temsilciği yapmış olduğu basın açıklaması;
Eğitimde Tarihin En Kapsamlı Tasfiye ve Siyasal Kadrolaşma Operasyonu Gerçekleştirilmiştir!
10 Haziran 2014 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” sonrasında Türkiye çapında bütün eğitim kurumlarında 4 yılı dolduran eğitim yöneticilerinin görevlerinin yerlerine yenilerinin atanması ile birlikte sona ereceği açıklanmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı, tamamen üst düzey eğitim yöneticilerinin değerlendirmelerine dayanan, eğitim kurumları yönetici değerlendirme sonuçlarını açıklamıştır. Türkiye genelinde okul müdürlerine uygulanan kıyım Selçuk İlçemizde de yapılmıştır. İlk ve ortaokul müdürlerinin neredeyse tamamı çok düşük puanlar verilerek görevlerinden alınmışlardır.
Eğitim yöneticileri değerlendirme sonuçlarına göre görevden alınan ve görev süresi uzatılan okul müdürlerinin sendikal aidiyetine baktığımızda, eğitimde tarihin en büyük tasfiye operasyonu ve siyasal kadrolaşma girişimi ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılmaktadır. Türkiye çapında başta Eğitim Sen üyesi okul müdürleri olmak üzere, yandaş sendika üyesi olmayan okul müdürlerinin çok büyük bir bölümü görevden alınmış, beklenildiği gibi yandaş sendika üyelerine alan açılmıştır. Selçuk’ta Eğitim Bir Sen dışında başka sendikalara üye bir tek müdüre bile 75 ve üstü puan verilmemiştir.
Eğitim yönetimi ve denetimi mezunu, bu alanda yüksek lisans ve doktora yapan okul müdürlerinin yapılan “değerlendirmede” siyasi referansları olmadığı için “yetersiz” görülmüş olması dikkat çekicidir. Büyük bölümü girdiği sınavlar sonucunda müdür olan üyelerimizin görevine son verilirken, yerlerine siyasi iktidardan torpilli yandaş sendika üyeleri getirilerek tüm kamu kurumları gibi, okullar da siyasi iktidarın “arka bahçesi” haline getirilmek istenmektedir.
İlçemiz Atatürk İlkokulu müdürü E. Asuman ÇİLENGİR kariyer sahibi, alanında doktor unvanı bulunan tek okul müdürüdür. İlçemizde Başöğretmen unvanına sahip tek eğitimcidir. Çok sayıda teşekkür, takdir, aylıkla ödüllendirmesi bulunmaktadır. Hiçbir disiplin cezası olmayan ve il denetmenlerinin son dört yıllık denetim ortalaması 95 olan arkadaşımız, hizmet içi eğitimleri ve okulunda yaptığı hizmetleriyle örnek gösterilen ve tüm herkesin takdirlerini toplayan birisi olmasına rağmen EĞİTİM SEN üyesi olduğu için 49 puan verilerek adeta cezalandırılmıştır. Değerlendirme sürecinde birçok okul müdürüne yapılan sendika değiştir baskısı ve teklifi bu arkadaşımıza da yapılmıştır. İlçe Milli Eğitim şube müdürü tarafından çalışmalarını takdir ettiklerini ancak Eğitim Sen üyesi olduğundan müdürlüğünün devam ettirilmeyeceği açıkça belirtilmiştir. Yapılan tekliflere rağmen sendikasından istifa etmeyen arkadaşımızı onurlu duruşundan dolayı bir kez daha kutluyoruz. Üyemize yapılan bu haksızlığı kınıyor ve hukuksal mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiyoruz.
Buradan sormak istiyoruz, yaklaşık 1 ay önce atanan İlçe Milli Eğitim Müdürü ve 2-3 ay önce atanan şube müdürleri, okulları kaç kez denetlemiş, müdürlerin çalışmaları hakkında somut bilgi edindikten sonra değerlendirme yapmışlardır. Yoksa bu değerlendirme AKP yöneticilerinin talepleri doğrultusunda mı yapılmıştır? Çok düşük puan verilen okul müdürlerinin bugüne kadar açılmış soruşturma ve cezaları var mıdır?
Okullarından tam ya da tama yakın puan alan okul müdürleri okullarının kapısından bir kez bile içeri girmeyen, daha göreve yeni atanmış Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürleri tarafından değerlendirilen birçok okul müdürünün çok düşük puanlar ile müdürlükleri gasp edilmiştir. Eğer bu şahıslar değerlendirmelerini okul müdürlerinin dosyaları üzerinden objektif olarak yapsalar yıllarını eğitim yöneticiliği ile geçirmiş okul müdürlerine asla bu derece düşük puan veremezlerdi.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim Müdürlükleri, müdür görevlendirmelerinde attıkları adımların ve verdikleri puanların şaibeli olmadığını, adil ve hakkaniyete uygun davrandıklarını düşünüyorlarsa, bütün illerin değerlendirme ve puanlama sonuçlarını şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır. Açıklanacak sonuçlar, okul müdürlerine yönelik değerlendirmelerin yöneticilik başarılarına göre mi, siyasi referanslara göre mi yapıldığı daha net görülecektir.
Eğitim Sen, kurulduğu günden bugüne eğitim yöneticilerinin Bakanlık tarafından, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, siyasi tercihlere göre belirlenmesi ve atanmasına karşı çıkmış, eğitim yöneticilerinin bütün eğitim bileşenlerin katılımıyla yapılacak seçimler ile kendi yöneticilerini kendilerinin seçmesini savunmuştur.
Eğitim Sen olarak, somut hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan, tamamen soyut ve politik değerlendirmelerle düşük puanlar verilerek üyemiz olsun ya da olmasın hiçbir arkadaşımızın yöneticilik görevine son verilmesine asla seyirci kalmayacağımız, bu konuda her türlü hukuksal ve örgütsel mücadeleyi yürüteceğimiz bilinmelidir.
