Şehit Çocuklarının Giremediği Efes Bizim Mi?

İzmir il merkezine elli kilometre mesafede otuz bin nüfuslu bir ilçedir Selçuk.

Küçük Menderes Nehri havzasının bereketli toprakları üzerine kurulmuş geçimini tarım ve turizmden sağlayan, kendilerini dünya hemşehrisi olarak tanımlayan aydınlık ve çağdaş insanların yaşadığı şirin mi şirin bir ilçedir.

“Barışın ve hoş görünün baş kenti Selçuk” diye tanımlar kendisini bu ilçe.

Yıllar içinde insan oğlunun acımasızca kirlettiği bir nehrin etrafında binlerce dönüm arazide modern yöntemlerle ihracatçılar tarafından önemle tercih edilen narenciye, şeftali, nar üretimi yapılmaktadır.

Selçuk tarım zenginliklerinin yanı sıra değişik çağların tarih, din, kültür ve sanatına da beşiklik etmiştir.

Dünyaca ünlü Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi, Artemis Tapınağı, St. Jean Kilisesi ve mezarı, muhteşem Kalesi, İsa Bey Camii ve bir çok Selçuklu dönemi eserleri ile Efes Müzesi ve Şirince köyüyle adını dünyaya duyurmuştur.

Selçuk’u üç dönemdir yöneten CHP’li Belediye Başkanı Vefa Ülgür ve Selçuk halkı, bu zengin kültür ve tabiat varlıklarını koruyup kollamak,gelecek nesillere bırakabilmek için önemli maddi ve manevi fedakarlıklar yapmakta, ilçe halkının yarattığı belediye kaynaklarından önemli bir payı bu zenginliklerin korunması, onarılması ve tanıtılması için harcamaktadır.

Belediye tarafından açıklanan rakamlarla son üç- dört yılda mütevazi bütçelerinden eski parayla beş trilyon liradan fazla bir para bu tarihi mirasın korunması amaçlı kullanılmıştır.

Başta Efes Antik Kenti ve diğer kültür varlıklarını görebilmek için her yıl üç milyona yakın yerli ve yabancı turist milyonlarca dolar ve euro harcayarak bu eserleri ziyaret etmek için ilçeye gelmektedir.

Bilindiği gibi ören yerleri ve müzelere giriş paralıdır.

Efes’e giriş 25 liradır ( yeni parayla)

İlçenin Belediye Başkanı dahi belediyenin konuklarını bilet alarak sokabiliyor ören yerlerine.

Kaymakamın da hiçbir yetkisi yok.

Ankara’nın Devlet misafirleri ve hamiline kart sahibi özel konuklara ise giriş ücretsizdir.

Ve bunlardan her yıl binlercesi ilçeye gelir.

Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu ziyaretçilerden yıllardır giriş ücreti adı altında her sezonda bu ilçeden on- on beş trilyon lirayı( eski para ile) alıp Ankara’ya götürmektedir.

İlçeye ve ilçenin sahip olduğu zengin kültür varlıklarının korunması ve kazılar için ise aktardığı para deve de kulaktır.

Çünkü kazılar yüz yirmi yıla yakın bir süredir Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün tekelinde ve sorumluluğundadır, kazılar onlar tarafından finanse edilir.

Bu nedenle de Bakanlığın harcadığı para hiçbir yıl yüz milyarı bile bulmaz(yine eski bol sıfırlı parayla)

Biliyorum şimdi içinizden “ kardeşim yazıya attığın başlıkla bu yazdıklarının ne alakası var” diyorsunuz.

Lütfen sabırla okumaya devam edin.

Çünkü bu yazı tanıtım amaçlı değil “ yazıklar olsun” demek ve dedirtmek amaçlıdır.

Çünkü ben bunu şehitlerimize karşı bir görev ve vicdani bir borç olarak görüyorum.

Gelelim şimdi meselenin özüne:

Belki bir çoğunuz haberdar olmuştur.

Geçtiğimiz gün Mehmetçik Vakfı’nın bir organizasyonuyla 1 Temmuz’da Ankara’dan yola çıkan kız ve erkek doksan dokuz kişiden oluşan bir gurup şehit evladı gencimiz, üzerlerinde vakfın armalarının bulunduğu tişörtler ve tek tip giysileriyle işte bu milyonların ziyaret ettiği ve trilyonlar bıraktığı Efes Antik Kentinin giriş kapısı önüne gelirler.

Başlarında Mehmetçik Vakfı Bağışlar Müdürü emekli Albay Gürkan Akyüz ve birkaç vakıf görevlisi.

Ankara, Afyon ve Denizli de bulunan tarihi ve turistik yerleri gezdikten sonra Selçuk’taki bu zengin tarihide tanımak istemektedirler.

İçeriye girmek için gençler hemen sıra oluştururlar.

Neşe içersinde cıvıl cıvıldırlar.

Orada yıllardır hediyelik eşya satan onlarca yerli esnafta içlerinde buruk bir duyguyla onları izlemektedir.

Vakıf görevlileri kapı da bulunan giriş görevlileriyle konuşup kendilerini tanıtırlar.

Ziyaretleri için daha önceden ilgili yerlere yazıları da gönderilmiş,bilgi verilmiştir.

Gençler kimliklerini göstererek turnikelerden geçmeye başlamışlar ki kapıda ki görevliler kimlik göstermeyenlerin içeriye alınmayacağını duyurarak kimliksiz olanlara geçit vermezler.

Kırk üç şehit çocuğunun üzerlerinde kimlikleri bulunmamaktadır.

Açıklamalarına göre denizde kaybetmemek için ( Yakındaki Pamucak sahilinde de denize gireceklerdir) kimliklerini otelde bıraktıklarını söylerler.

Hava sıcak mı sıcaktır.

Kapıdaki görevlilerle tartışma ise uzadıkça uzamaktadır.

Girişleri tutanlar kimliği olmayanlar için ille de ücret ödenmesini şart koşmaktadır.

Oysa yasa vardır, şehit çocuklarına ören yeri ve müze girişleri ücretsizdir.

Ama dinleyen kim. Ya para ya kimlikte ısrar sürer.

Olayı izleyen esnaf tepkiyle bağırıp çağırırken olay iyice büyür, basına yansır.

Sonunda kırk üç şehit çocuğunun parası ödenir, gençler babalarının uğruna şehit olduğu çitle çevrili bir tarihi toprak parçası üzerindeki 3500 yıllık eserleri görebilmek için Efes’e girmeye hak kazanırlar.

Esnaf, bir yandan içlerinden birilerine küfür ederken şehit yadigarlarına da su ve meşrubat ikram ederek onlara moral vermeğe ve misafirperverlik göstermeye çalışırlar.

Sonunda gençler parayı verip düdüğü çalarlar.

Yani Efes’e girmeyi başarırlar.

Peki bu güzel şehit çocuklarımızı para almadan içeriye sokmayan görevliler kimlerdir?

Sakın “devlet memurları veya eski ünlü sosyal demokrat, Bakan Ertuğrul Günay’ın personeli” demeyin, yanılırsınız. Neden mi ?

Çünkü Efes Antik Kenti girişleri ülkedeki tüm müze ve ören yerlerinde olduğu gibi bu Muhafazakar Milliyetçi ve de İslami değerleri temsil ettiğini iddia eden AKP iktidarı tarafından geçtiğimiz yıl özelleştirildi.

İhaleyi alanlar Türkiye’de bulunan tüm ören yerleri ve müzelerin en büyük müşterisi olan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği ( TÜRSAB) isimli kuruluş ile MTM adlı bir şirket.
( Bu MTM ‘nin açılımını ve kimlere ait olduğunu, Efes Ören yeri girişini ne kadar bedelle aldıklarını, devletin bu özelleştirmede ki amacını ve parasal karlılığını, eskiye oranla biz vatandaşlara yönelik yararını, para basan bir ören yerinin içeriye turist sokmak için kişi başına para ödeyen en büyük müşterine neden satıldığını ilçede yaşayan bir gurup yerel gazeteci arkadaşımızla birlikte araştırmamıza rağmen gücümüz yetmediğinden henüz bulamadık. Güçlülere ve ilgili mesajı alacak duyarlılıkta olanlara duyurulur.)

İşte bu konsersyum elemanları istemezlerse uçan sineği bile Efes’ten içeri sokmazlar.

Dünyanın en çok ziyaretçi kabul eden ören yerlerinden biri olan Efes Antik Kentinin giriş sorumluları ve giriş parası sorumluları onlardır.

Yani Efes onlardan sorulur.

Ha bu elemanlar kimlerden oluşur?

AKP’nin yükseklerdeki yetkilileri , İzmir İl Başkanlığı ve Selçuk İlçe Başkanlığı tarafından şirket yönetimine iletilen isimlerden.

Maaşları nereden verilir? TÜRSAB ve MTM baş harfli şirketin oluşturduğu bir şirketten.

Bu şirketin adı ve sorumluları kim?

Vallahi çok araştırdık bunu da öğrenemedik.

Ama şehit çocuklarımızı kimlik veya yeşilleri göstermeden içeriye sokmayan bu anlayışın siyasi sorumluların kim olduklarını ve zihniyetlerini Selçuklular olarak çok iyi biliyoruz.

Şehit çocuklarına yapılan bu utanç verici tavrın ayıbı o kapı görevlilerinde değildir.

Çünkü kapılarda çalışan bu kişiler sadece oy uğruna düşük maaşla işe alınmış gençlerden oluşmaktadır.

Onlarda bilirler şehit çocuklarından para alınmaması gerektiğini.

Onların bize tarihin bir emaneti olduğunu.

Ama iki ateş arasında kalmışlardır, ne yapsınlar?

Siyaset “al sana iş, ver bize oy “ diyor onlara.

Giriş kapılarının sahibi “ bize para kazandır “ diyor tabiî ki.

Ve o kapıda ki görevli şimdi utanıyor mutlaka yaptığından.

Ama emir demiri kesiyor işte.

Şehit çocuklarına yaşatılan bu olayda bir yandan yürekleri yakıyor.

Onlarında, bizlerinde.

Yürekleri yanmayanlar utansın!..

Şimdi soruyorum:

Güzel İzmir’in en güzel ilçelerinde biri olan Selçuk’un zengin Kültür mirasının en önemlisi olan şehit çocuklarına kapıları kapanan Efes Antik Kenti bizim mi?

Efes için milletimizin ortaya koyabildiği bir iradesi var mı?

Bu millet iradesi mi getirdi bizi bu hallere?

Bu utançları bizlere kimler yaşatıyor?

Ahmet ÇİPLİ

SİTEMİZDE DAHA ÖNCE YAYINLANAN ŞEHİT ÇOCUKLARINA EFES’TE BÜYÜK AYIP HABERİNİ AŞAĞI DA Kİ LİNKTEN OKUYABİLİRSİNİZ…

http://www.selcukhaber.com/manset-haber/sehit-ve-gazi-cocuklarina-efeste-buyuk-ayip.html