Selçuk Haber

”Rakkas” Ne İlktir, Ne De Son Olacak!!!

*Öncelikle RAKKAS’tan ötürü serzenişte bulunan arkadaşlara, altını çizerek şunu söylemeliyim ki; olaylara asla tek taraftan bakmamak için elimden gelen her çabayı gösteririm. Yani benim yalancım iyidir ötekininki kötü, benim siyasetçim doğrudur ötekininki yanlış, diye bir nitelemem asla olmamıştır. Yalan söylediğini, dün dediğiyle bugün konuştuğunda çeliştiğini fark ettiğim babamın oğlu olsa hiç çekinmem yüzüne haykırırım.

*Peki, benim hiç mi yanlışım yoktur? Yani geçmişte sahip olup bugün yadırgadığım bir tavrım ve düşüncem yok mudur? Elbette ki olacaktır, zira hepimiz insanız ve hatasız kul olmuyor. Tek bir örnekle burayı kapatayım, mesela Orhan Gencebay benim en büyük aldanışlarımdan olmuştur ki; ben onu bağımsız, asla esaret altına düşmeyecek bir yapıya sahip ADAM sanırdım, çok fena yanılmışım…

*RAKKAS’a dönelim. O yazıda okuduklarınız dün söylediğiyle bugün yaptıkları çelişen, sadece siyasetçi değil, özellikle ve en başta medya içerisinde yuvalanmış, üç kuruş menfaat için kalemini satan, aldığı talimatlar dışına çıkamayacak kadar, muktedir olanların emir eri durumuna düşmüş zavallılardır.

* Sözü fazla uzatmayacağım, 2010 referandumundan daha önce yazmaya başladığım köşelerde, teröriste her daim terörist dediğim birer belge olarak, yazılmış tüm yazılarımla ortadadır. Meselâ daha 10 yıl önceki bir dönemde Diyarbakır Belediye Başkanı olan şahsın, Belediye Binası önünde Bayrak direğini işaret ederek ve Kafalarındaki Kürdistan hayaline kapılıp ‘’Burada benim de bayrağım dalgalansa ne olur?’’ cümlesini kurduğunda bunların terör yatakçısı olduğunu yazıp, ‘’hadlerini bildirin’’ dediğim sıra; bugün Aynı ilde bir Belediye Başkanı terör örgütüyle bağlantıları olduğu bulgularına dayanılarak görevden alınınca sokakta, kahvehanede, sosyal medyada üstelik abartılı ifadelerle milliyetçilik nutukları atanlar, o dönemde suspus oturup olanları sadece ve hemde büyük bir gaflet ve aymazlıkla izliyorlardı..

* Ve son bir örnek te; yine 2010 referandumundan bile çok önce, Pensilvanya’daki manyağın, (ki kabul ediyorum, hak ettiğini düşünerek kendisine yönelik bulabildiğim en ağır hakaretvari ifadeleri kullanmışımdır.) Dinle, imanla, inanç ve ahlakla uzak yakın hiçbir alakası olmadığını, bu şuursuz alçağın gerçekte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirmeye çalışan bir hain ve CIA uşağı terörist olduğunu yazdığım sıra bugün gazete sayfalarında, ekranlarda, dost arkadaş sohbetlerinde ve tabiî ki yine özellikle sosyal medyada ve bulabildikleri her platformda kendilerini antiFetöcü, ötekileştirdikleri herkesi de Fetöcü ilan edenler; o manyak için ‘’son yüzyılın en büyük alimlerinden biri’’ ‘’Çok kıymetli ve inanç sahibi Din Ulemâsı’’ ‘’Muhterem şahsiyet’’ ‘’yokluğuyla kalbimiz buruk hoca efendimiz’’ gibi yalakalıkta tavan yapmış ifadeler kullanıyordu.

*Meselâ bugün büyük bir gururla söylemek isterim ki, o dönemde tam yetkiyle donatılmış Zekeriya Öz için ‘’Fethullah’ın tetikçisi’’ ifadesini uluorta kullanabilmiş insanlardan biri de şahsımdır.

* Dolayısıyla; daha 2008-2009 larda başlayan o çizgim asla değişmeyecektir. Nefes alabildiğim ve elim kalem tuttuğu son âna kadar teröriste terörist diyeceğimden, dün söylediğiyle bugün haykırdığı çelişenleri ifşâ edeceğimden ve dün yaptıklarını unutturmaya çalışıp bugün bambaşka bir kişiliğe bürünmeye çalışanlara da geçmişlerini kafalarına vura vura hatırlatacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın.

*Yani, RAKKAS ne ilktir ne de son olacak!!!

*Dolayısıyla yazıp hatırlattıklarımdan rahatsızlık duyanlar varsa; altını çizerek ve büyük harflerle yazayım “VERDİĞİM RAHATSIZLIKTAN ÖTÜRÜ, GURUR DUYUYORUM”

Exit mobile version