Seçimlerin üzerinden geçen 3 ayın ardından her hafta bir siyasetçinin konuk olduğu Selçuk Ajans Gazetesinin bu haftaki konuğu Belevi Belediyesi Eski Başkanı ve CHP’den Belediye Başkan Aday Adayı Özcan Işık oldu.
Seçimlerin ardından yeni yönetimin 3 aylık sürecini değerlendiren Işık, ile yapılan röportaj:
30 Mart seçimlerinin ardından Başkanı olduğunuz Belevi Beldesi artık Selçuk’un bir mahallesi oldu. O günden bu zamana kadar geçen sürede özetle söylemek gerekirse Belevi’nde neler değişti?
Yönetimi değerlendirirken konuyu Bütünşehir Yasasıyla ele almamız gerek. Her ne kadar Selçuk İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeyse de yasa henüz hayata geçmemişti. Şu anda Belevi ve sekiz köyün dahil olduğu Bütünşehir yasasıyla yeni bir yönetim şekli de oluşmuş oldu. Bu yüzden aksaklıklar sadece merkezde değil, mahalleye dönüştürülen belde ve köylerde de aksamalar olacaktır.
Belediye’nin sahipsiz kaldığı, Pazar esnafının ve halkın sahipsiz kaldığı yönünde eleştiriler duyuyoruz elbette. Yine hal binalarında ve özellikle de belde içerisindeki yerleşim düzeninde takipsiz kaldığını da işitiyoruz. Mezarlıktaki görevlinin işine son verildiği, ot ve çöp yığını haline gelmeye başladığı yönünde duyumlar da bulunuyor. Orada bir bakımsızlık söz konusu.
Seçimlerin üzerinden üç ay geçti. Bu süredeki icraatlara bakarak bir değerlendirme yapar mısınız?
Şimdiki yönetimden bazı şeyler beklemek için henüz çok erken. Vatandaşların Selçuk’a ilgili mevcut yönetimden bir takım beklentileri vardı. Ama şimdi vatandaşlarımızın bu beklentilerinin henüz karşılanmadığını duyuyoruz biz de. Ama şunu da belirtmemiz gerekli; Yönetimin icraatlarıyla birlikte değerlendirilmesi için 8-10 aylık bir kadrolaşma ve uyum sürecine ihtiyaç var. Selçuk küçük bir yer. Burada radikal bir kadrolaşmayı yapamazsınız. Ancak bazı kilit noktalarda birtakım değişikliklerin yapılması gerekiyor ama burada Selçuk’u iyi bilen, halkı iyi tanıyan ve Selçuk’un sorunlarına vakıf insanların belirli kilit noktalarına getirilmesi gerekiyor. Yine de geçen üç aylık süre içerisinde mutlaka bu yönetimle ilgili ufak da olsa kısa bir değerlendirme yapılabilir.
Seçim öncesinde çarşaf çarşaf ortaya atılan projelerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini, bunların hangisinden vazgeçildiğinin ya da yapılmadığının bizler takipçisi olacağız.
Size göre Selçuk Belediye Başkanı’na ne gibi görevler düşüyor?
Selçuk halkı demokratik, bağımsız ve özgürlüklerine düşkün aydın insanlardan oluşuyor. Ortada söz konusu yönetime verilen bir avans var ve bu avansın iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda mevcut belediye başkanına çok büyük görevler düşüyor. Çünkü Selçuk’un bekleyen sorunları belli ve Selçuk’ta halkın beklentileri, ihtiyaçları belli. Selçuk’un en büyük sorunu olan istihdam ve turizmden Selçuk’un gerekli payı alabilmesi ilçeyi büyük ölçüde rahatlatacaktır.
Diğer bir konu ise Pamucak. Çevre kirliliğinin ele alınması gerekiyor. Küçük Menderes kirliliğinin çözülmesi gerekiyor.
Selçuk’un en kritik konularından biri de emeklilik konusu. Bana göre Selçuk bir emeklilik kasabası olmamalı. Selçuk’taki emeklilerin bir şekilde üretime katılması gerekiyor.
Yerel yönetim sonuçlarını parti örgütü nasıl değerlendirdi?
Mevcut ilçe yönetimimiz çalışmalara devam ediyor, ancak bilindiği gibi ortada kaybedilmiş bir seçim var. Ama bu durum Cumhurbaşkanlığı seçimi ve önümdeki genel seçimlerde telafi edilmelidir. Çünkü burada önemli olan örgütün başarılı olmasıdır. Buradaki diğer kişiler bizi ilgilendirmiyor. Bizi örgütün başarısı ilgilendiriyor.
Aday adaylığı süreci, seçim süreci ve sonrasında adınızın geçtiği birtakım söylentiler çıktı. Bu konuda siz neler diyeceksiniz?
Şu anda Ankara-Selçuk arası gidip geliyorum. Buradaki süreci yakından takip ediyorum. Seçim öncesi ve sonrası bazı iğrenç dedikodular beni ve beni seven partililerimizi çok üzdü. Benim belediye başkanlığı görevindeyken bile Ak Partiyi desteklediğim yönünde ileri geri yapılan dedikodular bizi çok üzdü. Aslında bu seçimden sonra daha da dillendirildi. Ayrıca Belevi belediyesinin (300 bin TL) gibi çok yüksek borcunun olduğu seçim sürecinde mitinglerde halka söylendi. Belevi’de yapılan iş hanının gereksiz ve işe yaramayacağı yönünde bir takım dedikodular üretildi. Yine açıkça isim verilerek başka bir partiye destek verdiğim söylendi. Böyle bir şey yok. Bunun bir tek ispatı, bir tek kanıtı, bir fotoğrafı, bir şahidi yok, varsa lütfen çıkarsınlar. Benim daha önceden gazetelere vermiş oldum demeçler ortada. Benim partim namusumdur dedik, benim bir oyum var ve onu da partime verdim. Aslında bu söylemleri ortaya atanlar belli. Bu söylemleri ortaya atan sadece iki kişi ve onları da çok iyi biliyorum. Bugün bu söylemleri ortaya atanlar ‘ya bana biyat edeceksin, ya da gideceksin’ çizgisinde kişilerdir. Biz biyat da etmiyoruz, bir yere de gitmiyoruz, buradayız.
Bundan sonra Özcan Işık nerede olacak?
Bizim amacımız belli. 2019 seçimlerinde CHP’den yine aday adayı olacağım. Bu bir idealdir, gerçekleşir veya gerçekleşmez. Gerçekleşirse bizim için bir görev olur, gerçekleşmezse bu bir kutsal ideal olarak bizde kalır. Çünkü ben Türkmen çocuğuyum. Bizler özgürlüklerine, felsefeye ve namusuna düşkün insanlarız. Bu yol da bizim namusumuzdur.
Son olarak, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını destekleyecek misiniz?
Şu anda genel merkezimize de açıklanmış olan bir Cumhurbaşkanlığı adayımız var. Gönül isterdi ki bu CHP geleneklerine ve kazanımlarıyla örtüşen bir aday olsaydı. Ama laik ve Atatürk ilkelerine sahip olunması söz konusudur. Dolayısıyla biz bu adayımızı sonuna kadar destekliyoruz. Çünkü mevcut ve ileride olabilecek ülkenin demokrasi değerlerine, kültürüne ve yaşam biçimine olası kişisel müdahalelerin önüne geçme adına bu seçimin mutlaka kazanılması gerekiyor.
Röportaj: Nilüfer Öztürk Silay
