Selçuk Haber

Nihat Yurdakul Hükümeti Selçuk’tan Topa Tuttu

BELEDIYE-IS
Belediye- İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul Hükümeti Selçuk’tan Topa Tuttu

İzmir’in Selçuk İlçesinde Selçuk Belediyesi Ahmet Taner Kışlalı Toplantı ve Konferans Salonunda Selçuk Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında düzenlenen 2013-2014 yılı toplu iş sözleşmesi imza törenine katılan TÜRK-İŞ’e bağlı Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası  (Belediye- İş)  Genel Başkanı Nihat Yurdakul imza töreninde yaptığı coşkulu toplantıda Ak Parti hükümetini Selçuk’tan topa tuttu.

Belediye- İş Sendikası İzmir Çevre Belediyeler Şube Başkanı Salih Er, Belediye İş Sendikası İzmir 1 Nolu şube Başkanı Zeynel Ersoy, Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür, Selçuk Belediyesi Meclis Başkan Vekili Cengiz Aydın, CHP Selçuk İlçe Başkanı İbrahim Adıgüzel, CHP Selçuk İlçe Örgütü Yöneticileri ve Selçuk belediyesinde çalışan işçilerin katıldığı imza töreninde hükümete ağır eleştirilerde bulunan Genel Başkan Nihat Yurdakul Türkiye’nin hak, hukuk, emeğin, birey olmanın, vatandaş olmanın, insan olmanın olmadığı karanlık bir tünele doğru gittiği iddiasında bulundu.

Tarih boyunca yaşanan olumsuzluklardan en çok etkilenenlerin her zaman emekçilerin olduğunu vurgulayan Yurdakul “ Yaşanan bu olumsuzluklardan yine en fazla biz zarar göreceğiz, bizim çocuklarımız zarar görecek. O yüzden ülkenin geleceğini her ortamda konuşmamız lazım. Ülke tehlikede, ülkenin demokratik, laik yapısı tehlikede, cumhuriyet tehlikede. Ülke Sudi Arabistan olmak üzere. Arabistan’da böyle toplu iş sözleşme yok, emeğe saygı yok. Anlayış şu: Ümmet olacaksın, kul olacaksın. Sana talimat verecekler, başım üstüne diyeceksin, yerine getireceksin. Şu Atatürk Cumhuriyetinde soytarılar çıkıyor diyor ki –ben şeriat istiyorum bu ülkede- Onun dediği rejimde birey yok, vatandaş yok, sadaka kültürü var. Ne kadar verirse o kadar alacak, şükredeceksin. 12 yıldır ülkeyi idare eden bir iktidar var. 12 Eylülü alkışlayanlar bunlar. Ülkeyi 12 Eylülün gerisine götürdüler. Taşeron sistemi getirdiler. Şimdi sıkıntı çekiyoruz. Emekten yana belediye başkanları ile bir formül arıyoruz ama bizim elimizde değil bu formülü bulmak. Merkezi iktidarlar bu formülü bulmalı ve çözmeli. Taşeronluğu iyileştireceğiz diye daha da yasallaştırıyorlar. Kıdem tazminatı getiriyoruz diyorlar. Sonra da kıdem tazminatı için 10 yıl koşulu getirecekler. Eski işçilerin kıdem tazminatını fona devredecekler. İş güvenliği yok. İşveren hepsini kapının önüne koyacak. Taşeron çalıştıracak. Çünkü kıdem tazminatı iş güvencesi yerine geçiyor” diyerek işçi ve emekçileri daha da karanlık günlerin beklediğini söyledi.

Barış isteyen biziz

Salonu dolduran Selçuk Belediyesi işçilerine “ Nereden baksan elinde kalıyor” diye seslenen Belediye- İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul “ Her şey bitmiş gibi yeni levhalar asıyorlar. T.C’yi kaldırıyorlar. Ne uğraşıyorsunuz TC ile? Biz bunları sorduğumuzda da “Barışı istemiyor musunuz?” diyorlar. Bize böyle terbiyesizce soru sormayın. Bize böyle ahlaksızca sorular sormayın. Biz bunları akil diye ileri sürdükleri kendi papağanlarına sorduğumuzda bakan efendi çıkıp “terbiyesizce soru soruyorlar” diyor. Aynı soruyu bize soruyorlar. Türkiye’de savaş isteyen bir tane fert olamaz. Biz Atatürk’ün çocuklarıyız. Hem Ülkemizde hem dünyada barış isteyen biziz. Kaldı ki o dağlarda ölenler bizim çocuklarımız, emekçi çocukları. Etrafta dolananların değil. Barıştan çıkar elde edenler var. Başta ABD Emperyalistleri. Yazdılar senaryoyu, bizim taşeronlar oynuyorlar. Ama neyin karşılığında? Sayın Başbakan çıkıyor “Öcalan’a televizyon verdik, hücresini genişlettik, yemeklerini iyileştirdik” diyor. Karşılığı bu mu yoksa demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti mi? Yoksa bağımsızlık veya genel af karşılığı mı bu barış? Bu barış eğer rejim karşılığı ise ben yokum, işçi sınıfı yok. Eğer al gülüm ver gülüm pazarlığı yapıyorsanız bilelim bunu “diyerek İmralı’da yapılan görüşmelerin halka açıklanmasını istedi.

Bu iktidara kim oy veriyorsa önce ailesine ve çocuklarına ihanet eder

Belediye – İş olarak demokratik, laik bir cumhuriyette üretmek, çalışmak, çocuklarını yetiştirmek istediklerini ifade eden Nihat Yurdakul” Siz işçisiniz, emekçisiniz politika yapmayın diyorlar. Neden? TOBB,TÜSİAD, MÜSİAD politika yapacak, TBMM’yi istediği gibi şekillendirecek, istediği yasaları çıkartacak, işçiye de politika yapma diyecekler. Meclis oluşturulurken asıl biz söz sahibi olacağız. Buradan çıkan yasalar 76 milyonu kucaklayacak, yüzü emekçiye dönük yasalar olacak. Eğer sahip çıkarsak bu olur. Partizanlık yapmayacağız. Bize ayak takımı diyenlere oy vermeyeceğiz. Bu iktidara kim oy veriyorsa önce ailesine ve çocuklarına ihanet eder. Ülke siyaseti özgürleşmeli. Yargı yok. Telefonla karar çıkartılıyor. Demokratik platform sandıktır. İşçiler olarak sandıkta birleşmeliyiz. Oyun kıymetini bileceksiniz. Böyle olursa çocuklarımıza bir parça daha özgür yaşayabileceği bir ülke bırakırız. Tünelin ucundayız. Adam demokrasiyi otobüs olarak görüyor. Ben diyor otobüse amacıma ulaşmak için bir araç olarak bindim, hedefime ulaştığımda inerim diyor. Tam yolu tamamlamadan bunlara dur demek lazım. Yoksa bizi tünele soktuklarında oradan kolay kolay çıkış olmaz. Çok ağır bedelleri olur. Yazık olur torunlarımıza, çocuklarımıza. Bunları anlatmak bizim görevimiz. Nerde genç yaşında ODTÜ’de, İTÜ’de, Hacetepe’de 20’li yaşlarda sandalyesini kendisi tekmeleyen, emekçiler için mücadele eden gençler nerde kaldı? Onların emeklerine yazık değil mi? “ diye sorarak alkışlar arasında sözlerini tamamladı.

HABER: Ahmet ÇİPLİ /Selçuk/ İZMİR

Exit mobile version