Selçuk Haber

Neden Bu Kadar Acımasız Olduk

m-uyarogluAtalarımız her şeyi yaşayarak öğrenmiş. Edindikleri her tecrübeyi de atasözleriyle gelecek kuşaklara armağan etmişler.

Yaşı 50’nin üzerinde olanlar bilir, 60’lı yılların sonuna kadar evlerin hemen hemen tümü gaz lambası ile aydınlatılırdı. Durumu düzgün olan aileler daha fazla ışık veren lüx lambaları kullanırdı.

Buzdolabı yoktu o zamanlar, yiyecekler tel dolaplarda saklanırdı. Zeytinyağı, turşu, reçel, bal küplerde, peynirse deri tulumlarda ve evin en serin bölümlerinde muhafaza edilirdi. Bakır çanaklar her yıl kalaylanır, mutfakların tahta çanaklıklarında yerlerini alırdı.

Klimalar yoktu o zamanlar. Cep telefonu hayal bile değildi.

Hayat zordu ama insanlar mutluydu. Bir damla su heba edilmez, ekmekler çöpe atılmaz, gaz lambaları kısılır, gezmelere tren ve otobüslerle gidilirdi.

Ülkemiz o günleri geride bıraktı. Çok şükür hepimiz zenginleştik. Herkesin cebinde telefonu. Herkesin evi, arabası var. Gaz lambaları tarih oldu, bakır kapları kalay yapan da kalmadı, bakır çanaklar antikacıların sergilerini süslüyor artık.

Zenginleştik ama bir türlü mal kıymetini öğrenemedik. Devlet malının üzerinde o yıllarda “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı” vardı.
Maalesef unuttuk yetimin hakkını.

Çöp tenekeleri buruşturulup atılmış kâğıtlarla dolu. Yanlışa dur demek kimsenin aklına gelmiyor, gelenlere de kızıyoruz zaten.

Hiç kimse evinde klima açık iken evinin kapısını açık bırakmaz, geceleyin yatarken bütün odaların lambalarını kapatır, muslukları kontrol eder.

Telefonunu gereksiz işler için kullanmaz.

Gel gör ki konu “Devlet malı” olunca işler değişir. Klimalar, elektrikli sobalar pervasızca kullanılır. Musluklara bakılmaz, çıkarken lambalar kapatılmaz günlerce boşa gider enerji ve emek.

Diyorum ki!

Dostlar nerede bir savurganlık, nerede bir israf görürseniz müdahale edin. Uyarın yetkilileri. Boşa giden milletin malıdır.

Kişiliği ve görev yaptığı bölgelerde halka olan yakınlığı nedeniyle, sıra dışı fikirleri ve enerjisiyle, ayrıca bambaşka görüşleriyle Süper Vali olarak tanınan bir zamanların efsane valisi Recep Yazıcıoğlu’nu ilk önce Aydın Valisi olarak tanıdık, yaptığı uygulamalarla bizleri hep şaşırttı. Daha sonra Erzincan Valisi oldu. Rafting yaptı. Arada bir İlginç projelere imza attı. Ne yazık ki Ankara yolunda kazaya kurban gitti. Yattığı yer nur olsun. O Devletin Valisiydi. İyi bir Devlet adamıydı.

Baba lakaplı Sanatçı Müslüm Gürses ise (rahmetli) hastanede yatarken hayat zor fakat güzeldi demişti. Hayatı zor kılan neydi acaba.

Doğayı, denizi katlediyoruz, yeşili akarsuları yok ediyoruz. Neden bu kadar acımasız olduk. Bizden sonraki nesillerin hakkımızda iyi sözler ve iyi düşünceler taşıyacağına inanmıyorum.

 

Exit mobile version