Turizm çeşitleri arasında böyle anılan bir tür olduğundan değil, son haftalarda yaşanan gelişmelerden dolayı medya, buradaki hareketliliği popülist bir tavırla, “Kıyamet turizmi” olarak nitelendirmekten geri kalmadı.
Diğer yönlerini incelemeye başlamadan önce, bilmenizi isterim ki işte bu gündem, aylardır bu satırlarda anlatmaya çalıştığım turizm sektörünün ne kadar dinamik ve değişken olduğunun önemli bir örneği durumunda.
Dünya genelinde herhangi bir konuda rutinin dışına çıkılmaya başlandığında, muhakkak ki çeşitli sektörler etkilenir. İlginç olan ise, etkilenen sektör hangisi olursa olsun, turizm sektörü de bundan nasibini alır. Ama olumlu yönde, ama olumsuz yönde muhakkak bir ucu turizme değer. Şirince için çok olumlu gelişmeler söz konusuyken işler bir anda değişip 
Gündem gerçek değil, suni bile olsa turizm, lüks tüketim ve fiziksel bir satın alma opsiyonu sunmadığından, öncelikli iptal ve değişiklik nedeni oluşturabilir.
Örneğin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bugün sınıra Patriot füzeleri yerleştirilmesi ihtimalini bir yana bırakın, bunu tartışmak, böyle bir şeyin söz konusu olması bile, insanları o bölgeye gitmekten vazgeçirmeye ve başka yerlere yönlendirmeye başlayacaktır. Sonrasında bu füzeler olmasa bile, insanlar çoktan planlarını yapmış olacakları için, bölgenin o sezonu geri kazanabilme şansı neredeyse yoktur.
Şirince için, beklenmedik bir şekilde bir anda ortaya çıkan bu kıyamet turizmi yoğunluğu için de, aynı işin olumlu yönde gelişmesi denilebilir.
Ama ortaya çıkabilecek tablo gerçekten öyle mi?
21 Aralık tarihine ilişkin NASA, hiçbir bilimsel tutarlılığın ve öngörünün olmadığını bildiriyor ve insanları rahatlatmak adına internet sayfasından konuya ilişkin soru-cevapları yayımlıyor. Papa, Hz. İsa’nın doğum tarihi ile ilgili bir sapma olduğunu ve aslında şu anda 2018 yılında olduğumuzu söylüyor. Din adamları, zaten genel olarak bu yaklaşıma şiddetle karşı çıkıyorlar. Çeşitli hükümetler ve yetkililer, endişe edilecek bir durum olmadığına dair defalarca açıklama yaptı.
Yani bu doğrultuda diyebiliriz ki kıyamet kopmayacak!
Eğer koparsa da zaten bu söylemlerin haksız çıktığını söyleyebilecek kimse kalmayacak 🙂 Yani kıyamet kopacaksa bile, bu saatten sonra kıyamet tellallığı yapmanın kimseye faydası yok.
Sadece şuna eminim ki, 21 aralık haftası geldiğinde Şirince ve Bugarach köyleri için küçük çapta bir kıyamet yaşanacak.
İki köyü karşılaştırıp bir inceleme yapalım;
Bugarach, sadece 200 kişilik nüfusu olan, Fransa’nın güney kıyılarına (Cote d’Azur) yakın Andorra, İspanya sınırına kısa mesafede küçücük bir köy. Bir süre önce bu bölgede bir UFO üssü bulunduğu iddiası ortaya atılmış. Bölgenin 21 Aralık’ta kurtulacağına inanış çoğunlukla buna dayanıyor. UFO’lar gelecek ve buradaki insanları kurtaracakmış.
Şirince ise, yaklaşık 600 kişiyi barındıran, İzmir/Selçuk’un güzel bir köyü. Son yıllarda genellikle turistlerin günübirlik 
Özetle, bu köylerin kapasitesinin çok ötesinde sayıya ulaşan çeşitte insanların, 21 Aralık tarihini burada geçirmek için kendince sebepleri var. Şimdiden gelenler olduğu gibi, tarih yaklaştıkça bu sayının 100 binlere dayanabileceği konuşuluyor. ABD’de seyahat acenteleri, tek gidişli paket turlar satmaya başlamışlar bile!
Bütün bu gelişmelerde, benim açımdan trajikomik olarak ifade edilebilecek durum, Fransız ve Türk insanının bu konuya yaklaşımlarındaki zihniyet farklılığı.
Bugarach muhtarı başta, tüm köy halkı diyor ki, “Gelmeyin! Köyümüzde yabancıları istemiyoruz.” 21 Aralık tarihi için köye girişlerin polislerle engellenmesi için çalışıyorlar. Yetkililer, o tarih için, gelecek insanlar arasından intihar girişimlerinin olabileceğini ve kalabalık yüzünden kargaşa ve izdiham çıkmasının olasılığını düşünüyorlar. Buna göre de önlemler alıyorlar. 200 nüfuslu bir köyün, 100 bin kişi tarafından doldurulduğunu düşünsenize… !!!
Sizce bu turizm midir? Yoksa bu bir istila mıdır?
Basına bakmayın siz, basın bunu turizm çeşidi de yapar, adını “kıyamet turizmi de” koyar.
Şirince’de halkımız gözlemlediğim kadarıyla, köylerine binlerce turist geleceği için son derece mutlular. 100-TL’lik konaklama fiyatları, gecelik 3.000-TL civarına çıkmış. 6000 adet özel “Kıyamet Şarabı” üretilmiş :).
Anladığım kadarıyla, gelecek turistlerin suyunu çıkartmaya çalışıyorlar. Haklı oldukları taraf bunun sürdürülebilir bir yanı olmayacağı… Yani, tek seferlik bir iş bu… Tekrar etmez.
Umarım kıyamet kopmaz da kazandıkları paralar yanlarına kar kalır. Aksi takdirde giderayak ticaret yapmakta beyhude bir çaba olacaktır. Şakası bir yana, kapasitenin çok üzerinde bir istilaya uğrama ihtimalini göz önünde bulundurmadan, daha fazla kişinin gelmesini bekler halde olan köylümüzü bir kez de ben uyarayım istedim.
450 kapasiteli köyde binlerce turist, yiyecek yemek, içecek su, iletişim sorunları için yapılacak kriz yönetimi ve altyapı önlemlerinin gerçekten yeterli olup olmayacağını hiç düşünüyor musunuz?
Şirince halkı: Tehlikenin farkında mısınız?
Saygılarımla,
Fırat Oktar